Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Ödülleri programında konuştu: (4)

TAKİP ET

"(Turkcell Süper Kupa final maçının ertelenmesi) Dünkü hadiseden dolayı futbol severlere ve spor camiasına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm kulüplerimizden, sporun barışı, dayanışmayı, işbirliğini temsil eden fair play ruhuna samimiyetle sahip çıkmalarını bekliyorum" - "Biz futbol başta olmak üzere Türk sporunun tartışmalarla değil, başarılarla gündeme gelmesini arzu ediyoruz. Hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, hatalıdır, sporumuza hiçbir faydası yoktur" - "Dün geceden itibaren muhalefet partilerin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz. Cumhuriyet 85 milyonun ortak değeridir. Gazi Mustafa Kemal, bu ülkenin banisidir. Daha düne kadar 'Siz Atatürk'ün askeri değil, itlerisiniz.' diyenlerle el ele, kol kola yürüyenlerin bugün söylediklerinin bizim nazarımızda hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur" - "Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz. Hele hele müessif bir olay üzerinden milletin inancına ve mukaddesatına ahlaksızca dil uzatılmasını hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa, hangi adım atılması gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz" - "İnsan haklarında mangalda kül bırakmazlar ama Gazze'de üç aydır devam eden İsrail vahşeti karşısında çıkıp bir kelime etmezler. Hatta, Hamas bahanesiyle İsrail'in devlet terörünü günümüzün Führeri Netanyahu'nun soykırım politikasını meşrulaştırmaya çalışırlar"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Suudi Arabistan'da oynanması planlanan Turkcell Süper Kupa maçının ertelenmesine ilişkin, "Dünkü hadiseden dolayı futbol severlere ve spor camiasına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm kulüplerimizden, sporun barışı, dayanışmayı, işbirliğini temsil eden fair play ruhuna samimiyetle sahip çıkmalarını bekliyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri programında yaptığı konuşmada, velisinden delisine, esnafından evliyasına kadar şiirle yaşamış, hayatı şiir, şiiri hayat tarzı haline getirmiş bir milletin mensupları olduklarını dile getirdi.

Yunus Emre'den Karacaoğlan'a, Yahya Kemal'den Ziya Paşa'ya, Şeyh Galip'ten, Necip Fazıl'a, Nazım Hikmet'ten, Abdurrahim Karakoç'a tek solukta yüzlerce birinci sınıf şairi saymanın mümkün olduğunu ifade eden Erdoğan, "Kanuni Sultan Süleyman'ın divanında dört bin civarında gazel vardır. Necip Fazıl'ın sadece otel odaları şiirindeki her beyit nasıl bir şaheserse, Muhibbi Divanı'ndaki, Fatih Divanı'ndaki gazeller de aynı şekilde, eşsiz birer sanat eseridir." diye konuştu.

Erdoğan, bu hazineden yeterince istifade edemediklerini dile getirerek, "Elbette bunda dilde yaşanan keskin ve ani kopuşun çok büyük tesiri var. Milletimizin binlerce yıllık beslenme kaynaklarıyla bağını zayıflatan bazı hamlelerin açtığı boşluğu belki de hiçbir zaman tam manasıyla telafi edemeyeceğiz. Kültür sanat hayatımızın serpilip büyümesine ket vuran bir diğer husus, varlığını halen devam ettiren ideolojik al gülüm ver gülüm ilişkileridir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Siyasetteki vesayet sistemini hamdolsun bitirdik"

Sinemadan tiyatroya, romandan müziğe kadar birçok alanda iç içe geçmiş çok katmanlı bu ilişkilere rastladıklarını anlatan Erdoğan, bu ilişkilerin, ülkede yeni özgür seslerin, yeni kabiliyetlerin çıkmasına da engel teşkil ettiğini söyledi.

"Burada şu hususu açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum" diyen Erdoğan, "Hükümet olarak son 21 yılda attığımız kararlı, cesur ve dirayetli adımlarla siyasetteki vesayet sistemini hamdolsun bitirdik. Türk siyasetini, tarihinin en çoğulcu, en renkli, temsil kabiliyeti en yüksek yapısına kavuşturduk ama kültür sanat alanındaki vesayeti sona erdirmekte henüz muvaffak olamadık." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaliteden, nitelikten, başarıdan ziyade, ideolojik akrabalığı referans alan vesayet düzeninin kültür sanat camiasında varlığını halen sürdürdüğüne dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Türkiye'ye dair pek çok tartışmada bu zihniyetin tarafgir ve karanlık yüzüne şahit oluyoruz. Örneğin, sırf kendi dünya görüşlerinden olduğu için katillere, tacizcilere, teröristlere, ülke ve millet düşmanlarına leke kondurmuyorlar. Müzik kutusu misali parasını verenin plağını çalan bu çevrelerin temel özelliği, her seferinde ülkenin ve milletin karşısında konumlanmalarıdır. Lafa gelince demokrasiyi kimseye bırakmazlar. Ancak 27 Mayıs ve 28 Şubat darbecilerini alkışlamaktan da geri durmazlar. Hak ve özgürlükler konusunda ahkam keserler fakat başörtüsü yasağını savunmakta hiçbir beis görmezler. Sürekli barıştan, yaşamdan, bir arada yaşamaktan bahsederler ama bölücü terör örgütünün kalemşorluğunu yapmaktan gocunmazlar."

