Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan ziyareti sonrasında uçakta soruları yanıtladı: (2)

TAKİP ET

"(Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yle görüşme) Onlar önce bizi bekliyor ama ben 'Biz sizi bekliyoruz' dedim. Tarihi, bakanlarımız ve istihbarat başkanımız görüşecek" - "(Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomi Koridoru) Türkiyesiz bir koridor olmaz. Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda" - "Millet, Türkiye Büyük Millet Meclisi aritmetiğini şekillendirirken partilere 'uzlaşın ve artık yeni anayasa yapın' mesajını da vermiştir" - "(CHP'li Sezgin Tanrıkulu) Bu şahıs, dünyanın en şerefli, en mert ordusuna dil uzatmanın cezasını hukuk önünde alacaktır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yle görüşmesine ilişkin, "Onlar önce bizi bekliyor ama ben 'biz sizi bekliyoruz' dedim. Tarihi, bakanlarımız ve istihbarat başkanımız görüşecek." dedi.

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de düzenlenen 18'inci G20 Liderler Zirvesi'ne katılan Erdoğan, Hindistan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin enerjide merkez ülke olma hedefinin yanı sıra, küresel enerji krizinde de kritik bir rolünün bulunduğu belirtilerek, "Bu bağlamda yakın bir zamanda somut adım bekler miyiz? Zirve kapsamındaki temaslarda yaklaşım nasıldı?" sorusu üzerine Erdoğan, Ataşehir'deki finans merkezinin açılışını bizzat kendisinin yaptığını, bazı finans sektörüne ait kuruluşların, kamu bankalarının buraya yerleştiğini söyledi.

Çok güzel bir finans merkezine sahip olduklarını açılışta da gördüğünü aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi bu atılacak adımla bir enerji merkezinin Ataşehir'de kurulmasını sağlayacağız. Orada sadece doğal gaz olmayacak. Orada petrol, madenler, yenilenebilir enerji, cevherlerden mücevherlere varan birçok adım atılacak. Altın borsası dediğimiz zaman sadece bildiğimiz yerde değil, icabında orada da ciddi bir sirkülasyon meydana gelecek ve bütün bunlarla beraber Trakya'da ise bir doğal gaz merkezi olacak. Soçi ziyaretinde de bunu Sayın Putin ile görüştük. Malum bizim şu anda Trakya'dan gelen doğal gaz yaklaşık yüzde 40-50, Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak ama şu anda Avrupa bizden doğal gaz bekliyor. Örneğin bir Macaristan, bizden doğal gaz bekliyor ve bizim de onlara verdiğimiz sözler var. 'Biz, sizin doğal gaz talebinizi buradan karşılayacağız' dedik ve Trakya merkezli olan dağıtımdan Avrupa'ya, oradan doğal gaz temin edeceğiz. Ataşehir, enerjinin birçok çeşidinin adeta pazarlandığı, dağıtımının yapıldığı yer olacak."

Zirve marjında ve uluslararası tüm platformlarda muhataplarıyla yaptıkları görüşmelerde enerji konusunu öncelikli ve ayrı bir başlık altında ele aldıklarına işaret eden Erdoğan, "Enerji konusunda her zaman yeni ve farklı çalışmalarımız olmuştur, olacaktır. Görüştüğümüz liderlerle enerji konusundaki ilişkilerimizi, atılacak yeni adımları konuştuk." ifadesini kullandı.

Rus gazının, Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması için çalışmaların devam ettiğini bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Başka ülkelerin de kaynaklarının Avrupa pazarına ulaşması, Türkiye'nin küresel enerji merkezi olması ile mümkün. Özellikle önümüzdeki süreçte Türkiye'de kurulacak fiziki doğal gaz üssü gibi atacağımız somut adımlarla küresel doğal gaz fiyatı Türkiye'de belirlenecek. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar olgunlaştıkça, nihayete erdirme aşamasına gelindiğinde, yeni müjdelerimizi de kamuoyu ile paylaşırız. Fiyatlandırma olayı onlarla birlikte atacağımız bir adım, alacağımız bir karar. Bunları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Bakanımız muhataplarıyla görüşerek neticelendirecek. Bu görüşmelerin neticesinde müşterek alacağımız kararlarla da yola devam edeceğiz. Bakın bu ara mesela petrolde Suudi Arabistan ve Rusya fiyatlarla şöyle bir oynadı. Fiyatlarla oynamanın neticesinde dünya ne yaptı? Tek başına 'Ben verdim kararı oldu'yla olmaz. Beraber olacak."

