Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, Ürdünlü mevkidaşı Safadi ile bir araya geldi
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock: - "İki devletli çözümün İsrailliler ve Filistinlilerin onurlu, güvenli ve kendi kaderlerini tayin ederek barış içinde yaşamaları için hala en iyi zemini sunduğu konusunda iki ülke olarak hemfikiriz" - Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi: - "İki devletli bir çözüm bulmak için ciddi müzakereler sağlayacağız" - "Bu çatışma, ancak Filistinliler egemen bir devlette haklı haklarına sahip olduklarında sona erecektir"
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, son haftalarda Orta Doğu'daki çatışmalar yeniden alevlenmesi sonucu insanların ölmesi nedeniyle ramazan ayının arzu edildiği gibi barış ve neşe içerisinde geçmediğini söyledi.
Bakan Baerbock, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile Berlin'de düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu.
Akabe ve Şarm El Şeyh'te varılan son anlaşmalarla, Müslüman, Yahudi ve Hıristiyanlara bayramlarını güvenlik içinde kutlayabileceklerine dair umut verdiğine işaret eden Baerbock, "Ne yazık ki bu yıl ramazan ayının arzu edildiği gibi barış, aile ve neşe içinde geçmediği acı bir gerçektir. Yakın çevrenizde, Orta Doğu'daki çatışmalar son haftalarda ve aylarda yeniden alevlendi ve daha fazla cana mal oldu." dedi.
Baerbock, İsrail ile Filistin ilişkisinde iki devletli çözümün en iyi çözüm olduğu konusunda hemfikir olduklarını dile getirerek, "İki devletli çözümün İsrailliler ve Filistinlilerin onurlu, güvenli ve kendi kaderlerini tayin ederek barış içinde yaşamaları için hala en iyi zemini sunduğu konusunda iki ülke olarak hemfikiriz." diye konuştu.
Almanya ve AB'nin, hem İsrail'i hem de Filistinlileri "Akabe sürecini" aktif bir şekilde desteklemeye hazır olduğunu aktaran Baerbock, Fransa, Mısır ve Ürdün'ü "Münih formatı" çerçevesinde Berlin'de yapılacak bir toplantıya davet etti.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ise Filistin meselesinde durumun daha da tehlikeli bir şekilde gelişmesini önlemek için Almanya ile yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyledi.
Safadi, bölgenin bir yol ayrımıyla karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, "Ya ırkçıların, aşırılık yanlılarının geleceğin yolunu çizmelerine izin vereceğiz. Bu yol bizi kesinlikle çok daha fazla çatışmanın, çok daha fazla şiddetin ardından bir felakete götürecek, ya da barış isteyenlerle birlikte çalışarak tehlikeli gelişmeleri önleyeceğiz, gerçek bir siyasi perspektif sağlayacağız. İki devletli bir çözüm bulmak için ciddi müzakereler sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
İsrail ile Filistin arasındaki durumun kötüleşmeye devam etmesinin kimsenin yararına olmayacağını vurgulayan Safadi, "Şiddetin sebebi yerleşim yerlerinin genişletilmesi, Filistinlilerin sınır dışı edilmesi." ifadesini kullandı.
Safadi, Barış umudunun 1967 sınırları dahilinde, başkenti Kudüs olan ve İsrail ile birlikte barış içinde yaşayan, uluslararası kararlara ve yasal çerçeveye dayalı bir Filistin devleti kurulmadıkça gerçeğe dönüşmeyeceğini kaydetti.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Ürdün hakkında yaptığı açıklamaları ırkçı, kışkırtıcı ve aşırılık yanlısı ifadeler olarak niteleyen Safadi, "Filistin halkının varlığını inkar etmiş, kültürünü sorgulamıştır ve tabii ki İsrail'in sözde bir haritasını göstermiştir ki bu sadece Filistin topraklarını değil, aynı zamanda İsrail'in bir parçası olarak evet şematik bir krallığı da göstermektedir. Irkçı fikirlerinin İsrail'in geleceğini çizmesine izin verilirse, bu yolun sadece daha fazla çatışmaya ve daha fazla gerilime yol açacağı konusunda bize bir uyarı ve tehdit olan bir eylemdir." dedi.
Safadi, ırkçı eylemleri ve kışkırtmaları reddeden, bu aşırıcılığı reddeden ve uluslararası hukuka uyulması gerektiğini ve Ürdün'de yaşayan tüm halkların yaşama hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Bölgenin yıllardır çatışma içinde olduğunu aktaran Safadi, şunları söyledi:
"Amacımız bu çatışmaya bir son vermektir ve bu çatışma, ancak Filistinliler egemen bir devlette haklı haklarına sahip olduklarında sona erecektir. Ortaklarımız ve dostlarımızla koordinasyon içinde, çıkarlarımızı korumak, güvenliğimizi ve istikrarımızı korumak ve aynı zamanda bölgedeki tüm halkın güvenlik, istikrar ve barış içinde yaşama hakkını korumak için gerekli tüm adımları atacağız."