Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT ortak yayınına katıldı: (3)

TAKİP ET

"Artık AK Parti'nin klasiği haline gelen eser ve hizmet projelerimizin yanında ailenin güçlendirilmesine, gençlerimizin desteklenmesine özel önem vereceğiz" - "Karadeniz doğal gazından aile ve gençliğe tahsis yapacağız. Aile ve Gençlik Bankası'nda bunu rezerv edeceğiz. Buna dokunulmayacak, orada rezerv edilecek" - "Kadınımıza olan şiddete asla taviz veremeyiz. Bunların karşısında bütün yasal mevzuatlarımızı çok daha kararlı bir şekilde işleteceğiz" - "Aile yapımızı tehdit eden LGBT gibi sapkın eğilimlere karşı etkin mücadele edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gelecek dönemde önceliklerinin başına aileyi ve gençleri alacaklarını belirterek, "Artık AK Parti'nin klasiği haline gelen eser ve hizmet projelerimizin yanında ailenin güçlendirilmesine, gençlerimizin desteklenmesine özel önem vereceğiz." dedi.

Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi geçmişi ve tecrübesi doğrultusunda sahadaki durumu nasıl gözlemlediğine ilişkin soru üzerine şunları söyledi:

"Ben bugüne kadar muhalefette bay bay Kemal'in dışında diğerlerinin isimlerini pek anmadım. Fakat son zamanlarda onlar da şirazesinden çıktığı için bazen onları da şöyle masaya yatırmak gerekiyor. Çünkü 14 Mayıs tarihi bir seçim. Tabii bu ekibin içerisinde çok yakın çalıştığım kişiler var malum. Bunlardan bir tanesi başbakanlık makamına getirip öyle bir yanlış yaptığım kişi, diğeri genç yaşta bakanlıklara getirdiğim bir kişi. Bunların ekonomiyle filan yakından uzaktan alakası yok. Ekonomiden zerre kadar ilgisi, alakası olmayan bu kişilerle mesela bunların bir tanesi bebecandır. Biz Davos'ta Strauss-Kahn'la, IMF'nin başındaydı o zaman, bir görüşme yaptık. O görüşmede kendisine dedim ki, 'Bak sen bize gönderiyorsun, bu elemanların bize siyasi akıl vermeye gelmesin. Onlar para taksitini alırlar, dönerler. Ama kalkıp da Türkiye'yi yönetemezler. Türkiye'nin Başbakanı benim, Türkiye'yi ben yönetirim.' Tabii biraz adamın rengi attı. Sene o zaman 2013 filan. 2013'te biz IMF'nin ipini kestik. 2003 bizim iktidara girişimiz ve onlarla bu görüşmeyi yaptıktan sonra 2013'e kadar devam ettik. 2013'te parayı tamamen bitirdik, ödemeler bitti. Ondan sonra da IMF ile bizim ilişkilerimiz tamamen bitti. O zaman bizim Merkez Bankamızın döviz rezervi de 27,5 milyar dolar civarındaydı."

-"Son imzayı koyan kim? Son imzayı koyan Başbakan. Sen kimsin?"

Erdoğan, Başbakanlığı döneminde Merkez Bankası döviz rezervinin 135 milyar dolara kadar çıktığını ifade ederek, "Şimdi hava atıyor zaman zaman. O getirmiş oraya. Yahu son imzayı koyan kim? Son imzayı koyan Başbakan. Sen kimsin? Her şeyden önce haddini bileceksin. Yani son imzayı koyan Başbakan olmadıktan sonra senin yapacağın ne olabilir?" diye konuştu.

Türk lirasından altı sıfır atılacağı zaman buna da karşı çıkıldığını, hatta "Taksim Meydanı'na çıkıp anırırım" diyen köşe yazarları bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün hala yazıyorlar. Şimdi o duymuştur. Zaten başbakanlık görevine gelenin de durumu malum. Bütün bunlarla beraber 2013'ten sonra IMF ile işi bitirdik. Peki daha sonra ne oldu? CHP'nin çok övdüğü bir zat var. Otel kapılarının arkasında kendisi ve bir de İP'in hazinecisi, bunlar birbirlerine yakın oldukları için IMF ile görüşmeler yaptılar. IMF'yle görüşmeleri yaptıkları zaman ne tavsiyesinde bulundular, dediler ki, 'şu anda AK Parti IMF'den mali destek almalı, yani borçlanmalı.' Biz ne dedik, 'Hayır, biz kendimize yetiyoruz. Borçlanmamıza gerek yok.' Ne oldu, borçlanmadık da battık mı? Ha bu işi çok iyi biliyordun. Ana muhalefet. Yavru muhalefet. Ne oldu? Batırabildiler mi bizi? Battık mı, yok. Biz yolumuza devam ediyoruz."

