BM, Kızıldeniz'de tehlike arz eden Safir petrol tankeri krizinde başarılı olabilecek mi?

TAKİP ET

Yaklaşık 8 yıldır iç savaşın devam ettiği Yemen'de, 2015'ten bu yana Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirli bulunan Safir tankeri, içerdiği 1 milyon varilden fazla petrolle, sızıntı tehlikesi taşıyor

MUBAREK MUHAMMED - Birleşmiş Milletlerin (BM) Kızıldeniz'de çevre felaketine yol açma ihtimali taşıyan Safir petrol tankeri krizini çözmek için sarf ettiği çabaların, sunduğu planın gerçeklikten uzak olması ve Husilerin tanker meselesini koz olarak kullanması nedeniyle başarılı olma ihtimali zayıf görülüyor.

Yaklaşık 8 yıldır iç savaşın devam ettiği Yemen'de, 2015'ten bu yana Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirli bulunan Safir tankeri, içerdiği 1 milyon varilden fazla petrolle, sızıntı tehlikesi taşıyor.

BM başta olmak üzere uluslararası ve bölgesel taraflar da petrol tankeri krizini çözmek için yeniden mesai harcıyor.

- BM'den tankerin boşaltılması için fon çağrısı

Olası bir sızıntının 30 yıl önceki Exxon Valdez felaketinde denize dökülen petrolden 4 kat daha fazla olacağı konusunda uzun süredir uyarıda bulunan BM, en son 8 Nisan'da tankerin boşaltılabilmesi için 80 milyon dolar fon çağrısında bulundu.

BM'nin Safir tankerinden petrol sızıntısı tehdidini önlemeye yönelik bir planı olduğunu ancak gelecek 6 hafta içinde fon olmadan bu projenin başlayamayacağını ifade eden BM Yemen Koordinatörü David Gressly, acil durum operasyonunun maliyetinin 80 milyon doları bulacağını bildirdi.

Tankerin artık tamir edilemeyecek durumda olduğunu ve tankerdeki 1 milyondan fazla varil petrolün boşaltılması gerektiğini belirten Gressly, sızıntı durumunda yaklaşık 200 bin kişinin geçim kaynağının yok olacağı ve Hudeyde ve Salif limanlarının kapanacağı uyarısı yaptı.

Yemen hükümeti de 14 Nisan'da yaptığı açıklamada, Kızıldeniz'de çevre felaketine yol açma ihtimali taşıyan Safir petrol tankerinin boşaltılmasına yönelik BM planının başarısı için gerekli tüm yardımı sunmaya hazır olduğunu duyurdu.

BM Koordinatörü Gressly, daha sonra petrol tankeri konusunda destek toplamak üzere Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'a ziyaretlerde bulundu.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Merkezinde 10 Nisan'da yapılan; Gressly, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking ve Körfez ülkeleri yetkililerinin katıldığı toplantıda ise BM planı için açık bir şekilde ve net rakamlarla mali bir taahhütte bulunulmadı. Lenderking yaptığı açıklamada, sadece mali hibe sağlamayı taahhüt edenlere teşekkür etti.

Gressly, 23 Nisan'da da BM ile Hollanda'nın söz konusu plan için 11 Mayıs'ta düzenlenecek bağış konferansına başkanlık edeceğini duyurdu.

Çevrenin korunması konusunda çalışmalar yürüten uluslararası kuruluşlar da BM'nin planına destek çağrıları yaptı.

- Daha önce sarf edilen çabalar

Meydana gelebilecek çevresel felaketlere rağmen tarafların karşılıklı suçlamaları ve bakımının yapılamaması nedeniyle tanker krizi 5 yıldan uzun bir süredir çözülemiyor.

Krizin çözülmesi için 2020 yılında yapılan anlaşmalar da sonuç vermedi. Başta bakıma onay veren Husiler, 22 Temmuz 2020'de yaptıkları açıklamada BM'nin anlaşmaya aykırı davrandığını ileri sürerek, kriz için uluslararası üçüncü bir tarafın müdahil olmasını istedi.

Kasım 2020'de tekrar sağlanan anlaşmanın ardından Husilerin, uzman ekibin tankere ulaşmasına izin vereceği belirtildi. Ancak Husiler, BM tarafından uzman ekip için 11 Kasım olduğu belirtilen bu tarihin, 15 Şubat 2021'e ertelendiğini duyurdu.

Uzmanların 28 Ocak 2021'de Safir petrol tankerine ulaşacağını duyuran BM ise bu adımın gerçekleştirilebilmesinin, Husiler tarafından kolaylaştırılıp kolaylaştırılmamasına bağlı olduğunu kaydetti.

