AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)

TAKİP ET

"Afetle mücadele konusunda uzman kurumlar var, başta AFAD olmak üzere. Dolayısıyla bütün sivil toplum örgütlerinin bu koordinasyona katkı sağlayacak şekilde konumlanması hem vatandaşlarımızın gayretlerinin ve yardımlarının heba olmaması bakımından hem de yaraların doğru bir şekilde sarılması bakımından kıymetlidir" - "Çeşitli sivil toplum örgütlerinde çalışan, onlara gönül vermiş vatandaşlarımız var. Dolayısıyla onlar bu yardımları, bu sivil toplum örgütlerine yapmak arzusundalarsa buna kimsenin diyecek bir şeyi yok"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, başta AFAD olmak üzere afetle mücadele konusunda uzman kurumların olduğunu belirterek "Dolayısıyla bütün sivil toplum örgütlerinin bu koordinasyona katkı sağlayacak şekilde konumlanması hem vatandaşlarımızın gayretlerinin ve yardımlarının heba olmaması bakımından hem de yaraların doğru bir şekilde sarılması bakımından kıymetlidir." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.

Büyük yalanlardan bir tanesinin eski bir siyasetçi tarafından ortaya atıldığını, "Sınır kapıları açılmış Hatay'a daha çok Suriyeli geliyormuş." denildiğini aktaran Çelik, "Bu kadar vahşi, sorumsuz, gayriahlaki bir açıklama yapılabilir mi?" dedi. Çelik, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını vurguladı.

O tarafa uluslararası örgütlerin yardım götürmesiyle ilgili kapının açık olduğunu, Türkiye'nin yaralarını sararken uluslararası örgütlerin yardımlarını memnuniyetle kabul ettiğini dile getiren Çelik, "Ama tam da bu ortamda 'Daha çok mülteci alınıyor.' ya da 'Sınırlar delik deşik, oraya daha çok Suriyeli geliyor.' gibisinden bir yalanın yayılması son derece vahşi, sorumsuz bir yaklaşım." diye konuştu.

Bu kışkırtıcı beyanların arkasında ne olduğunun iyi düşünülmesini isteyen Çelik, bunların hiç iyi niyetli olmayan, Türkiye'nin içerisinde yeni çatışmalar çıkarmak üzere ırkçılık ya da başka birtakım zararlı yaklaşımları tetiklemek isteyen son derece sorumsuz söz ve davranışlar olduğunu belirtti.

Birlik, beraberlik içerisinde afetle mücadelenin yürütüleceğini belirten Çelik, çok sayıda jandarma, polis ve askerin sahada olduğunu, 7 gün 24 saat esasına göre bütün devlet unsurlarının milletin hizmetinde olduğunu ifade etti. Çelik, milletin arasında gruplar halinde ihtilaf ya da çatışma varmış gibisinden söylenen sözlerin tamamının yalan olduğunu anlattı.

- "Daha etkili cezaları verecek şekilde mekanizmalarımızı işletiriz"

Vatandaşların, çeşitli bölgelerde kiralara ve birtakım yiyeceklere, çocuk bezlerine fahiş fiyatlarla zam yapıldığını ifade ettiğini dile getiren Çelik, "Bunların hiçbirine müsaade etmeyiz. Bu bir yerde, bir çorba satışının fahiş olarak yapılması karşısında hangi cezayı vermişsek daha etkili cezaları verecek şekilde mekanizmalarımızı işletiriz. Vatandaşlarımız bu konuda müsterih olsunlar." diye konuştu.

Bu konuda son derece kararlı bir mücadele verileceğini belirten Çelik, her kesimin ortaya koyduğu dayanışmanın milletin asaletini bir kere daha gösterdiğini kaydetti. Çelik, en büyük üzüntünün kaybedilen canlar olduğunu söyledi.

MYK toplantısında tamamen deprem gündemiyle bir araya gelindiğini ifade eden Çelik, AK Parti'de bir kriz merkezi kurulduğunu, bu kriz merkezinde vatandaşların taleplerinin alındığını bildirdi.

Bütün teşkilat üyelerinin sahada olduğuna, gençlerin, kadın kollarının, milletvekillerinin görevlendirildiğine işaret eden Çelik, toplantının ardından da görevli olanların afet bölgelerine döneceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da gelecek günlerde afet bölgelerine ikinci kez ziyaretlerinin olacağını bildiren Çelik, afetten zarar gören, depremzede olan hiç kimsenin yalnız kalmayacağını vurguladı.

