Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'taki Türkevi'nde gazetecilere konuştu: (2)

TAKİP ET

"Enflasyonla ilgili olumlu gelişmeler, öyle zannediyorum ki önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde bunu görmeye başlarız" - "(Orta Vadeli Program) Açıkladıktan sonra ekonomimize yönelik ilgiyi G20'de görmüştük. ABD'de bu ilginin artarak devam ettiğini görmek bizi memnun etti" - "Mali disiplinle, yapısal reformlarla ekonomimizi her türlü fırtınaya dayanıklı hale getireceğiz. Biz bunu daha önce yaptık, yine yaparız" - "Birleşmiş Milletler, önerdiğimiz reformları yapamaz ve kendini zamanın ruhuna uygun hale getiremezse barışı koruma misyonunu sağlayamaz. Rusya-Ukrayna savaşı bunun en somut örneğidir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonla ilgili olumlu gelişmelerin, gelecek yılın ilk çeyreğinde görülmeye başlanacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti sonunda, New York'taki Türkevi'nde gazetecilerle söyleşi yaptı.

"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşmanız dikkat çekici bir konuşmaydı. Bu konuşmanın bütün dünya medyası tarafından ilgiyle karşılanması ve sosyal medyada yankı bulmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine, "Dersimizi çalıştık. Buraya gelirken yan gelip yatmadık. Hangi konular üzerinde duracağız? Bunları çalıştık. Liderlerle görüşmeyi yaparken hepsinin söylediği şu oldu, 'Yani değinmedik konu bırakmadın.' Malezya Başbakanı Enver İbrahim de 'Cuma günü ben de bunun devamını yapacağım.' dedi." şeklinde konuştu.

Dünyanın birçok sıkıntısının olduğunu, değinilmesi gereken konular bulunduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu konular noktasında da mesela çok arzu ederdim ama dinleyemedim, Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın konuşması da beğenilmiş. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu sene değişen dünya iklimi içerisinde dikkatleri üzerine çekmesi gereken bir Milletler Genel Kurulu. Bu konuda da Türkiye olarak bizim mesajlarımız önem arz ediyor. Bunu da başarmamız gerekiyor. Eğer bunu başarabildiysek, bu konuda dünyaya mesajlarımızı verebildiysek ne mutlu bize."

Çıktıkları bütün kürsülerde gerçeği ve doğruyu anlattıklarını, hakkı savunduklarını dile getiren Erdoğan, BM Genel Kurulunda kurdukları her cümleyi milletten aldıkları istikametle oluşturduklarını belirtti.

Erdoğan, "Onların bize gösterdiği hedefe yürümek noktasında hiçbir zaman tereddüt etmedik. Sosyal medyadaki ilgi de bizim açımızdan şaşırtıcı değil. Her zaman milletimizin desteğini hissettik, her mecrada bu desteğin hakkını vermek için mücadele ettik. Mücadelemiz sürüyor." dedi.

- "Programımızın en önemli ayaklarından biri yabancı yatırımın ülkemize çekilmesi"

"Açıklanan Orta Vadeli Program sonrası enflasyonda belirgin düşüşü ne zaman görebiliriz, sizin bu konudaki öngörünüz nedir?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Enflasyonla ilgili olumlu gelişmeler öyle zannediyorum ki önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde bunu görmeye başlarız. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde neticesini almaya inşallah başlarız. Şu anda hayırlı işaretler var. Gerek Hazine ve Maliye Bakanım Mehmet Şimşek gerek Hazine'deki arkadaşlar gerekse Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, onlar bu noktada önümüzdeki yılın ilk çeyreği itibarıyla olumlu neticeleri almaya başlayacağımızı söylüyorlar. Biz de onlara güveniyoruz, inanıyoruz. Orta Vadeli Programı açıkladıktan sonra Türk ekonomisine yönelik artan ilgiyi G20 toplantısında da görmüştük. ABD'de bu ilginin artarak devam ettiğini görmek bizi memnun etti. Bu nedir? Türkiye ekonomisine duyulan güvenin göstergesidir. Hükümetimizin ortaya koyduğu hedeflerin gerçekçi olduğunun ve Türkiye'nin bunlara ulaşabileceğinden kimsenin şüphesi olmadığının kanıtıdır."

Orta Vadeli Program'ın çeşitli ayaklarının bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Tüm dünyanın da sorunu olan yüksek enflasyonla mücadele bizim de programımızın ana hedeflerinden biri. Bunu neyle sağlayacağız, mali disiplinle, yapısal reformlarla ekonomimizi her türlü fırtınaya dayanıklı hale getireceğiz. Biz bunu daha önce yaptık, yine yaparız. Programımızın en önemli ayaklarından biri de yabancı yatırımın ülkemize çekilmesi. Sadece programı hazırlayıp, duyurmak bile yabancı yatırımcılarda iştah oluşturdu. Bu rüzgarı arkamıza alarak hedeflerimize doğru hızla yürüyeceğiz."