- "Türkiye'nin kültür sanat iklimi, mutlaka hak ettiği seviyelere ulaşacaktır"

Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"İnsan haklarında mangalda kül bırakmazlar ama Gazze'de üç aydır devam eden İsrail vahşeti karşısında çıkıp bir kelime etmezler. Hatta, Hamas bahanesiyle İsrail'in devlet terörünü günümüzün Führeri Netanyahu'nun soykırım politikasını meşrulaştırmaya çalışırlar. Bunları ülkenin, milletin menfaatine, demokrasimizin hayrına olan hiçbir meselede ortalıkta göremezsiniz. Ama vesayetçiler adına gazete köşelerinden, darbeciler adına televizyon ekranlarından sağa sola ayar verirken mutlaka görürsünüz. Hasılı, nerede Türkiye'ye ve Türk milletine karşı bir eylem hazırlığı varsa bunların tekmili hepsini birden ön safta muhakkak bulursunuz. Son dönemde bu çevrelerin giderek artan pervasızlıklarını, kendileri dışında herkese hakaret ederek susturmaya çalışmalarını ülkemizin kültür sanat, spor ve medya camiasında kurdukları ahbap çavuş düzeninin artık dağılmaya başladığının işaretleri olarak değerlendiriyoruz."

Necip Fazıl Kısakürek'in ömrünün "Batı mukallidi" olarak tarif ettiği, kendi halkına karşı nobran ama Batı karşısında ezik bu çevrelerle mücadeleyle geçtiğini aktaran Erdoğan, "Biz de son 21 yılımızı burada yaşadığı halde bize Paris'ten, Londra'dan, Washington'dan, hatta ve hatta Kandil ve Pensilvanya'dan seslenen Batı'nın gönüllü lejyonerleriyle mücadeleyle geçirdik. Diğerleri gibi inşallah bu mücadelemizden de zaferle çıkacağız. Türkiye'nin kültür sanat iklimi, mutlaka hak ettiği seviyelere ulaşacaktır. İnşallah bunu da sizlerle birlikte başaracağız." ifadelerini kullandı.

- "Sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Suudi Arabistan'da oynanması planlanan Turkcell Süper Kupa maçının ertelenmesine değinerek, şunları söyledi:

"Sözlerime son vermeden önce dün gece yaşanan hadiselerden duyduğumuz üzüntüyü burada altını çizerek vurgulamak istiyorum. Biz futbol başta olmak üzere Türk sporunun tartışmalarla değil, başarılarla gündeme gelmesini arzu ediyoruz. Hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, hatalıdır, sporumuza hiçbir faydası yoktur. Dün geceden itibaren muhalefet partilerinin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz. Cumhuriyet 85 milyonun ortak değeridir. Gazi Mustafa Kemal, bu ülkenin banisidir. Daha düne kadar, affınıza sığınarak söylüyorum 'Siz Atatürk'ün askeri değil, itlerisiniz.' diyenlerle el ele, kol kola yürüyenlerin bugün söylediklerinin bizim nazarımızda hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Türkiye'nin ve Türk milletinin onurunu, haysiyetini, şerefini bizim nasıl savunduğumuzu CHP bilmese de tüm dünya çok iyi biliyor. Ülkemizin itibarını, bizim nasıl koruduğumuzu muhalefet bilmese de tüm insanlık gayet iyi biliyor. CHP ve şürekası ders vermeyi bıraksınlar, şayet samimiyseler gitsinler önce bölücü örgütün uzantısı ittifak noktalarından hesap sorsunlar.

Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz. Hele hele müessif bir olay üzerinden milletin inancına ve mukaddesatına ahlaksızca dil uzatılmasını hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa, hangi adım atılması gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Dünkü hadiseden dolayı futbolseverlere, 20 yılım futbolla geçti, bunlar gibi tribünden seyretmedik ve spor camiasına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm kulüplerimizden, sporun barışı, dayanışmayı, işbirliğini temsil eden fair play ruhuna samimiyetle sahip çıkmalarını bekliyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl ödül alan edebiyat, sanat, ilim erbabını tebrik ederek, Star ailesine bu güzel organizasyon için teşekkürlerini sundu.

Törende, "Doğdu Batmayan Güneş" temasıyla hazırlanan film, davetlilere izletildi.

- Ödüller sahibini buldu

Cumhuriyet tarihinin en önemli edebiyatçı ve fikir adamlarından Necip Fazıl'ın manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla bu yıl 10'uncusu düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri sahiplerini buldu.

Geçen yıllardan farklı olarak Çocuk Edebiyatı, Görsel Sanatlar, Mimarlık ve Müzik dallarının eklenmesiyle birlikte 10’uncu yıla özel 10 ayrı dalda 11 isim ödüle layık görüldü.

Prof. Dr. M. Fatih Andı, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Prof. Dr. Turan Karataş, Doç. Dr. Ahmet Murat Özel ve Necip Tosun’dan oluşan jürinin aldığı karar neticesinde 2023 Necip Fazıl Ödülleri'ne layık görülen isimler şunlar oldu:

"Necip Fazıl Şiir Ödülü: Ali Günvar, Necip Fazıl Hikaye-Roman Ödülü: Selahattin Yusuf, Necip Fazıl Fikir-Araştırma Ödülü: Ahmet Ayhan Çitil, Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü: Sema Bayar, Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü: Rıdvan Tulum, Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü: Nacer Khemir, Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülü: Figen Yaman Coşar, Necip Fazıl Görsel Sanatlar Ödülü: Selahattin Sancaklı, Necip Fazıl Mimarlık Ödülü: Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü'nde Tütün Depolarının Mimarlık ve Tasarım Fakültesi'ne Dönüşümü (H. İbrahim Düzenli, A. Asım Divleli, E. Selçuk Taşar, Ahmet Yılmaz, İ. Hakkı Yiğit, B. Sami Ateşçi), Necip Fazıl Müzik Ödülü: Büşra Kayıkçı, Necip Fazıl Saygı Ödülü: Hüsrev Hatemi"

Programın sonunda ödül kazananlara ödüllerini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ödül alanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

(Bitti)

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Necip Fazıl Ödülleri