Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT canlı yayınında soruları yanıtladı: (2)

TAKİP ET

"(Altılı masa) Masadakilerin talimatıyla hareket edecek bir cumhurbaşkanı ile böylesi büyük bir ülke yönetilemez" - "Cumhur İttifakı'nın yaslandığı değerlere inanan ve saygı gösterenlerle yol yürüyebiliriz, yeni gelişmeler olursa bunu da olumlu karşılarız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, altılı masadakilerin talimatıyla hareket edecek bir cumhurbaşkanı ile böylesi büyük bir ülkenin yönetilemeyeceğini bildirdi.

Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Muhalefetin bakanlık sayılarının artırılması vaadi olduğu ve bu tartışmaların koalisyon dönemlerine ilişkin benzerlikler içerdiğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, bunun benzerlik değil, tam anlamıyla koalisyon dönemine dönüş anlamına geleceğini söyledi.

Başbakanlığı döneminde bakan sayısının 35 olduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bakan sayılarını indirdik, indirdik ve şu anda bizim 17 tane bakanımız var. 35 bakanlıktan 17'ye kadar bu işi indirdik. Bunu şu anda o yedili masada olanların bazıları bilir, bu konudaki hassasiyetimizi gayet iyi bilirler. Çünkü bunlar israfın ta kendisidir. Şimdi bu masa müdavimleri erken başladı ağlamaya. Niye? Bir şey kapmaları lazım. Bunların çünkü millet için bir dertleri yok. Hepsinin tek hesabı var, 'Kendi kuklamızı cumhurbaşkanı adayı yapabilir miyiz? Şu bakanlığı veya bakanlıkları kapabilir miyiz?' Çünkü aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Eski Türkiye'de olduğu gibi altılı masanın bakanlık paylaşımı kavgaları da unutmayın ha yakındır, çok kavga edecekler. Tüm bunlar amaçlarının millete hizmet değil, rant sağlamak olduğunu gösteriyor ve hiçbir netice buradan da alamayacaklar, çünkü benim milletim bunlara bu ülkeyi, bu devleti asla teslim etmez."

- "Yedili masa Türkiye'ye bir şey hiç getiremez, milletim de onlara bu yetkiyi vermez"

Türkiye'nin koalisyonla geçen yıllarına ilişkin videonun izlenmesinin ardından Erdoğan'a "Altılı masayı da koalisyona benzettiğiniz oluyor mu? Altılı masa bir ortak politikalar mutabakat metni açıkladı, bu bir koalisyon protokolü olarak nitelendirilebilir mi?" sorusu yöneltildi.

Erdoğan, soruya şu yanıtı verdi:

"Yani değişik bir versiyonu diyebilirsiniz. Çünkü ben de şöyle bir inceleme fırsatını buldum ve koalisyon hükümetleri belki buna göre çok daha isabetli adımlar atma fırsatını yakalamış olabilir. Niye, çünkü 6 ay hükümet ediyor ama bunlar o fırsatı da bulamayacaklar. Çünkü benim milletim bu koalisyon hükümetlerinden ders aldı. Yedili masa Türkiye'ye bir şey hiç getiremez, milletim de zaten onlara bu yetkiyi vermez. Masadaki oturma düzeninden ziyaret sırasında kadar, her konuda çıkmaza girenlere benim vatandaşım ülkesini yönetme yetkisini vermez, vermeyecektir. Masadakiler, ülkeyi götürse götürse eski, o kötü günlerine götürür. Çünkü özlemleri, vaatleri eski Türkiye. Tamamen siyaset mühendisliği üzerine kurulu, derme çatma bir masa. Masadakilerin talimatıyla hareket edecek bir cumhurbaşkanı ile böylesi büyük bir ülke yönetilemez."

Masadakilerin, talimatı da dışarıdan aldığına işaret eden Erdoğan, "Ne diyor, 'Batı bize aferin diyecek.' Mantığa bak, söyler misiniz arkadaşlar, kuklalara kim itibar eder?" diye sordu.

Davos'taki bir anısını anlatan Erdoğan, IMF'in başındaki kişiye, "Siz Türkiye'yi idare edemezsiniz. Ancak siz taksitlerinizi alırsınız, dönersiniz ama ülkeyi yönetmek bana aittir, size ait değil." dediğini anlattı.

