Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısında konuştu: (2)

TAKİP ET

"Türkiye'nin stratejik tercih ve kararlarının arkasında duracak, Litvanya zirvesini tek yürek halinde takip edip, Türkiye'nin çıkarları neyi gerektiriyorsa onun yanında olacağız" - "ABD, terör örgütüyle ittifak halindeyse, Türkiye'yle yaptığı ve kurduğu ittifaka ne diyeceğiz? Bu yaman çelişki NATO'nun itibar ve inandırıcılığını, ABD'nin dostluk ve müttefiklik iradesini yıllar içinde aşındırmıştır. Biz gündüz şapkalı, gece külahlı ne dost istiyoruz ne de ittifak ortağı arıyoruz" - "Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğunun varisi ve devamıdır. Türkiye Cumhuriyeti ne kadar bizimse Osmanlı İmparatorluğu da o kadar bizimdir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye'nin stratejik tercih ve kararlarının arkasında duracak, Litvanya zirvesini tek yürek halinde takip edip, Türkiye'nin çıkarları neyi gerektiriyorsa onun yanında olacağız." dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, Türkiye'nin NATO'yla ittifak kültürünün 71 yıllık gelgitli bir maziye dayandığını, bu sürede köprülerin altından çok sular aktığını söyledi.

Ne dünyanın eski dünya ne de Türkiye'nin 1950'li yılların Türkiye'si olduğunu belirten Bahçeli, "Bir defa bu yalın ve yakın gerçeğin telaffuz sorumluluğu bihakkın omuzlarımızdadır." ifadesini kullandı.

- "Kandil Dağı neyse Stockholm aynısıdır"

NATO hukuku çerçevesinde Türkiye'nin üstlendiği askeri, stratejik ve siyasi misyonları harfiyen yerine getirirken aynı hakkaniyeti, aynı hassasiyeti ittifak ortaklarından görmediğini dile getiren Bahçeli, Türkiye'nin bugüne kadar hiçbir görevden, hatta hiçbir fedakarlıktan kaçınmadığını, ancak milli güvenliğinin hemen hemen her seferinde göz ardı edildiğini vurguladı.

Bahçeli, Finlandiya'nın katılımıyla NATO üyesi ülkelerin sayısının 31'e çıktığını anımsatarak şöyle konuştu:

"Şimdi üyelik peronuna İsveç yanaşmıştır. Bu ülkenin üyeliğine karşı Türkiye'nin haklı ve meşru itirazları vardır. İsveç'in terörle arasına mesafe koymaktan ısrarla imtina ettiği malumlarınızdır. Üstelik İsveç hükümetinin Kur'an-ı Kerim'e yönelik şerefsiz ve vandal saldırıları sürekli alttan aldığı, görmezden geldiği, sıkışınca da durumu kurtarmak için cılız kınama mesajları yayımladığı bilinen bir husustur. Türkiye dayatmaları sineye çekecek kabile devleti değildir. NATO'nun açık kapı politikasının maksat ve mahiyeti de milli bekamızdan, egemenlik haklarımızdan, iç ve dış güvenlik mülahazalarından daha mühim, daha öncelikli olamayacaktır.

Milli varlığımızı doğrudan tehdit eden kanlı terör örgütlerine kucak açan, bunların terörist devşirmesine ve haraç toplamasına kendi başkentinde göz yuman mahut ülkeyle bir güvenlik mimarisinin bünyesinde nasıl buluşacağız? Böylesi bir acizliğe nasıl göz yumacağız? Bunu nasıl hazmedeceğiz? Sadece ABD istedi diye, F-16’yla ilgili parmak sallanıyor diye zillete tamam mı diyeceğiz? İsveç, PKK’nın Avrupa'daki mağarasıdır. Kandil Dağı neyse Stockholm aynısıdır. İsveç hükümeti bugüne kadarki köhne ve kötürüm politikalarından 180 derece dönüş yaparsa, bu çerçevede bir ıslah ve terbiye hali müşahhas ölçülerde görülürse, bizim diyeceğimiz bir şey yoktur, nitekim karar Sayın Cumhurbaşkanımızındır."