- "Rusya'yla münasebetlerimizi olumlu şekilde götüreceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "BM Genel Kurulu'nda verdiğiniz öne çıkan mesajlardan biri de tahıl kriziyle ilgili Türkiye'nin girişimiyle küresel açlığı önlediğinize dair verdiğiniz mesajdır. Bu konuyla ilgili G20'den önce Soçi Buluşmasında Putin'le yaptığınız görüşmenin tavrı, Birleşmiş Milletler marjına yansıması nasıl oldu?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Gerek liderler gerekse başbakanların Putin'e karşı olumsuz tavırları var. Tabii biz aynı tavrı taşımıyoruz, yansıtmıyoruz. Bu tavırları doğru da bulmuyorum. Çünkü Rusya sıradan bir ülke değil. Gerek yüz ölçümüyle olsun gerek dünyadaki konumuyla olsun Rusya'nın bir yeri var. Dolayısıyla da şu anda tahıl üretiminde Rusya hemen hemen dünyada sayılı ülkelerden bir tanesi. Şimdi böyle bir ülkeyi görmezden gelemezsin. Karadeniz Tahıl Girişimi sayesinde Ukrayna'dan 33 milyon ton tahıl sevkiyatı yapılabildi. Şimdi de 1 milyon ton rica minnet gönderecek. Biz diyoruz ki yakın markajda tutmak suretiyle bunu belki artırma imkanı da olabilir. O, 'Katar'ı da buna dahil edelim, Katar'ı da dahil etmek suretiyle biz bu tahılı un haline dönüştürelim. Ama Avrupa'ya yok, ihtiyacı olan Afrika ülkelerine bilabedel gönderelim.' dedi. Şimdi biz de bu çalışma içindeyiz. Katar'la da bu konuyu konuşacağız ve bu adımı da bu şekilde atacağız.

Biz Rusya'yla olan münasebetlerimizi olumlu bir şekilde götüreceğiz. Çünkü bizi çok çok ilgilendiren konu, Trakya'nın doğal gazda bir hub olmasını önemsiyoruz. Şu anda da doğal gaz itibarıyla neredeyse doğal gazımızın yarısını Rusya'dan temin ediyoruz. Yani arttırmaksa biz arttırabiliriz. Bize o imkanı verir. Avrupa doğal gazda ciddi bir sıkıntının içerisinde. Biz ise hamdolsun şu ana kadar sanayide vesaire doğal gazda bir sıkıntı yaşamadık. Şimdi kış mevsimi geliyor. Böyle bir sıkıntıyı yine yaşamayacağız inşallah."

-"Çok ciddi bir güç merkezi haline dönüşecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir de Ataşehir'de İstanbul Finans Merkezi'ndeki binalardan birini enerji piyasası merkezi yapmak istediklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Ama bunu söylerken sadece doğal gazın koordine edildiği bir yer değil. Doğal gaz, elektrik enerjisi ve madenlerin sevkiyatının yapılacağı, yani adeta Londra piyasası, Hamburg piyasası herhangi bir üründe neyse Ataşehir'deki İstanbul Finans Merkezi'ni bu hale dönüştüreceğiz. Burası bizim için çok ciddi bir güç merkezi haline dönüşecek. Peki bu noktada tahıl koridorunun tekrar açılma ihtimali var mı? Ben umutluyum. Sayın Putin'le bunları görüşeceğiz, konuşacağız. Yani bunu peyderpey artırma yoluna gideceğimizi ümit ediyorum."

- "Türkiye'den Avrupa'ya da enerji nakil hatlarını işletmeye başlayacağız"

Erdoğan, "İsrail Başbakanı Netanyahu'yu kabulünüzde enerji işbirliği konuları gündeme geldi mi? İsrail-Filistin sorununun çözümüne dair ne gibi mesajlar verdiniz? Kendisinin bir Türkiye ziyareti söz konusuydu ama bir rahatsızlığı oldu. Acaba takvim belli oldu mu?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Konuştuk, ifade ettiğiniz gibi bir rahatsızlık sebebiyle o zaman gelemedi ama şimdi ben kendisine, 'Siz bu ziyareti bir gerçekleştirin, ardından da ben ekibimle İsrail ziyaretini gerçekleştireyim' dedim. Yani mutabık kaldık. İnşallah çok fazla gecikmeden bu adımı atacağız ve birinci derecede enerji konusu olmak üzere İsrail'le enerji sondaj çalışmasını başlatacağız. Sadece Türkiye'ye değil, Türkiye'den aynı zamanda Avrupa'ya da enerji nakil hatlarını işletmeye başlayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 9,5 milyar dolar toplam ticaret hacmi bulunduğunu, bu toplam ticaret hacmini de ilk etapta 9,5 milyar dolardan asgari 15 milyar dolara çıkarmak için mutabakata vardıklarını bildirdi.

