Arap ülkelerinden Yemen'e saldırılarla bölgede tırmanan gerginliğin durdurulması çağrısı

TAKİP ET

Birçok Arap ülkesi, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik düzenlediği saldırıları kınayarak gerilimin...

Birçok Arap ülkesi, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik düzenlediği saldırıları kınayarak gerilimin tırmandırılmaması çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının ülkenin resmi haber ajansı SPA'da yer verilen açıklamasında, "Kızıldeniz'de gerçekleştirilen askeri operasyonları ve Yemen'deki noktalara düzenlenen hava saldırılarını büyük endişeyle takip ediyoruz." denildi.

"Tüm dünyanın çıkarlarına zarar vermesi" nedeniyle seyrüsefer özgürlüğünün uluslararası bir talep olduğu, Kızıldeniz bölgesinin güvenlik ve istikrarının korunmasının önemi vurgulanan açıklamada, yaşanan olaylar ışığında itidal ve gerilimin tırmanmasından kaçınılması çağrısı yapıldı.

- BAE

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, ülkesinin Babül Mendeb Kanalı bölgesi ve Kızıldeniz'deki deniz seyrüseferine yönelik saldırıların yansımaları konusunda derin endişe duyulduğu ifade edildi.

Açıklamada,"Bölge güvenliğinin ve bölge ülkeleri ile halklarının çıkarlarının uluslararası hukuk ve normlar çerçevesinde korunmasının önemi" vurgulandı.

- Kuveyt

Kuveyt Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Bugün şafak vakti başlatılan ve Yemen'deki yerleri hedef alan saldırıların ardından Kızıldeniz bölgesindeki olaylarda yaşanan gelişmeleri büyük bir endişeyle takip ediyoruz." denildi.

Açıklamada, Kızıldeniz bölgesinde güvenlik ve istikrarın korunmasının ve tüm hayati su yollarında seyrüsefer özgürlüğünün sağlanmasının önemi vurgulanarak, gerilimin derhal azaltılması ve tehlikeyi önlemek için "aklın sesine" öncelik verilmesi çağrısında bulunuldu.

- Ürdün

Ürdün, Kızıldeniz'de gerçekleştirilen askeri operasyonların ve Yemen'deki noktalara düzenlenen hava saldırılarının büyük endişeyle takip edildiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, ülkenin resmi haber ajansı Petra'da yer alan açıklamasında, "Ürdün, Kızıldeniz'de yaşanan gelişmeleri ve bunun genel olarak bölgesel güvenliğe etkisini büyük bir endişeyle takip ediyor." ifadesini kullandı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik vahşi saldırıları ve Filistin halkının haklarını ihlal eden tutumunun bölge güvenliğini tehdit eden en büyük unsur olduğu vurgulanan açıklamada, "İsrail, Gazze'ye yönelik vahşi saldırılarını sürdürerek ve yeni cepheler açarak Batı'yı kendi içlerine çekmeye çalışıyor ve tüm bölgeyi daha fazla çatışmaya, gerginliğe ve savaşa doğru itiyor." uyarısında bulunuldu.

Açıklamada ayrıca, uluslararası toplumun İsrail'in saldırılarını durdurmakta aciz kaldığına dikkati çekilerek, Binyamin Netanyahu başbakanlığındaki İsrail hükümetinin tüm bölgeyi savaşa çekmeye çalıştığı kaydedildi.

- Mısır

Mısır da Kızıldeniz'de Yemen'e yönelik saldırıların ardından "derin endişesini" dile getirerek, bölgedeki gerilimin azaltılması çağrısı yaptı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Kızıldeniz bölgesindeki askeri operasyonların artmasından ve Yemen'in çeşitli bölgelerine yönelik hava saldırılarından derin endişe duyuyoruz." denildi.

Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliği de dahil bölgedeki gerilimi ve istikrarsızlığı azaltmak için uluslararası ve bölgesel çabaları birleştirmenin gerekliliği çağrısında bulunulan açıklamada, "Kızıldeniz bölgesi ve Yemen'de meydana gelen ve hızlanan gelişmelerin tehlikesi hakkında defalarca tekrarlanan, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarının sonucunun bir yansıması" olarak değerlendirildi.

Açıklamada, "Bölgeyi başka istikrarsızlık faktörlerinden, çatışmalardan ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditlerden korumak için kapsamlı bir ateşkesin ve Filistinli sivillere karşı devam eden savaşın sona ermesinin kaçınılmazlığı" vurgulandı.

- Irak

Irak Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamada, "uluslararası sularda seyrüsefer özgürlüğünün korunmasının gerekliliğini teyit ederken, Yemen'e ve egemenliğine yönelik saldırıyı" kınadı.

Saldırı alanının genişletilmesinin soruna çözüm olmayacağı belirtilen açıklamada, bunun savaşın kapsamının genişletilmesine yol açacağı kaydedildi.

Açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK), "sorumluluğunu yerine getirerek Gazze Şeridi'nde Filistinlilere karşı yürütülen saldırgan ve acımasız savaşı durdurmaya yönelik bir karar alınması" çağrısında bulunuldu.

- Umman

Umman Sultanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Kardeş Yemen'deki birçok kenti etkileyen ABD-İngiliz bombalamasındaki gelişmeleri büyük endişeyle takip ediyoruz." sözlerine yer verildi.

Açıklamada, "İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarına yönelik devam eden saldırganlığının bir sonucu olarak bölgedeki çatışma ve tırmanış çemberinin genişlediği konusunda defalarca uyarıda bulunduk. Tüm taraflara gerilimi durdurmaları çağrısında bulunuyoruz. " denildi.

Umman Dışişleri Bakanı, Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ile yaptığı telefon görüşmesinde, Kızıldeniz bölgesi ve Yemen'deki kaygı verici gelişmeler ve tehlikeli tırmanışı ele aldı.

İkili, söz konusu ülkelere itidalli davranmaları ve bölgede tırmanışı genişletecek adımlardan uzak durmaları çağrısı yaptı.

- Hamas ve İslami Cihad, ABD ve İngiliz savaş uçaklarının Yemen'e düzenlediği saldırıyı kınadı

Hamas'tan yapılan açıklamada, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik bariz saldırısının şiddetle kınandığı, saldırının bölgenin güvenliği üzerindeki yansımalarından söz konusu ülkelerin sorumlu olduğu belirtildi.

Yemen topraklarındaki bombardımanın, bir suç ve Yemen'in egemenliğine yönelik açık bir saldırı olduğu kaydedilen açıklamada, saldırının "İsrail işgalini korumak, Filistin halkına ve tüm Arap coğrafyasına karşı işlenen suçları örtbas etmek adına Amerikan ve İngiliz militarizmine tanık olan bölgenin güvenliğine karşı tehdit içerdiği" ifade edildi.

Yemen'e yönelik ağır saldırının, İsrail iradesinin tesiri altında hesaplanmış bir eylem olduğu ve bunun sadece bölgedeki yangını ve gerilimi daha da artıracağı belirtilen açıklamada "Bunun yansımalarından Washington ve Londra sorumlu. Siyonist işgale son verilmedikçe bölge güvenlik ve istikrara kavuşamayacak." denildi.

Hamas, ABD ve İngiltere'ye "sömürgeci politikalarını gözden geçirmeleri, İsrail'in işlediği suçlar karşısında kayıtsız kalmayacak ülkelerin ve Arap halklarının çıkarlarına saygı duymaları" çağrısında bulundu.

- Gazze'deki savaşı yürüten ABD yönetimi

İslami Cihad'dan yapılan açıklamada, ABD-İngiltere saldırısının, "Batılı sömürge ülkelerinin Filistin'deki askeri kışlaları için sağladığı askeri koruma bağlamında" düzenlendiği belirtildi.

Bunun, Gazze'de Filistin halkına karşı soykırım savaşı yürütenin ABD yönetimi olduğunu doğruladığı ifade edilen açıklamada, sonunda galip gelecek olanın Filistin halkının direnişi olacağı vurgulandı.

Açıklamada ayrıca Arap ve İslam ülkelerine "Filistin'deki kutsal değerleri ve Gazze'yi müdafaa eden Yemen'e yönelik bu saldırıya karşı harekete geçmeleri" çağrısında bulunuldu.

Filistin Ulusal Girişim Hareketi Genel Sekreteri Mustafa Bergusi de yaptığı açıklamada, Yemen'e yönelik saldırıyı "bariz ve haksız bir saldırı" olarak nitelendirerek kınadı.

- Lübnan'daki Hizbullah

Lübnan'daki İran destekli Hizbullah Hareketi, ABD ve İngiliz savaş uçaklarının Yemen'e düzenlediği hava saldırısına tepki gösterdi.

Hizbullah, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Hizbullah'ın, tüm gücü ve imkanlarıyla İsrail saldırısı altındaki Filistin halkının yanında durup oradaki ablukayı kaldırmaya çalışan Yemen'in egemenlik ve güvenliğini tehdit eden ABD-İngiliz saldırısını şiddetle kınadığı ifade edildi.

ABD ve İngiliz savaş uçakları, gece saatlerinde Yemen'in Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerinde bazı noktalara hava saldırıları düzenlemişti.

Husiler, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e düzenlediği saldırılarda 5 mensubunun öldüğünü duyurmuştu.

- Kızıldeniz'de yaşananlar

Son dönemlerde Yemen'deki Husilerin, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşılık ticari gemilere yönelik eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı.

Pentagon, 6 Aralık 2023'te Yemen'deki Husi güçlerinin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta da "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.

Husilerin saldırıları, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı Süveyş Kanalı'ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz'de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin pes peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir "tedarik zinciri krizi"nin başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.

ABD İngiltere Kızıldeniz Yemen