Bakan Göktaş'tan, BM'ye üye ülkelerdeki mevkidaşlarına Filistin için acil işbirliği çağrısı:

TAKİP ET

"Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları bir an önce Gazze'de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere destek olmaya davet ediyorum" - "Ailelerin, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların refahından sorumlu bakanlıklar ve kuruluşlar olarak, sivillerin katledilmesini durdurmak, daha fazla acı yaşanmasının önüne geçmek için birlik olmalıyız. Saldırıları kınamak ve barışçıl bir çözüm adına çaba göstermek ahlaki ve insani görevimizdir"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Filistin'de yaşanan olaylar sonrası BM'ye üye ülkelerdeki mevkidaşları ile sosyal ve insani konularda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşların yöneticilerine gönderdiği mektupta, "Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları, bir an önce Gazze'de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere destek olmaya davet ediyorum." ifadesini kullandı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Göktaş, 7 Ekim'de başlayan İsrail-Filistin çatışmasında yaşananlar konusunda, Birleşmiş Milletlere (BM) üye ülkelerdeki mevkidaşları ile sosyal ve insani konularda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşların yöneticilerine acil işbirliği mektubu gönderdi.

Göktaş, mektubunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak, İsrail yönetiminin özellikle Gazze'de devam eden saldırılarına ilişkin derin kaygısını ve üzüntüsünü dile getirerek, acil eyleme yönelik ihtiyacı vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Filistinlilerin kendi topraklarından göçe zorlanması kabul edilemez" sözüne de mektubunda yer veren Göktaş, Filistin-İsrail çatışmasına adil bir çözüm bulunmadan Orta Doğu'da kalıcı bir barışın tesisinin mümkün olamayacağının, hiç vakit kaybetmeden uluslararası toplumun bu konuyu gündeme alması gerektiğinin altını çizdi.

Bakan Göktaş, Filistin'de hamile kadınların, çocukların ve bebeklerin güvenliğine ve korunmalarına ilişkin ivedilikle adım atılması gerektiğine dikkati çektiği mektubunda, şunları paylaştı:

"Değerli meslektaşım, son dönemde Filistin'de yaşanan trajik olaylar dolayısıyla, ailelerin, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların korunmasından ve refahından sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak, İsrail yönetiminin özellikle Gazze'de devam eden saldırılarına ilişkin derin kaygı ve üzüntümü dile getirmek ve acil eyleme yönelik ihtiyacı vurgulamak istiyorum. Bu derin insani kriz ve trajedi karşısında sessiz kalmak evrensel olduğu düşünülen temel insani değerler, hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü gibi kavramlara güveni küresel ölçekte sarsmaktadır.

BM Genel Kurulunun, 29 Kasım 1947 tarihli 181 (II) sayılı kararı ve BM Güvenlik Konseyi'nin 22 Kasım 1967 tarihli 242 sayılı kararına rağmen, İsrail insan haklarına ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Filistin'e yönelik sistematik bir işgal gerçekleştirmektedir. 7 Ekim'den bu yana İsrail'in, işgalin de ötesine geçen, soykırıma varan operasyonlarına şahit oluyoruz. Her gün Gazze'de 120 çocuk öldürülüyor. Hayatını kaybedenlerin sayısı 4 bin 651'e yükseldi, bunların yüzde 62'si çocuklar ve kadınlardır. Nüfus kaydından tamamen silinen aileler var. Bazı bölgelerde insanların tüm yaşam alanları tamamen yok edildi."

- "Filistinlilere yönelik uygulanan abluka kabul edilemez"

Göktaş, mektubunda, Filistin'de 206 eğitim kurumuna, 62 sağlık tesisi ve aracına saldırı düzenlendiğini, 7 hastanenin tamamen hizmet dışı bırakıldığını belirtti.

Sivillerin, sosyal alanların, altyapı sistemlerinin ve insanların evlerinden kaçarak sığındıkları okulların, hastanelerin, kiliselerin ve camilerin hedef alınmasının, hiçbir surette kabul edilemeyeceğini vurgulayan Göktaş, Batı Şeria'da da İsrailli askerler ve yerleşimciler tarafından yapılan saldırıların arttığını hatırlattı.