Türkiye'nin o zaman IMF'e 23,5 milyar dolar borcu olduğunu ve 2013'te bu borcu bitirdiklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunu o yedili masadaki kişilerden bir tanesi değil, Türkiye'nin başbakanı olarak, Tayyip Erdoğan'ın hükümeti halletti, ödedi ve IMF ile irtibatımızı kestik. Bakın o gün bugün bizim artık IMF ile ilişkimiz yok ama şu anda yedili masanın içinde olanlardan, otellerin lobilerinde IMF ile görüşmeler yapanlar var. Bizim o zaman Merkez Bankasının rezervi 27,5 milyar dolardı, şu anda 128,5 milyar dolar döviz rezervimiz var. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara da çıktık, yine çıkacağız, daha fazlası olacak çünkü bizim hükümet etme sistemimiz, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'yle istikrar kazandı. Bu, koalisyonlar hükümetiyle istikrarsızlık değil. Şimdiki hal muhal çünkü bunların böyle bir araya gelip daha cumhurbaşkanı adayını seçemeyenlerin bu ülkeyi yönetme kabiliyeti olabilir mi ya? Mümkün değil. Milletim bütün bunları görüyor, biz de şu anda rakamları konuşuyoruz."

Erdoğan, bir vatandaşın önünü kesip, 1946'nın ekmek kartını kendisine verdiğini belirterek, kartı kameralara gösterdi. Erdoğan, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetimi bu. Cumhuriyet Halk Partisini tanımak istiyorsan bu ekmek kartına, karnesine bakacaksın. Bu, CHP'nin karnesidir. Bundan daha güzel ispat olur mu? Benim milletim bir daha bu karne dönemine dönmez ve dönmeyecektir. CHP'yi tanımak istiyorsanız işte, karnesi bu." diye konuştu.

- Muhalefetin Çankaya Köşkü vaadi

Altılı masanın, Cumhurbaşkanlığını Çankaya Köşkü'ne taşıyacağına ilişkin söylemlerinin gündeme getirilmesi üzerine Erdoğan, canlı yayının Çankaya Köşkü'nde yapıldığını anımsattı.

Erdoğan, "Çankaya Köşkü, Cumuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal tarafından, Milli Mücadele sırasında devletimize kazandırıldı." dedi.

Mevcut durumu itibarıyla Çankaya Köşkü'nün ana hizmet binası, genel sekreterlik ve denetleme kurulu binası ile basın toplantısı ve resepsiyon salonundan oluştuğunu belirten Erdoğan, bunun dışında Çankaya Köşkü'nde Cumhuriyetin ilk yıllarından kalma, bugün için fiilen kullanımı mümkün olmayan tarihi değere sahip binaların da bulunduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2014 seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçildiğimde biz de burada göreve başladık. Ardından 29 Ekim 2014 tarihi itibarıyla Cumhurbaşkanlığının Beştepe'deki mevcut külliyesine geçtik. Yeni sistemle birlikte tekrar Cumhurbaşkanlığına geçen Çankaya Köşkü'nde 9 politika kurulu ile 4 ofis faaliyet göstermeye başladı. Burası boş durmuyor, burası çalışıyor." ifadelerini kullandı.

Ayrıca Cumhurbaşkanı olarak pek çok kabulü, televizyon programı ve toplantıları da Çankaya Köşkü'nde yapmaya devam ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya Köşkü içinde kullandığı tek yer olan Müze Köşk ise Milli Saraylar Başkanlığımız tarafından titizlikle şu anda restore ediliyor. İran, Rusya, Azerbaycan devlet başkanlarını, Avrupa Birliği büyükelçilerini ağırladığımız pek çok programı Çankaya Köşkü'nde icra ettik. NATO Konseyi Toplantısı'nın, bu kurumun kendi karargahı dışında yapıldığı ender yerlerden birisi de burasıdır. Yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanlarıyla çeşitli vesilelerle yine burada bir araya geldik. Yeni dönemdeki canlı televizyon programlarımızın tamamına yakınını yine Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdik. Hatta Kovid-19 salgını başladığında temel kararların alındığı ilk kapsamlı toplantımızın yeri de yine burası olmuştur. Görüldüğü gibi Çankaya Köşkü, tarihine ve anlamına yakışır bir şekilde Cumhurbaşkanlığı tarafından değerlendiriliyor, ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi sürdürüyor. "

- Cumhur İttifakı genişler mi?

HÜDAPAR Genel Başkanı ile görüşmesi hatırlatılarak, "Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı'na dahil olur mu? Buna dair bir gelişme var mı? Cumhur İttifakı genişler mi? sorusu üzerine Erdoğan, "Öncelikle Cumhur İttifakı, birlik ve beraberlik anlayışının siyasetteki adresidir. Türkiye'nin bekası için yerli ve milli bir anlayışla siyaset yapan herkese kapımız açıktır. Cumhur İttifakı çatısı altında, AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik Partisi olarak güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz." dedi.

Babası vefat eden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'ye de taziyelerini ileten Erdoğan, "Cumhur İttifakı, asla gizli veya açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir. Cumhur İttifakı'nın yaslandığı değerlerine inananlar ve saygı gösterenlerle biz yol yürüyebiliriz. Bu anlamda yeni gelişmeler olursa bunu da olumlu karşılarız." dedi.

Erdoğan, perşembe günü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de evinde ziyaret edeceğini kaydetti.

(Sürecek)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gündeme ilişkin soruları yanıtladı TRT