Akşener, İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu:

TAKİP ET

"(Alper Gezeravcı'nın uzay yolculuğu) Cumhuriyetimizin 100. yılında yaşanan bu güzel gelişme aslında her Türk'ün mutlu olacağı bir gelişmeydi. Şanlı bayrağımızın, Uluslararası Uzay İstasyonu'na çıkması, her Türk'ün gururlanacağı bir tabloydu. Ama maalesef bu konuda bile utanmazca ayrıştırıldık"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Alper Gezeravcı'nın uzay yolculuğuna ilişkin, "Cumhuriyetimizin 100. yılında yaşanan bu güzel gelişme aslında her Türk'ün mutlu olacağı bir gelişmeydi. Şanlı bayrağımızın uluslararası uzay istasyonuna çıkması, her Türk'ün gururlanacağı bir tabloydu. Ama maalesef bu konuda bile utanmazca ayrıştırıldık." dedi.

Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İsveç'in NATO'ya katılımına ilişkin kanun teklifinin, Genel Kurul'da kabul edildiğini anımsattı.

İYİ Parti olarak teklife "hayır" oyu verdiklerin belirten Akşener, "Milli güvenliğimiz için talep ettiğimiz hususlar henüz yerine getirilmemiş, muhataplarımız tarafından kabul edilebilir adımlar henüz atılmamış olduğu halde ülkemizin elindeki çok önemli bir koz adeta bir muammayla elimizden uçup gitmiş oldu." diye konuştu.

Meral Akşener, İYİ Parti olarak, hem Dışişleri Komisyonunda hem de Genel Kurul'da Türk milletinin çıkarları için tutarlı ve akılcı bir yöntemin işletilmesi için uğraştıklarını söyledi.

"NATO'nun genişleme sürecini, ülkemizin güvenlik mimarisi bakımından önemli bulsak da Türkiye'nin çıkarları, onuru ve saygınlığı bizim için her şeyden önemliydi" diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak öyle bir oylama yaşadık ki adeta bir turnusol kağıdı niteliğindeydi. Bir tarafta madde madde şartlar açıklayıp bol keseden atanların, içeride efelenip dışarıda sus pus olanların, daha önce nicesine şahit olduğumuz tornistanlarını izledik. Diğer taraftaysa 'iktidar ile hizalanmayacağız' diyenlerin, 'AK Parti'yle aynı bildiriye imza atmayız' diyenlerin, iktidarla birlikte aynı vahim yanlışa şaşırtıcı bir uyum içerisinde el kaldırışlarına şahit olduk.

Peki şaşırdık mı? Elbette şaşırmadık. İsveç meselesinde bu tavrı ortaya koyanlar, tıpkı Rahip Bronson rezaletinde ve Kaşıkçı davasında olduğu gibi bir kıskaç siyasetini, yine milletimize dayatmış oldular. Terörle mücadele tezkeresini sakıncalı bulup 'hayır' diyenler de teröre alan açanları NATO'da müttefikimiz yapmakta en küçük sakınca görmediler."

- TÜİK'in enflasyon rakamları

TÜİK'in enflasyon rakamlarına değinen Akşener, gelinen noktada itiraf niteliğindeki çarpıcı bir tespite şahit olduklarını dile getirdi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, şunları kaydetti:

"Neymiş? Vatandaş, açıklanan enflasyonun iki katını hissediyormuş. Yani TÜİK'in, yüzde 64,7 olarak açıkladığı 2023 yılı tüketici enflasyonu, yine TÜİK'in yaptığı hesaplamalara göre, vatandaşlarımızca yüzde 129,4 olarak hissediliyormuş. Güler misin ağlar mısın? Sorun TÜİK'te değil, 85 milyon olarak bizlerdeymiş. Sorun TÜİK'in uydurma rakamlarında değil, bizim tüketim alışkanlıklarımızdaymış. Sorun iktidarın yanlış ekonomi politikalarında değil, bizim harcama kalıplarımızdaymış. İşte size Türkiye'nin en önemli kurumlarından birinin, AK Parti iktidarında düşürüldüğü ibretlik durum.

İnsana sormazlar mı madem milletin hissettiği enflasyonu açıklamıyorsun o zaman kimin enflasyonunu açıklıyorsun? Madem verilerini milletin alışkanlıklarına göre belirlemiyorsun o zaman kimin alışkanlıklarına göre belirliyorsun? Siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz? İnsanlarımız, demir mi yiyor? Çimento, tuğla mı yiyor? Et, süt, yumurta, ekmek, peynir yiyor, sebze yiyor."

Maaşların, yüzde 129,4 olarak vatandaşlara yansıyan enflasyon oranına göre yeniden güncellenmesini isteyen Akşener, emekli maaşlarına da değindi. Akşener, Türkiye'de açlık sınırının 14 bin, yoksulluk sınırının ise 47 bin lirayı aştığını, bu nedenle en düşük emekli maaşının bir an önce asgari ücret seviyesine çıkartılması gerektiğini belirtti.