- "NATO üyelerinin PKK/YPG ile irtibatı kabul edilemez"

NATO'nun da Türkiye'nin ahlaki ve hukuki tezlerini, milli güvenliğiyle ilgili duyarlılık ve taleplerini gözetmesi sorumluluğu olduğunu ifade eden Bahçeli, ABD başta olmak üzere, NATO üyesi bazı ülkelerin PKK/YPG ile irtibat ve ilişkilerinin kabul ve izah edilemez boyutlarda olduğunu dile getirdi.

ABD'li yetkililerin, PKK/YPG terör örgütüyle "taktiksel ve dönemsel ittifak" içinde olduklarını açıklamalarının kaygı ve utanç verici bir ilkellik, NATO ittifak ahlakına şirret bir suikast olduğunun altını çizen Bahçeli, "ABD, terör örgütüyle ittifak halindeyse, Türkiye'yle yaptığı ve kurduğu ittifaka ne diyeceğiz? Bunu nasıl ifade edeceğiz? Bu yaman çelişki NATO'nun itibar ve inandırıcılığını, ABD'nin dostluk ve müttefiklik iradesini yıllar içinde aşındırmıştır. Biz, gündüz şapkalı gece külahlı ne dost istiyoruz, ne de ittifak ortağı arıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "FETÖ'yü başımıza bela eden Türk ve İslam düşmanlarıdır"

"Müttefik olacaksak mertçe olalım, karşılıklı hak ve çıkarlara sonuna kadar da saygılı olalım." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"12 Eylül'de söylenen 'Bizim çocuklar başardı' itirafını unutmadık. 15 Temmuz gecesi tepemizde uçuşan NATO uçak ve helikopterlerini, bunları kullanan alçak ve ahlaksızları unutmadık. Türkiye’yi içeriden çökertmek, milli bağları çözmek, devlet ve millet varlığını çürütmek için NATO oyunlarını ve küresel emperyalizmin komplolarını asla hatırımızdan çıkarmadık. 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan vahşet ve ihanetin henüz NATO namına kuşkulu ve tartışmalı pek çok noktası olduğunu da biliyor ve gerilen sinirlerimizle yumruğumuzu sıkıyoruz. FETÖ'cü alçaklar, Fransa'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önünde miting yaparken NATO müttefiklerimizden gık çıkmadı. Terörist başı Gülen'in Pensilvanya'dan yaka paça alınıp ülkemize iadesi bugüne kadar bir türlü gerçekleşmedi.

Hala FETÖ'nün kripto damarının siyaset, bürokrasi, eğitim, ekonomi, medya ve diğer alanlarda dip dalga halinde faaliyet içinde olduğunu bilmeyen, duymayan, görmeyen kalmadı. FETÖ'yü başımıza bela eden azgınlaşmış Türk ve İslam düşmanlarıdır. Aynısını PKK/YPG için de söylemek mümkün ve mutlaktır. Bizim nezdimizde PKK neyse FETÖ odur. Ve bu iki hunhar terör örgütünün acımadan, gözünün yaşına bakmadan kökü kazınmalıdır. Gerekirse NATO üyesi bir kısım ülkeyle yüzleşmek, hesaplaşmak, sayfaları ıstırapla damgalanmış kara kaplı defterleri açmak kaçınılmaz bir mecburiyet olarak gündeme gelebilecektir. 15 Temmuz 2016'da işgal ve istila hevesleri hainlerin ve haşhaşilerin kursağında bırakılmıştır. NATO heyecanlı bir futbol müsabakasını seyreder gibi ihaneti seyretmiş, hatta zemin hazırlamıştır. Bizim NATO’ya bakışımız bellidir. Dünyanın NATO'dan ve ABD'den ibaret olmadığı bilinmelidir. Türkiye'nin stratejik tercih ve kararlarının arkasında duracak, Litvanya zirvesini tek yürek halinde takip edip, Türkiye'nin çıkarları neyi gerektiriyorsa onun yanında olacağız."