Husiler ise hemen birkaç saat sonra yaptıkları açıklamada, ABD ile şüpheli bağlantısı olduğu tespit edilmesi durumunda BM heyetinin çalışmalarının engelleneceğini duyurdu.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de ertesi gün yaptığı açıklamayla Husilerin uzmanların gelmesi için gerekli güvenlik garantilerini sağlamamasından derin üzüntü duyduğunu belirtti.

Yemen hükümeti ise o dönem Safir petrol tankeri meselesinde BM'yi yatıştırma politikası benimsemekle suçladı.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, BM'nin bu hamlesini, Husilerin, petrol tankerinin bakımıyla ilgili daha önceki anlaşmalara yönelik 4 yıkıcı etkisinden sonra gelen geç bir adım olarak değerlendirdi.

Buna karşı Husiler, Haziran 2021'de, BM tarafının hükümlerinin çoğunu tersine çevirmesi nedeniyle varılan anlaşmanın çıkmaza girdiğini açıkladı. Bu açıklamanın ardından BMGK, 4 Haziran'da Safir petrol tankerinin durumundan Husilerin sorumlu olduğunu teyit etti.

BM, Yemen hükümeti yetkilileri ve Husi temsilcileriyle gerçekleştirdiği yapıcı görüşmelerin ardından petrol tankeri meselesinde kaydedilen ilerlemeleri tartışmak üzere 5 Şubat'ta yeniden masaya döndü.

Bu kapsamda BM, 8 Mart'ta Husilerle Safir petrol tankeri çerçevesinde bir mutabakat zaptı imzalandığını duyurdu.

- Safir krizi, Husilerin kozu

Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Yemenli ekonomi uzmanı Mustafa Nasr, Safir krizinin defalarca gündeme geldiğini, çözümü konusunda BM ve başka kesimlerin çaba sarf ettiğini belirtti.

Nasr, ancak krizin çözümüne ilişkin gün sonunda yapılan hamleleri akamete uğratan pek çok engelle karşılaşıldığını söyledi.

Husilerin tankerdeki petrolü muhafaza etmek istedikleri için Safir krizine çözüm konusunda uzlaşmacı bir tutum sergilemediklerine işaret eden Nasr, BM'nin bu konudaki son planının da aksadığını kaydetti.

Ekonomik Araştırma ve Medya Merkezi Başkanı Nasr, Safir petrol tankeri meselesinin çatışma kapsamında bir araç olarak kullanıldığını, petrol sızıntısı durumunda bunun Kızıldeniz, Yemen ve bölge için çevresel ve ekonomik bir tehlike olarak görülmediğini söyledi.

Bu meselenin çatışmada siyasi bir araç olarak kullanılmasından dolayı olası bir felaketten kaçınmak için başlatılan girişimlerin engellendiğini savunan Nasr, bu oyunda topun Hudeyde Limanı'nı kontrolü altında tutan Husilerin sahasında olduğunu vurguladı.

Nasr, Husiler, tanker meselesini BM ve yerel kuruluşlar üzerinde koz olarak kullanıyor. ifadelerini kullandı.

- BM planı gerçeklikten uzak

Hudeyde'deki petrol şirketinin Yemen hükümetine bağlı şube müdürü Enver el-Amiri ise BM'nin tanker meselesine ilişkin son hamlesinin yeni bir gelişme içermediğini belirtti.

Kızıldeniz'de uluslararası seyrüsefere yönelik tehdidin ortadan kaldırılması adına BM ve uluslararası toplum tarafından ciddi adımlar atılmadığını vurgulayan Amiri, BM'nin son planı uzun zaman alır. Plan için belirlenen süre çok uzun, meblağ da çok fazla. dedi.

Amiri, gerçekten böyle bir işe niyetlenmeleri durumunda daha hızlı ve ciddi şekilde hareket etmeleri gerektiğini kaydetti.

Yeni planın finansmandan yoksun olduğunu, finansman eksikliğinde de hiçbir şey yapılamayacağını ifade eden Amiri, BM'yi Safir petrol tankerini bir rehin ve siyasi şantaj dosyası olarak kullanmaya çalışan Husilerle iş birliği yapmakla suçladı.

Amiri, Husilerin de petrol tankerini, hükümet güçlerinin Hudeyde'de yeniden kontrolü sağlaması halinde patlatmak üzere saatli bir bomba olarak beklettiğini söyledi.

Husileri ayrıca Safir tankeri dosyasından siyasi ve maddi kazanç sağlamak için baskı yapmaya çalışmakla suçlayan Amiri, söz konusu meselenin çözüme kavuşturulması konusunda BM'nin gerçek bir isteği varsa yeni bir tanker getirmek yerine Safir'in olduğu yerden taşınması gerektiğini kaydetti.

Amiri, Husilerin elinde iki tankerin rehin kalması yerine Safir'in güvenli bir yere nakledilmesi ve daha sonra alternatif geminin getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Yemenli yetkili ayrıca hükümetin BM planını kabul etmemesi ve başka garantiler talep etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.