- Kulp ilçesindeki bir camide yaşanan olaya ilişkin tartışmalar

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "millet" kavramına ilişkin ifadelerini aktaran Akşener, bazı çevrelerin, Türk milletinin ortak duygular etrafında buluşmasını istemediğini vurguladı.

"En son hangi acımızda, milletçe hep birlikte üzülebildik?" sorusunu yönelten Akşener, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerdeki acıların bile ortak yaşanamadığını ileri sürdü.

Pençe-Kilit Harekatı'nda 21 şehidin verildiğini hatırlatan Akşener, Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bir camide cuma günü yaşanan olaya değindi.

Bir cami imamının, hutbede şehitlerle ilgili bölümü okumaması üzerinden bir kavga çıktığını dile getiren Akşener, şöyle devam etti:

"Üstelik o kadar vahim bir kavga ki bir yanda imam kendisine baskı yapıldığını söylüyor. Diğer yanda ise imama görevini hatırlatan kaymakamla ilgili sözde iddialar havada uçuşuyor. Kaymakamın bıyığının şekli bile şehitlerimizin aziz hatırasına yapılan saygısızlığın önüne geçiyor. Allah aşkına böyle bir rezalet olabilir mi? Bu devletin imamına kim, neden ve nasıl baskı yapıyor? Hayırdır? Türkiye'de bölgelere göre çok hukuklu bir düzene mi geçtik? Yerine göre, camisine göre, baskısına göre farklı hutbeler okutmaya mı başladık? Devleti yönetenler, bunları neden açığa çıkarmıyor? Diyanet neden sessiz kalıyor? Üstelik, bu sorular öylece ortalıkta dururken şehitlerimize yapılan bu büyük ayıp 'İmam mı haklı yoksa kaymakam mı haklı?' tartışmasının gürültüsünde sümen altı ediliyor.

Bu iki kavganın üzerinden kendini vatansever sayanlar da bu vatanın karşısında bölünmenin yanında olanlar da asıl bu konuyu sümen altı ettiler, gargaraya ve gürültüye getirdiler. Bağırıldı, çağırıldı, bıyıklara ve ayaklardaki çiziğe odaklanıldı. Ama biz çok hukuklu bir sisteme mi geçtik? Talimat gelmiş, Türkiye'nin her camisinde okunması gereken tek tip bir hutbe var. Bu nedir? Niçin kulağınızın üstüne yatıyorsunuz?"

Akşener, Türkiye'nin bel kemiğinin, çekiç taşının, milliyetçilik ve Türk milliyetçileri olduğunu, yaşanan tartışmalarda, kendisini işgal edilmiş İstanbul'daki kafası karışık insanların arasında hissettiğini, bu tartışmanın en büyük ihanet ve hakaret olduğunu kaydetti.

- İlk Türk astronotu Alper Gezeravcı'nın uzay yolculuğu

Meral Akşener, normal şartlarda herkesin Togg, İHA ve SİHA'larla gurur duyması gerektiğini, bunların herkesin ortak gururu olduğunu, ancak bu konularda bile toplumun ayrıştırıldığını belirtti.

Akşener, "Cumhuriyetimizin, 100. yılında yaşanan bu güzel gelişme aslında her Türk'ün mutlu olacağı bir gelişmeydi. Şanlı bayrağımızın Uluslararası Uzay İstasyonu'na çıkması, her Türk'ün gururlanacağı bir tabloydu. Ama maalesef bu konuda bile utanmazca ayrıştırıldık. İlk başta, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni iktidardan ibaret görenlerle, onları küçümseyenler arasında bir garip tartışma başladı. Sonrasında ise astronotumuzun Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüzü anarak 'İstikbal göklerdedir' demesi üzerinden bu sefer de tersine bir meydan okuma alanı oluşturuldu. Atatürk'ümüze düşman olanlarla kendi tapulu mülkü zannedenlerin, bol gürültülü horoz dövüşünün ortasında, millet olarak yine bir sevincimizde, bir gururumuzda ortaklaşamadık." değerlendirmesinde bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, burada tartışılması gereken şeyin, Atatürk veya astronotun siyasi tercihleri değil, millete verilen sözler olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2021 yılında, "Kendi milli, özgün ve hibrit roketimizle Ay'a ulaşarak, sert iniş gerçekleştireceğiz" diye açıklama yaptığını anımsatan Akşener, "2023 bitti ama Ay'a sert iniş yapılamadı. Asıl sorgulanması gereken işte buydu. Yıl oldu 2024. Ama biz bir başka ülkenin ticari bir şirketi aracılığıyla bir vatandaşımızı uzaya gönderebildik. İşte bizim asıl tartışmamız gereken; bunu kendi imkan ve kabiliyetlerimizle teknolojimizle neden hala yapamadığımız, küresel rekabetin en önemli merkezlerinden birinde olup da uluslararası rekabet gücümüzü, neden hala artıramadığımızdı." sözlerini sarf etti.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener İYİ Parti TBMM Grup Topantısı