AA'nın "Savaş Muhabirliği ve Kriz Bölgelerinde Habercilik Forumu"nda teknoloji ve eğitimlerin önemi tartışıldı

Gazeteci Mete Çubukçu: - "(Karabağ ve Ukrayna'daki savaşlar) İki savaşta da gördük ki alandaki gazeteciler olmasa hakikaten orada ne olduğunu bilemiyoruz. Savaş alanında ne olduğunu bize muhabir meslektaşlarımız anlatıyor. Konvansiyonel gazetecilik bu anlamda halen devam ediyor" - Gazeteci Adem Metan: - "Bu eğitimi aldıktan ve Ukrayna'ya tekrar gittikten sonra kendimi Anadolu Ajansının fahri gönüllü bir muhabiri olarak görüyorum. Burada çalışan herkese saygım daha da arttı. Burada çalışan herkes saygıyı hak ediyor"

ANKARA Anadolu Ajansının düzenlediği "Savaş Muhabirliği ve Kriz Bölgelerinde Habercilik Forumu"nda kriz ve çatışma bölgelerinde değişen koşullarda eğitimin ve yeni teknoloji araçlarının kullanımının önemine işaret edildi.

AA ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı iş birliğinde düzenlenen forumun "Türkiye'de Savaş Muhabirleri" oturumu 12 ülkeden savaş muhabirlerinin katılımıyla yapıldı.

Gazeteci Fatih Er'in moderatörlüğünde AAtölye'deki oturumda, savaş ve kriz bölgelerinde karşılaşılan zorluklar ve tehlikeler, değişen koşullar ile yeni iletişim araçlarının kullanımı anlatıldı.

Oturumda katılımcılar, savaş bölgesinden edindikleri teorik ve pratik bilgilerini paylaştı.

- "Savaş alanında ne olduğunu muhabir meslektaşlarımız anlatıyor"

Oturumda konuşan gazeteci Mete Çubukçu, "Teknolojinin gelmesiyle çok şey değişti. Savaşlarda kullanılan teknikler değişti. Çünkü her ülkenin, her çatışma ortamının karakteri farklıdır, hiçbiri birbirine benzemez." dedi.

Çubukçu, gazetecilik kurallarına uygun olarak haber geçilmesi gerektiğine değinerek haber metinleri ve kurulan cümlelerden örnekler verdi.

Savaşlarda konvansiyonel gazeteciliğin giderek değerinin yitirildiğinin tartışıldığını belirten Çubukçu, Karabağ ve Ukrayna'daki savaşlara değinirken "İki savaşta da gördük ki alandaki gazeteciler olmasa hakikaten orada ne olduğunu bilemiyoruz. Savaş alanında ne olduğunu bize muhabir meslektaşlarımız anlatıyor. Konvansiyonel gazetecilik bu anlamda halen devam ediyor." diye konuştu.

Çubukçu, savaş bölgesinde koşulların sürekli değişebildiğini belirterek savaş bölgesindeki deneyimin gazetecilere bir nevi koruma sağladığına vurgu yaptı.

Bir gazetecinin gittiği savaş alanında çatışan gruplar ve şartlar hakkında gerekli bilgileri edinmesi gerektiğinin altını çizen Çubukçu, haritanın bu konuda çok önemli olduğunu ve artık savaş bölgelerinde yaşananları anlatan haritalı uygulamaların büyük kolaylık sağladığını söyledi.

"En iyi muhabir ayakta kalan muhabirdir." diyen Çubukçu, AA'nın verdiği savaş muhabirliği eğitimlerinin çok önemli olduğunun altını çizdi.

- "Paniklediğiniz zaman ölürsünüz"

Suriye'deki olayları AA foto muhabiri olarak izlerken Temmuz 2012'de Halep'te yaralanan AA başfoto muhabiri Sinan Gül de yaşadığı acı tecrübeyi oturuma katılanlara anlattı.

Halep'te keskin nişancının açtığı ateş sonucu yaralandığını anımsatan Gül, "Vurulduktan sonra ne olduğunu anlıyorsunuz. Kurşun sesini duyduktan sonra vurulduğumu anladım. Paniklediğiniz zaman ölürsünüz. Hayatın her alanında paniğe yakalanmadan sorunların üstesinden gelebilme yapısına sahip olmanız gerekiyor." dedi.

Gazetecilerin çalıştıkları sahanın şartlarını iyi bilmesi gerektiğine vurgu yapan Gül, savaş alanında veya yaralanma durumunda gazetecinin ölümü düşünmediğini ifade etti.

- "İyi ki bu eğitimi almışım"

Gazeteci Adem Metan da Türkiye'de çeşitli bölgelerde afet ve krizleri takip ettiğini belirterek kriz ve afet bölgelerinde sosyal medya üzerinden üretilen içeriklerin daha hızlı yayıldığına dikkati çekti.

Metan, şubatta başlayan Rusya-Ukrayna savaşını takip için etmek için Ukrayna'ya gittiğini ve orada savaş muhabirliği eğitiminin gerektiğinin farkına vardığını, Ukrayna dönüşü AA savaş muhabirliği eğitimine katıldığını anlattı.

"Bu eğitimin bu kadar zor ve eğitici olacağını tahmin etmemiştim." diyen Metan eğitimi neden geç aldığı konusunda kendisini sorguladığını dile getirdi.

Metan "Bu eğitimi aldıktan ve Ukrayna'ya tekrar gittikten sonra kendimi Anadolu Ajansının fahri gönüllü bir muhabiri olarak görüyorum. Burada çalışan herkese saygım daha da arttı. Burada çalışan herkes saygıyı hak ediyor. İyi ki bu eğitimi almışım." ifadesini kullandı.

Sorumlu bir yayıncılık yapmaya çalıştığını söyleyen Metan, bugün yeni nesil iletişim araçlarının da çok önemli olduğunu aktardı.

- "Eğitime destek veriyoruz"

Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Fatih İnal da AA'nın savaş muhabirliği eğitimlerinin başlamasında polis teşkilatının katkılarından bahsetti.

İnal, "Polis arkadaşlarımız bu eğitimin temelini ilmek ilmek dokumaya başladı. Eğitime destek veriyoruz, çok özen gösterdik." diye konuştu.

Gazetecilere doğal afetlerde nasıl hareket edecekleri konusunda eğitim verdiklerini aktaran İnal, Polis Akademisindeki uzmanlarla çeşitli alanda eğitime katkı verdiklerinin altını çizdi.

- "Keşke önceden AA'nın eğitimine katılsaydım"

Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz de AA'nın savaş muhabirliği eğitimi almadan önce Afganistan'a gittiğini belirterek "Keşke önceden AA'nın eğitimine katılsaydım." ifadesini kullandı.

Karagöz, eğitim sonrası daha çok bilinçlendiğini, savaş bölgelerinde zorlukların üstesinden daha kolay bir şekilde geleceğini inandığını söyledi.