- "Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hindistan Başbakanı'nın gündeme getirdiği Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Tren Hattı, Çin'in Kuşak-Yol Projesi'ne karşı ABD destekli bir plan olarak değerlendirilebilir mi? Joe Biden da hemen destek verdi. Çin'i engellemeye yönelik yeni bir hamle midir?" sorusu üzerine, jeostratejik konum itibarıyla dünyadaki bütün koridorlarla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini aktardı.

Erdoğan, "Kuşak ve yol girişimi konusunda Çin mesafe aldı, devam ediyor. Biliyorsunuz bizim de Çin'in attığı bu adıma yönelik aldığımız mesafe var. Yani Marmaray'a varıncaya kadar hepsi o projenin, planın içinde." sözlerini sarf etti.

Diplomasiyi kazan-kazan ilkesi çerçevesinde yürüttüklerini, bu alternatif güzergahlardan ne ölçüde yararlanabileceklerinin ve ne kazanabileceklerinin çalışmasını yaptıklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkeler ticari yol ve güzergahlarla, etki alanlarını da geliştirme gayretindeler. Bunun da farkındayız. Ancak bizler 'yol medeniyettir' diyen bir şiarla konuya bakıyor ve tüm bu projelerin medeniyetin gelişmesine, insanların refahına, barışına hizmet etmesi temennisinde bulunuyoruz. Biz şunu diyoruz, Türkiyesiz bir koridor olmaz. Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda.

Bu süreçte bizim çok önemsediğimiz bir adım ise Körfez'in bizimle beraber attığı adım. Irak, Katar, Abu Dabi üzerinden, Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden bir yoldan, bir koridordan bahsediyoruz. Bu konuda özellikle Muhammed Bin Zayed dün çok daha kararlı bir telkinde bulundu, 'Bu işi uzatmayalım, 60 günde görüşmeleri arkadaşlarımız bitirsinler ve hemen temelleri atalım, yola koyulalım' dedi. Yani bu işin heyecanını bu denli duyuyorlar ve biz de gerek Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'a, gerek Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu'na gerekli talimatları verdim. Onlar muhataplarıyla görüşerek inşallah bu adımı atacaklar. Bu rakam öyle ufak rakam değil. Ama Birleşik Arap Emirlikleri bu işe çok hazır. Katar çok hazır. Bizler de buna çok çok hazırız. Bu adımı inşallah bu şekilde atmış olacağız."

- "Bunlar bardaklarının boş olduğunu anlamayacak kadar saflar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu partinin başında devam ederse İstanbul'un kaybedilebileceğini söylemişti. Ancak şimdi aday oldu. Akşener de İstanbul ve Ankara dahil 81 ilde aday gösterecekleri ve kaybetmeyi göze aldıkları yönünde bir açıklama yaptı. 'Muhalefet şu anda kazanmayı değil kaybetmeyi konuşuyor' değerlendirmeleri var. Bu açıklamalarla ilgili neler söylersiniz?" sorusu üzerine şu görüşleri paylaştı:

"Onlar zaten kendi aralarında değerlendirmelerini yapıyor. Ne diyor Genel Başkan? Diyor ki 'Altılı masa değil, gerekirse on altılı masa'. Yani biraz daha konuşsa on altılı masa yüz altmış altılı masa da olacaktı. Ama masa devrildi. Kötü devrildi. O masanın içerisinde bu belediye başkanları da vardı. Hepsi cumhurbaşkanı yardımcısı da oldular. Gelinen nokta ortada… Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz bu belediye başkanlığını İstanbul'da da yaptık, Ankara'da da yaptık. Bizim belediye başkanlığımızın kalitesi, seviyesi nedir? Bunu İstanbullu gayet iyi bilir, Ankaralı gayet iyi bilir. Öbür tarafta şöyle bir İzmir'e bakın. İzmir'in belediyeciliği ne durumda görüyorsunuz. Şu anda İzmir bir felaketi yaşıyor. Türkiye'de maalesef şu anda oralarda yaşayan vatandaşlarım 'illallah' diyor. Adana'ya bakın, Mersin'e bakın aynı. Antalya'da işte Menderes Bey'den sonra bir dönem yaşandı. Maalesef berbat. Buralarda yapılan hizmetin ne olduğunu yaşayanlar biliyor. Lafla, konuşmakla bu iş olmuyor. Mühür vurmakla bu iş olmuyor. Neyin mührü? Hangi sel afetinde giydin çizmeleri geldin sel afetiyle mücadele ettin? Bunların böyle bir derdi yok. Onun için burada en büyük karar merci İstanbulludur, Ankaralıdır ve onlar da Adana olsun, Antalya olsun, Mersin olsun, bütün buralarda inanıyorum ben, en güzel kararı en bağlayıcı kararı benim milletim verecek. Bunlarla daha fazla gidilmez. Biz 21 yıldır iktidar olarak, kendi rekorlarımızı yenilemek için kendimizle yarışıyoruz."

AK Parti'nin, kendisiyle yarışan, hizmette yarışan bir parti olduğunu vurgulayan Erdoğan, muhalefetin ise rant için, koltuk için yarışan partilerden oluştuğunu anlattı.

Erdoğan, "CHP'nin evlere şenlik genel başkanının durumu da farklı değil. O da koltuk hayalleri ile döndü dolaştı en son mevcut koltuğunu koruyabilmek için masaları tokatlamaya kadar işi getirdi. Genel seçimler öncesi kurdukları 9'lu masada çevirdikleri dümenler yeni yeni ortaya saçılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Milletin, altılı masada dönen pazarlıkları, masa altından kimlerin birbirini tekmelediğini gördüğünü, daha da göreceğini belirten Erdoğan, "Bunlar sabah başka akşam başka konuşurlar. Bunlar İzmir'de başka, Ankara'da başka, Diyarbakır'da başka, Erzurum'da başka konuşurlar. İşte bu yüzden bunların ne dediğinden çok ne yapacaklarını bekleyip görmek lazım. Artık milletim bunların gerçek yüzünü gördü." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye gibi büyük ve güçlü bir ülkenin böyle kifayetsizlerin elindeki bir muhalefeti hak etmediğini dile getirdi.

Erdoğan, "Tek dertleri rant ve koltuk olan bir muhalefetin ülkemize ve vatandaşlarımıza bir hayrı olmaz. Girdikleri tüm seçimi kaybetmelerine rağmen, 'başarılıyız' açıklamaları bile yaptıkları işi ciddiye almadıklarını, seçmenleriyle dalga geçtiklerini gösteriyor. 'Başarılıyız' açıklamasını yapanlar, bardağın dolu tarafına falan bakmıyor. Bunlar bardaklarının boş olduğunu anlamayacak kadar saflar. Yerel seçimlerde de CHP'nin eline düşen şehirlerimizi de milletin, tertemiz oyları ile kurtaracak ve Cumhur İttifakı'na verecek inancındayız. Bunun için rehavete kapılmadan çok çalışacak ve milletin gönlünü de seçimi de kazanacağız." ifadesine yer verdi.

