Ankara'da düzenlenen panelde NATO'nun geleceği konuşuldu

TAKİP ET

Eski Alman Federal Meclisi Milletvekili Dr. Andreas Nick: "Ukrayna bir NATO üyesi olmasa da Avrupa'nın göbeğinde bağımsız bir ülkeye bu şekilde saldırılması NATO için çok büyük bir sınama oldu" Hollandalı gazeteci Rena Netjes: "Tel Rıfat'ın sakinlerinden 100 binden fazla Arap, Türk sınırına kaçtı. Çoğu 6 yıldır kamplarda kalıyor. Rusya'nın yardımıyla YPG bu insanları evlerinden kopardı" Alman gazeteci Ewald König: "Türkiye'nin NATO'daki rolü çok büyük"

Ankara'da düzenlenen 21. Yüzyılda NATO, Sınamalar, Ortaklıklar ve Genişleme Panelinde, Rusya-Ukrayna savaşı ve NATO'nun geleceği konuşuldu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen panelin Yeni Tehdit ve Sınamalar Çerçevesinde NATO Genişleme Politikası başlıklı oturumuna, Eski Alman Federal Meclisi Milletvekili Dr. Andreas Nick, siyasi analist Klaus Jürgens, gazeteciler Ewald König ve Rena Netjes katıldı.

Dr. Andreas Nick, yaptığı konuşmada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının öncesinde NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiğine dair yorumların yapıldığını anımsatarak, NATO'nun büyük bir teste tabi tutulduğunu söyledi.

Madrid'in ev sahipliğinde 29-30 Haziran'da düzenlenecek NATO Zirvesi'ne giderken yeni bir yaklaşım biçimi olan Stratejik Konsept ile karşı karşıya olduklarına işaret eden Nick, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması sonucunda oluşan yeni konjonktürde konsept olarak planlanan tüm içeriklerin yeniden düşünülmesi gerektiğini anlattı.

Nick, NATO'nun büyük bir sınavla yüz yüze geldiğini ifade ederek, Ukrayna bir NATO üyesi olmasa da Avrupa'nın göbeğinde bağımsız bir ülkeye bu şekilde saldırılması NATO için çok büyük bir sınama oldu. Bu saldırı sonrasında yeniden toprak savunma anlayışına geri dönüldü. ABD askeri kaynaklarına yönelik Avrupa'daki müttefiklerinin talebi arttı. diye konuştu.

ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararına da değinen Nick, NATO şemsiyesi altında 20 yıl süren iş birliği düşünüldüğünde bu hamleyi büyük bir başarısızlık olarak değerlendirdi.

- Bölge dışı anlatılarla yaşananlar arasında ciddi fark var

Hollandalı gazeteci Rena Netjes ise Batı medyasının Suriye'de yaşanılanları tam olarak anladığına inanmadığını belirterek, bölgedeki gerçeğin farklı olduğunu deneyimlediğini aktardı.

Netjes, şu ifadeleri kullandı:

2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeybatısını araştırıyorum. Tam o yıllarda sınırdaydım, Suriye'den insanlar gelmeye başlamıştı. Onların Halep'teki Esed rejimi tarafından yapılan bombalamadan kaçtığını düşünmüştüm. Bir kadına sorduğumda 'YPG savaşçıları evimizi aldılar' dedi. Onlar Batı medyasında kahraman olarak görülüyorlardı. Bu durum beni biraz tetikledi. Neler olduğunu anlamam için beni araştırmaya yöneltti.

Sonrasında Rusya'nın bu bölgeyi bombaladığına işaret eden Netjes, Tel Rıfat'ın sakinlerinden 100 binden fazla Arap, Türk sınırına kaçtı. Çoğu 6 yıldır kamplarda kalıyor. Rusya'nın yardımıyla YPG bu insanları evlerinden kopardı. dedi.

Bölge dışı anlatılarla bölgede yaşananlar arasında ciddi farklar olduğunu gözlemlediğini vurgulayan Netjes, Batı medyasında duyduklarımla, gidip bölgenin sakinlerinden dinlediklerim arasında çok büyük fark var. değerlendirmesinde bulundu.

Alman gazeteci Ewald König de Türkiye'nin çok önemli bir konumda ve coğrafi açıdan kritik noktada olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin NATO'daki rolü çok büyük. ifadesini kullandı.

Alman siyasi analist Klaus Jürgens, NATO'nun önemi ve genişleme sürecine değinerek, son yıllarda yaşanan pek çok gelişme nedeniyle NATO'nun sadece bir savunma örgütü olarak görülemeyeceğini ve kendisini yeniden tanımlaması gerektiğini belirtti.