- "Sivil toplum örgütlerine yardım yapmak arzusundalarsa buna kimsenin diyecek bir şeyi yok"

AK Parti Sözcüsü Çelik, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Sadece AFAD ve Türk Kızılay mı yardım sürecini götürecek? Yoksa sivil toplum örgütleri de sahada yardım toplayıp vatandaşlara yardım eli uzatmaya devam edebilir mi?" şeklindeki soruya Çelik, "Çeşitli sivil toplum örgütlerinde çalışan, onlara gönül vermiş vatandaşlarımız var. Dolayısıyla onlar bu yardımları, bu sivil toplum örgütlerine yapmak arzusundalarsa buna kimsenin diyecek bir şeyi yok. Bu sivil toplum örgütlerinin işte meşrebine göre, mezhebine göre, muhafazakar olup olmamasına göre ayrımcılığa uğradığı şeklinde birtakım haberler yayılıyor. Böyle bir şey söz konusu olmaz." yanıtını verdi.

Büyük afetlerle mücadeledeki en kilit kavramın koordinasyon olduğunun altını çizen Çelik, bunun tek elden ve bu konuda da uzmanlaşmış kurumlar üzerinden yapılmasının önemine dikkati çekti.

Çelik, yardım toplayanların denetlenmesinin söz konusu olacağını, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ifade etti.

Çelik, belli bir bölgeye çok sayıda yardım giderken başka bir bölgenin ihmal edilebildiği gibi durumların olabildiğine, alanın tümünü gören, bu konuda uzman, AFAD gibi kurumlar vasıtasıyla bu koordinasyonun sağlanması gerektiğine işaret etti.

- "Alanda verilen mücadeleyi de zaafa uğratmaya çalışan bir tablo oluyor"

Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kuşkusuz sivil toplum örgütlerinin bu çabaları, gayretleri takdire şayandır. Bunlar arasında ayrımcılık olmaz ama bunların da devlet birimlerinin koordinasyonu içerisinde hareket etmesi, toplanan yardımların ve ortaya koyulan çabaların maksada ulaşması bakımından son derece kıymetlidir. Birincisi bu. İkincisi, bir propagandayla herkes karşı karşıya, bu sahada verilen emeğe karşı bir saygısızlık olduğu gibi alanda verilen mücadeleyi de zaafa uğratmaya çalışan bir tablo oluyor. Yani hiçbir yerde sanki devlet yok ya da devlet kurumlarının olduğu yerde bir başarısızlık var, onun yerine birtakım sivil toplum örgütleri devletten daha büyük, devletten daha koordine, devletten daha çok veriye sahipmiş gibisinden bir ikame faaliyet yürütüldüğüne dair çok sayıda söylem üretiliyor. Biz bunların doğru olmadığını söylüyoruz."

Başta AFAD olmak üzere afetle mücadele konusunda uzman kurumların olduğuna değinen Çelik, "Dolayısıyla bütün sivil toplum örgütlerinin bu koordinasyona katkı sağlayacak şekilde konumlanması hem vatandaşlarımızın gayretlerinin ve yardımlarının heba olmaması bakımından hem de yaraların doğru bir şekilde sarılması bakımından kıymetlidir. Devlet, milletin devletidir. Bütün sivil toplum örgütleri de belli alanlarda vatandaşımıza çeşitli alanlarda hizmet üretmek, çeşitli alanlardaki faaliyetlerin standardını yükseltmek üzere kurulmuşlar." diye konuştu.

Koordinasyon şemasına uyulmasının, bu koordinasyonun bir parçası olarak hareket edilmesinin en doğru yaklaşım olduğunu vurgulayan Çelik, orada "Ben işin ucundan tutayım" diyen hiçbir siyasi partinin, sivil toplum örgütünün engellenmediğini bildirdi.

Çelik, "Ama çıkıp da bir faaliyet yürütüp hemen arkasından faaliyetimizin on katı propagandaya başlayıp da 'Burada devlet yok, devlet buraya hiçbir şey getirmemiş diyerek başka bir amaç güttüğünüzde, bu tabii ki yaraların sarılmasından, afetle mücadele dışında başka bir amaç güdüldüğünü gösteriyor. Hassas olunmasını rica ettiğimiz, hassas olunması konusunda altını çizdiğimiz konu budur." diye konuştu.

AK Parti Sözcüsü Çelik, devlet kurumlarının milletin emrinde olduğunu, yaraların sarılması için doğru pozisyon üreten bütün sivil toplum örgütlerinin de milletin kazanımı olarak var olacağını kaydetti.

(Sürecek)

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Merkez Yürütme Kurulu (MYK)