- "Bu millet CHP ile terör örgütünün o dayanışmasını unutmadı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine de şu açıklamayı yaptı:

"Her şeyden önce bu zat bir vatansever, bir milliyetperver kişi değil. Bu zat, her şeyden önce PKK terör örgütüyle, YPG'yle, HDP'yle bunlarla el ele kol kola dolaşanlar bunlar. Bunlar tabii genel başkanlarıyla beraber de aynı şeyleri yapmadılar mı? Terör örgütlerinin temsilcileriyle bunlar Ankara'dan İstanbul'a yürümediler mi? Ama bu ismini verdiğiniz zat, teröristlerin cenaze merasimlerinden tutun dağdakilerle beraber yürümeye varıncaya kadar bunların hepsini yapmış olan kişiler. İnanıyorum ki bu seçimde benim vatandaşım artık bunlara yerel bazda 'yürü' demeyecek, bunların ipini kesecek diye inanıyorum. Böyle düşünüyorum. Milletle, milletin değerleriyle uzaktan yakından bağı olmayanların alçak iftiralarından başka bir şey değil bu. Sürekli çamur at izi kalsın türü açıklamalarla, düşmanına bile zulmetmeyen Türk Silahlı Kuvvetleri'ne iftiralar atmaktan bıkmadılar. Mehmetçiğin ve milletin düşmanı bir ismin, Türkiye'nin ikinci büyük partisinin mensubu olması da ayrıca düşündürücüdür. Seçimde Kandil'den CHP'ye ve onun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na selamlar ve destekler gönderilirken, bu şahıs CHP kimliğiyle terör örgütünün kurulduğu köyden örgüte selam veriyordu. Bu millet, CHP ile terör örgütünün o dayanışmasını unutmadı, sandıkta da yanıtını verdi. Bu şahıs, dünyanın en şerefli, en mert ordusuna dil uzatmanın cezasını hukuk önünde alacaktır. Düşmanlarının bile mertliğinden övgüyle söz ettiği Türk Silahlı Kuvvetlerimize yapılan bu namertçe hakaret, iftiralar cezasız kalmayacaktır."

- "Arzumuz sivil anayasayı en geniş katılımla, mutabakatla hazırlamak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni bir anayasa için yeniden çağrıda bulunuyorsunuz. İki yıl önce yaptığınız çağrıya muhalefetten olumlu bir dönüş olmamıştı. Şimdi yeni konjonktürde muhalefetin buna olumlu bir cevap vermesini bekliyor musunuz? Bu konuda nasıl bir yöntem, nasıl bir yol haritası öneriyorsunuz? Örneğin, 2011 ve 2015'te olduğu gibi Meclis'te temsil edilen partilerin katılımıyla bir komisyon yeniden tesis edilebilir mi?" şeklindeki soru üzerine, "2011'de, 2015'te olduğu gibi Parlamentodaki partilere şüphesiz tekliflerimizi götüreceğiz." yanıtını verdi.

Ama hepsinden önce Cumhur İttifakı olarak ön hazırlıkları yapacaklarının ve bu ön hazırlıkları yaptıktan sonra da Parlamentoda grubu olanlarla bu konuyu olgunlaştırmanın gayreti içerisinde olacaklarının altını çizen Erdoğan, "Zira anayasa olmazsa olmazımız. Yani bir kenara bunu atmamız mümkün değil. Şu an itibarıyla parlamentodaki grubumuz diğer gruplarla görüşmelerini yapıp eğer birlikte bir adım atabilirsek, müşterek olarak böyle bir sivil anayasayı yapabilirsek adımımız bu olacak. Eksikler nelerdir, neler değildir? Bunları gözden geçirip kuracağımız komisyonlarla da bu çalışmaları inşallah sürdüreceğiz. Darbelere bakışımız ve darbe anayasalarına karşı tutumumuz siyasi hayatımızın özeti gibidir. Ülkemizi sivil anayasaya kavuşturmak arzumuz da hayalin ötesinde, siyasetimizin aksiyonu oldu." diye konuştu.

Türkiye'de 21 yılda yargı teşkilatının fiziki yapısını güçlendirdiklerini, beşeri varlığını sürekli tahkim ettiklerini anlatan Erdoğan, "Tüm bu yapılanları sivil bir anayasayla da taçlandırmak, Türkiye Yüzyılı'nı sivil bir anayasa ile inşa etmek istiyoruz." dedi.