Batı Şeria'da bulunan 163 kontrol noktasıyla gözaltında tutulan sivillerin hapis hayatı yaşadığını ve mahalleleri arasında dahi geçiş yapamadığını aktaran Göktaş, "Ayrıca, İsrail güçleri ve yerleşimciler, bölgedeki Filistinlilerin sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellenmesi amacıyla sağlık tesislerine saldırılar düzenlemeye devam etmektedir. İnsan hakları ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Filistinlilere yönelik uygulanan abluka kabul edilemez." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bebekler için herhangi bir koruma imkanı bulunmuyor"

Bakan Göktaş, Gazze'de su, elektrik, gıda ve ilaç gibi temel insani ihtiyaçlara erişimin İsrail tarafından engellendiğini bildirdi.

Dünya Sağlık Teşkilatına göre bir insanın günlük su tüketim ihtiyacı 50-100 litre arasındayken, Gazze'de insanların, tüm ihtiyaçları için yalnızca kişi başı 1 litre su tüketebildiğini ve günde sadece 1 öğün yemek yiyebildiğini kaydeden Göktaş, mektubunda şu ifadelere yer verdi:

"BM ajansları, Filistin'de 50 bin hamile kadının bulunduğunu belirtmektedir. Bu kadınlar, eğer hayatta kalırlarsa, ilaç ve tıbbi açıdan yeterli imkanı bulabilirlerse doğum yapabilecekler. Bebekler için ise herhangi bir koruma imkanı bulunmuyor. Hamile kadınlar, çocuklar ve bebeklerin güvenliği ve korunmalarına ilişkin derhal adım atılması gerekmektedir. Filistin'de çocuklar, öldürülmeleri halinde kimliklerinin tespiti için ellerine, kollarına, ayaklarına isimlerini yazıyorlar. Çocukların, kalemlerini bu amaçla değil, resim yapmak, okuma yazma öğrenmek için kullanmalarını sağlamalıyız."

Göktaş, mektubunda, son 17 gündür İsrail tarafından Filistin'e yönelik toplu bir cezalandırma politikasının yürütüldüğünü dile getirdi.

- "Acil eylem planı oluşturulmalı"

İnsanların göçe zorlandığını anlatan Göktaş, şunları kaydetti:

"BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin yaptığı açıklamaya göre, Gazze'nin 2,3 milyonluk nüfusunun yüzde 60'ından fazlasını oluşturan yaklaşık 1,4 milyon kişi zorla yerinden edilmiştir. Bu insanların yüzde 15'i engellidir ve herhangi bir ihtiyacını karşılayamamaktadır. Tüm devletleri ve uluslararası kuruluşları, bir an önce Gazze'de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere destek olmaya davet ediyorum. Ailelerin, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların refahından sorumlu bakanlıklar ve kuruluşlar olarak, sivillerin katledilmesini durdurmak, daha fazla acı yaşanmasının önüne geçmek için birlik olmalıyız. Saldırıları kınamak ve barışçıl bir çözüm adına çaba göstermek, ahlaki ve insani görevimizdir.

Bu doğrultuda, Filistinli mevkidaşlarımla görüşmemde ortaya konulan öncelikli ve acil adımlar konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Saldırılar ivedilikle sonlandırılmalı, insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun bir yaşam alanı oluşturulmalı. Güvenli insani yardım geçitleri oluşturulmalı ve insani yardımların sınırlandırılmadan bölgeye ulaştırılması sağlanmalı. İnsanların yerlerinden edilmesi engellenmeli. Çocuk, kadın, engelli ve yaşlılara yönelik sosyal hizmetlerin sağlanabilmesi için bir acil eylem planı oluşturulmalı. Bu insani sorumluluğun yerine getirilmesi için adım atacağınıza yürekten inanıyorum. Filistin-İsrail çatışmasına adil bir çözüm bulunmadan Orta Doğu'da kalıcı bir barışın tesisinin mümkün olmadığı açıktır. Hiç vakit kaybetmeden uluslararası toplumun bu konuyu gündeme alması elzemdir."

Aile ve Sosyal Hizmetler BAKANI Filistin Mahinur Özdemir Göktaş