- "Enflasyon yavaş yavaş düşüyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizin düşürülmesine yönelik eleştirilere de değinerek, "Faizi düşüreceğiz ve düşürdük. Ne oldu? Battık mı? Dünyada hala herkes faizi yükseltiyor. Biz faizi düşürdük, düşürüyoruz." dedi. Bu arada enflasyonun da yavaş yavaş düştüğünü belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Şu anda enflasyonun durumu iyi değil, biraz yüksek. Ama çok daha yüksekti, buralara kadar indi ve daha da inecek. Çünkü bizim için önemli olan düşük faiz, yüksek enflasyon değil. Düşük faizle yüksek yatırım. Bunu başarmamız lazım. Burada bizim bir beşli mantığımız var. Yatırım, istihdam, üretim, cari fazlaya dayalı büyüme. Yani biz şu anda bu beşli başlıkla bunu başarıyoruz ve bunun üzerine de yürüyoruz. Bunu da inşallah 14 Mayıs'tan sonraki süreçte başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Haklılığımız zaten dünyada takdir ediliyor. 'Yüksek faizle bizler doğru yapmadık' diyorlar. Bunu yaptığımız ikili görüşmelerde de bize kendileri ifade ediyorlar. İnşallah 14 Mayıs bunun en güzel habercisi olacak. Milletimiz tarihi gelişmeler karşısında nihai noktada asla kararsızlık göstermez ve asla da yanlış yapmaz."

"Türkiye modeli ekonomiden geri dönüş yok diyorsunuz değil mi?" sorusuna Erdoğan, "Dünyada herkes kendine göre bir modelinden bahsediyor. Biz de 'Türkiye Modeli' diyoruz. Türkiye Modeli'yle biz de dünyada örnek olacağız. Bunu görecekler." yanıtını verdi.

- "Ailenin güçlendirilmesine, gençlerimizin desteklenmesine özel önem vereceğiz"

Erdoğan, AK Parti'nin seçim beyannamesinde yer alan Aile Koruma Kalkanı Programı, evlenecek gençlere teşvik, Aile ve Gençlik Bankası gibi başlıkların sorulması üzerine, son dönemde dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de aile kurumunu, çocukları, gençleri hedef alan sinsi bir saldırı bulunduğunu belirtti.

Bunun için gelecek dönemde önceliklerinin başına aileyi ve gençleri aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık AK Parti'nin klasiği haline gelen eser ve hizmet projelerimizin yanında ailenin güçlendirilmesine, gençlerimizin desteklenmesine özel önem vereceğiz. Bu çalışmaları, kaynağını kendi doğal gaz ve petrol gelirlerimizden sağlayacağımız Aile ve Gençlik Bankası'yla destekleyeceğiz." dedi.

Bunun dünyada en güzel örneğinin Norveç'te uygulandığını aktaran Erdoğan, "Doğal gazıyla, petrolüyle güçlü bir ülke ve orada gençlere ait bir fon var. Kendi gençlerine belli bir yüzdeyi, belli bir oranı ayırıyor ve ona hiç dokunulmuyor. Gençler evleneceği zaman vesaire oradan çekmek suretiyle bunu kullanıyor. Şimdi biz bunun benzerini, inşallah Karadeniz doğal gazından aile ve gençliğe buradan tahsisini yapacağız." diye konuştu.

Aile ve Gençlik Bankası'nda bunun rezerv edileceğini, gençlerin evleneceği zaman buradan kredi kullanabileceğini anlatan Erdoğan, "Uzun süre bununla ilgili kendilerine herhangi bu noktada ödeme sıkıntısı yaşatmayacağız. Ev hanımlarının emekliliğine, sigorta primlerinin bir kısmını ödeyerek destek vereceğiz. Her ailede gençler başta olmak üzere en az bir çalışan olmasını sağlayacağız. Gençlerimizi evlendirerek kendi yuvalarını kurmaya da teşvik edeceğiz. Bunun için yeni evlenen çiftlere 2 yılı geri ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz 'evlilik kredisi' vereceğiz." bilgilerini paylaştı.

-"LGBT masası"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir yandan da aile yapımızı tehdit eden LGBT gibi sapkın eğilimlere karşı etkin mücadele edeceğiz. Şimdi CHP, LGBT'yi savunuyor mu, savunuyor. PKK denilen terör örgütünün parlamentodaki uzantısı LGBT'yi savunuyor mu, savunuyor. Peki bu yedili masanın etrafındaki diğerleri buna karşı 'Biz karşıyız' diyebiliyorlar mı, ne İYİ Parti diyebiliyor ne diğer yavru ortaklar diyebiliyor. Hiçbirisi kalkıp da bugüne kadar 'Biz LGBT'ye karşıyız' diyemediler. Bu ne demektir? Kişi arkadaşının dinindendir. Ben bunlara ne diyorum? LGBT masası." şeklinde konuştu.

Kadın hakları ile ailenin korunmasını, birbirinin tamamlayıcısı bir bütün olarak ele aldıklarını belirten Erdoğan, kadınları şiddetten, diğer her türlü ayrımcılık ve mağduriyetten korumayı sürdüreceklerini vurguladı.

Cumhur İttifakı'nın ve AK Parti'nin, kadına şiddetle mücadelede çok kararlı olduğunun ve bu konuda taviz verilmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütün yasal mevzuatlarımızı çok daha kararlı bir şekilde işleteceğiz. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı ailenin yüz yılı, kadının yüz yılı, inşallah gençlerin yüz yılı olacak." değerlendirmesini yaptı.

(Sürecek)

CHP Cumhurbaşkanı Erdoğan kadına karşı şiddet LGBT