Türkiye'nin artık darbe döneminin mahsulü bir anayasa ile yönetilmeyi hak etmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'ye, yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmak yakışır. Millet, Türkiye Büyük Millet Meclisi aritmetiğini şekillendirirken partilere 'uzlaşın ve artık yeni anayasa yapın' mesajını da vermiştir. Meclis zemininde mümkün olan en geniş uzlaşı ile sivil toplumun tüm kesimlerinin fikirleri de alınarak yeni bir anayasa yapmak mümkündür. Arzumuz, sivil anayasayı en geniş katılımla, mutabakatla hazırlamak. Yasama yılının açılmasıyla birlikte de Cumhur İttifakı olarak bu konu üzerine yoğunlaşacağız." ifadesini kullandı.

- "Öncelikle dışişleri bakanlarımızı, istihbarat başkanlarımızı görevlendirdik"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmesi hatırlatılarak, "2022'de Katar'da bir görüşmeniz olmuştu ama şimdi resmi bir görüşme oldu. Nasıl geçti görüşme? Bu görüşmede karşılıklı ziyaretleriniz gündeme geldi mi?" sorusu üzerine, görüşmenin gayet olumlu geçtiğini, davet konusunun da gündeme geldiğini belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Öncelikle dışişleri bakanlarımızı, istihbarat başkanlarımızı görevlendirdik. Onlar birbirleriyle karşılıklı olarak görüşmelerini yapacaklar. Onlar tabii önce bizi bekliyorlar ama ben dedim ki 'Biz sizi bekliyoruz'. Tarih verilmedi. Tarihi, bakan arkadaşlarımız ve istihbarat başkanımız görüşecekler. Ona göre de adımlarımızı atacağız. Görüşmemizde kendilerine de görevlendirdikleri büyükelçinin sunacağı güven mektubunu yakında kabul edeceğimi söyledim. Türkiye ve Mısır ilişkilerini hak ettiği seviyeye birlikte en kısa zamanda ulaştıracağız. Her iki ülke, ekonomi ve ticari alanda büyük potansiyele sahip. Karşılıklı ticaret hacmimizi iki katına çıkartmak için çalışma yapacağız. Biliyorsunuz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi oluşturmuştuk. Bunu yeniden canlandırmak için çalışacağız. İlişkilerimizin eskisinden daha iyi hale gelmesi, Suriye meselesi başta olmak üzere, birçok bölgesel sorun alanında olumlu neticeler almamızı sağlayabilir."

- "Bu terazi, bu kadar sıkleti çekmez"

Erdoğan, "G20 Sonuç Bildirgesinde Afrika Birliğinin G20'ye dahil edilmesi yer aldı. Türkiye'nin Mısır ile ilişkilerinin normalleşmesi konusunda mesafe alındı. Türkiye'nin Hindistan ve bölge ülkelerine yönelik bir açılımı söz konusu olabilir mi? Acaba dünyada bir yön değişikliği mi olacak? Türkiye nasıl davranacak?" sorusunu yanıtlarken, G20'nin içerisinde sadece Doğu ülkelerinin değil, Batılı pek çok ülkenin de bulunduğunu vurguladı.

G20'nin, adeta Doğu'yla Batı'nın bir sentezi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ancak bu son gelişmelerde Batı ile maalesef Rusya-Ukrayna olayında bir çatışma var diyebilirim. Nedir bu çatışma? İşte Sayın Putin, 'Batı bana verdiği sözleri tutmadı, onun için tahıl koridorunu sekteye uğrattım' diyor. Nedir o? Elli yıl Batı bize verdiği sözü tuttu mu? Avrupa Birliği olayında elli yıldır bizi oyalıyor. Bugün yine Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ile görüştük, söyledik. Bu terazi, bu kadar sıkleti çekmez." açıklamasında bulundu.

(Bitti)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hindistan