"Bu adımı da atacağız. Aynı zamanda uluslararası siyasette de beraber neler yapabiliriz bunları da görüşme, konuşma fırsatımız oldu." diyen Erdoğan, özellikle enerji işbirliklerinin Türkiye'yi çok daha farklı yerlere taşıyabileceğini kaydetti.

Erdoğan, "Kendileriyle bu konudaki potansiyelimizi konuştuk. İki ülke arasındaki farklı alanlardaki işbirliklerini artırmak için bu bakanlarımızın yer alacağı bir mekanizma kurulmasının faydasını anlattık. Enerji, turizm ve teknoloji gibi alanlarda yeni işbirlikleri tesis etmek için iki ülkenin birlikte çalışması mümkün." dedi.

- "Bütün buralardaki yansımalar dünyada Türkiye'nin gücünü de artıracaktır"

"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na 13'üncü kez hitap ettiniz. Kararlı bir şekilde 'Birleşik Milletlerin yapısı değişmeli, Güvenlik Konseyi başta olmak üzere değişmeli' diye ifade ediyorsunuz. Bu konuda kısa ve orta vadede somut gelişmeler olacağını düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, uluslararası atılan adımlarda süratle netice almanın mümkün olmadığını belirtti.

Erdoğan, "Ama biz şuna inanıyoruz. Hani bizde güzel bir söz var ya, 'Et-tekraru ahsen velev kane yüz seksen' bunu yapmamız lazım. Umudu da yitirmeden devam etmemiz lazım. Çünkü biz bunu söyledikçe bakıyoruz ki dünyada da yankıları artarak devam ediyor. Bu biraz da Türkiye'nin gücüyle alakalı. Ne kadar güçlenirsek, ne kadar her alanda güç bulursak, bu çağrımız da karşılığını o kadar fazla bulacak. Onun için Türkiye'nin gücü çok önemli. Sizlerin kalemleri, ekranlar önemli. Bütün buralardaki yansımalar dünyada Türkiye'nin gücünü de artıracaktır. Yansımalarını da ona göre çok çok daha fazla artıracaktır diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.

İkinci Dünya Savaşı'nın küresel atmosferine uygun inşa edilen küresel sistemin artık yetersizliğini iyiden iyiye ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin barışın değil, restleşmelerin konuşulduğu bir zemin olduğunu vurguladı.

Bunun dünya barışı için tehlikeli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Birleşmiş Milletler önerdiğimiz reformları yapamaz ve kendini zamanın ruhuna uygun hale getiremezse barışı koruma misyonunu sağlayamaz. Rusya-Ukrayna savaşı bunun en somut örneğidir. BMGK üyeleri savaşın aktörü olduğunda Birleşmiş Milletler sistemi etkisiz hale geliyor. Aslında biz bunun işaretlerini yıllar önce görmüş ve 'dünya beşten büyüktür' mesajımızı bütün dünyaya ilan etmiştik. Şimdi BM Genel Sekreteri ve ABD Başkanı dahil birçok aktörün küresel sistemin yetersizliğini dillendiriyor olması önemlidir."

Küresel sistemin yenilenmesi meselesinin samimiyetle ele alınması gereken bir konu olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın tamamına barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten bir sistemin aciliyetle oluşturulmasının dünya barışının korunması için elzem olduğunu söyledi.

Kapsayıcı ve insanlığı kucaklayıcı uluslararası sistemin bugün birçok coğrafyada görülen çatışmaların, iklim krizlerinin ve göçün neden olduğu insanı dramların bertarafının anahtarı olacağını dile getiren Erdoğan, "Aksi durumda Birleşmiş Milletler sistemi çözümün değil, çözümsüzlüğün kaynağı haline gelir ki bu dünya üzerindeki kaosu derinleştirir. 'Daha adil bir dünya mümkün' tezimizin farklı kesimlerce sahiplenilmesi, bu ihtiyacın karşılanması yolunda atılacak ilk adım olabilir. Biz davetimizi yineliyoruz ve her yerde 'dünya beşten büyüktür' demeye devam ediyoruz." ifadesini kullandı.

(Sürecek)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gazetecilere konuştu Türkevi