- "Fesle kalpak ihtilafı yok hükmündedir"

Uzun yıllar geçmişine küsen, bazen utanan, bazen de yok sayan sefil ve temelsiz bir anlayışın komplekslerine şahit olduklarına işaret eden Bahçeli, şunları söyledi:

"Cumhuriyet Türkiye'si ile Osmanlı İmparatorluğunu dengelenmesi imkansız iki ayrı kefeye, kavuşması hayal mahsulü olan iki ayrı kutba yerleştirenler Türkiye'ye çok büyük kötülük yaptılar. Sanki Türk tarihinden koskoca 624 yılı çekip çıkardılar, mankurtluğu çağdaşlık ve modernlik olarak tanımladılar. Halbuki iyisiyle kötüsüyle, zaferiyle yenilgisiyle, yükselişiyle gerilemesiyle tarih bizim tarihimizdi. Mete Han'dan Bilge Kağan'a, Selçuk Bey'den Osman Gazi'ye, Fatih'ten Kanuni'ye, 2. Abdülhamit'ten Mustafa Kemal'e kadar tarih yazanlar, tarihi yapanlar, tarihe nal sesi dinletenler, kılıçların parlaklığıyla cihanı aydınlatanların hepsi Türk'tü, hülasa bizdik, ta kendimizdik.

Bizi tarihimizden koparmak istediler çünkü tekerrür etmesinden korkuyorlardı. Bizi ecdadımıza hasım etmek istediler çünkü Türk milletinin sinesinden yeni kahramanların çıkmasından ödleri patlıyordu. Hürriyet, uhuvvet ve müsavat çığlıklarıyla 2. Abdülhamit'i istibdatla özdeşleştirip tarih yapraklarımızdan 33 seneyi kopardılar. Bugün ne yaşıyorsak, neyle mücadele edip sınanıyorsak biliniz ki Birinci Dünya Savaşı'yla ilişkilidir ve bu savaş henüz bitmemiştir."

Bahçeli, 19 Ağustos 1914'te Sofya'da çıkan Hoydan Ermeni Gazetesindeki "Dünya Türk denen musibetten kurtulmalıdır" şeklindeki manşetin, her şeyin özeti olduğunu belirtti.

"Dünya'dan Türk'ü çekip çıkarın geriye yalnızca boş bir küre, boşuna dönen bir gezegen kalacaktır." diyen Bahçeli, "Çok şükür hasta adam dediklerinin korku tanımayan ahvadı artık zulme ve zulmete kök söktürmekte, Dünyaya Türk milletinin varlığını gururla tebliğ etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı İmparatorluğunun varisi ve devamıdır. Türkiye Cumhuriyeti ne kadar bizimse Osmanlı İmparatorluğu da o kadar bizimdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne kadar milli ve tarihi bir kahramanımızsa Osmanlı İmparatorluğunun tüm padişahları da o kadar milli ve kahramandır. Fesle kalpak ihtilafı yok hükmündedir." diye konuştu.

- "Tarihi kucaklaşma" sorusunu cevapladı

Grup Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bahçeli, "Tarihi kucaklaşma ile ne kastettiniz" sorusuna, "Bir ailenin farklı sebepleriyle ayrı düşmüş kişilerini, unsurlarını, gruplarını bir araya getirme arzu ve özlemidir. Kucaklaşmadan maksadımız budur. Büyük aile birliğini tesis etmektir." yanıtını verdi.

Bahçeli, bir başka gazetecinin, MHP'nin emeklilere seyyanen zam için bir çalışması olup olmayacağı sorusu üzerine, "Cumhur İttifakı bu görevi yerine getiriyor. MHP olarak ayrıca bir çalışmaya da gerek yok." dedi.

(Bitti)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM TBMM GRUP TOPLANTISI