Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Sultangazi mitinginde konuştu: (4)

TAKİP ET

"Dünyanın her yerinde muhalefet, vizyonu ve programıyla iktidarla yarışır. Bizde ise muhalefetin tek yaptığı yalan, iftira, çarpıtma, gizli pazarlıklarla iktidara gelmeye çalışmaktır" - "Şu Kılıçdaroğlu'nun bir referansı var mı? 'Ben şunu yaptım.' diyebilir mi? Yok. Öyle olunca da işte 15 seçimdir bu adam hep kaybetti mi? Benim milletim bu adamı iyi tanıyor. Şimdi kalkmış ne diyor? 'Gel Halil İbrahim sofrasına.' diyor. Ya bir insan siyasette bu kadar laubali olur mu ya? Siz beraber yürümediniz mi geçmişte? Yürüdünüz. Bu ne kadar bir sulu şaka." - "Biz gençlerimize hep güvendik. İnşallah yarım kalan işlerimizi tamamladıktan, Türkiye Yüzyılı'nın şafağı söktükten sonra emaneti kendilerine teslim edeceğiz. Onun için ben gençlerimize sesleniyorum; Geleceğinize sahip çıkmak için pazar günü sandığa sahip çıkın"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın her yerinde muhalefetin, vizyonu ve programıyla iktidarla yarıştığını belirterek, "Bizde ise muhalefetin tek yaptığı yalan, iftira, çarpıtma, gizli pazarlıklarla iktidara gelmeye çalışmaktır." dedi.

Partisince Sultangazi'de düzenlenen mitingde halka seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin büyüyeceğini, Türkiye Yüzyılı'nın yıldızının yükseleceğini söyledi.

Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı yükselecek, milletimiz kazanacak. Milletimiz kazanacak, gençlerimiz geleceklerine daha bir umutla bakacak." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin her işi gibi siyasetinin de kendine özgü olduğunu dile getiren Erdoğan, "Dünyanın her yerinde muhalefet, vizyonu ve programıyla iktidarla yarışır. Bizde ise muhalefetin tek yaptığı yalan, iftira, çarpıtma, gizli pazarlıklarla iktidara gelmeye çalışmaktır. Şu Kılıçdaroğlu'nun bir referansı var mı? 'Ben şunu yaptım.' diyebilir mi? Yok. Öyle olunca da işte 15 seçimdir bu adam hep kaybetti mi? Benim milletim bu adamı iyi tanıyor. Şimdi kalkmış ne diyor? 'Gel Halil İbrahim sofrasına.' diyor. Ya bir insan siyasette bu kadar laubali olur mu ya? Siz beraber yürümediniz mi geçmişte? Yürüdünüz. Bu ne kadar bir sulu şaka." diye konuştu.

Kendilerinin, eser ve hizmet siyasetiyle konuştuklarını, öyle de devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şu İstanbul'da benim kardeşlerim İstanbul'u iyi bilir. Peki şu İstanbul'un belediye başkanı 4 yıldır İstanbul'a ne yaptı? CHP deyince aklımıza bizim ne geliyor? Çöp, çukur, çamur, susuzluk. Bu kardeşiniz İstanbul'u bunlardan böyle almadı mı? Siz bana bu görevi böyle vermediniz mi? İstanbul susuz muydu? Bu Sultangazi susuzdu. Ama biz 120 kilometreden Istranca Dağları'ndan suyu getirdik İstanbul'a. Çöp dağlarından İstanbul'u kurtardık mı? Çukurlardan kurtardık mı? Çamurdan kurtardık mı? Bunu bu kardeşinizle beraber yaptık. Öyle mi? Daha sonra aynen Türkiye'yi de böyle yaptık. Bay bay Kemal sen İstanbul'u rezil ettin. Senin belediye başkanın çamur, çukur, herhangi bir şeyde bakıyorsunuz İstanbul'u sel alıyor, götürüyor. O nerede? Bodrum'da. Devamlı turistlik. Kayakta. Bu iş aşk işidir aşk. Yahu sen nesin ki belediye başkanların ne olsun? Ankara öyle. İzmir öyle. Gelin pazar günü bunlara öyle bir ders verin ki artık emekliye ayrılsınlar. Emekliye kim ayıracak? O kadar. Bu görev sizin. İsterseniz ayırırsınız."

- "İstanbul-İzmir arası bay Kemal 7,5 saatte gidiliyordu, şimdi 3,5 saate düştü"

"14 Mayıs'ta önce yüzde 50'yi geçerek bu işi ilk turda tamamlamaya var mıyız? diyen Erdoğan, "Bu kardeşiniz için en büyük gösterge şu meydanlardır. Dün Ankara da böyleydi maşallah, ilçeler de. Son ilçe 130 bini yakaladı. Gümbür gümbür Ankara geliyor. İstanbul'da geri kalmaz. Onun için yollarda gördüğüm, meydanlarda gördüğüm manzara bu." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ülkenin siyasetinin bu tarzını en çok gençlerin yadırgadığını bildiğini dile getirerek, "Bizim çocukluğumuzun ve gençliğimizin Türkiye'siyle bugünkü Türkiye arasındaki farkı bilmeyen gençlerimizin şaşkınlığını tabii karşılıyoruz. Gençlerimizin en büyük şansı ise eski Türkiye'nin o sefalet, yokluk, yoksulluk, yoksunluk günlerini yaşamamış olmalarıdır. Biz yola çıktığımızda söz verdik. Eğitim dedik. Sıraların üzerine kitapları koyduk mu? Ücretsiz olarak bu kitapları yerleştirdik mi? Ama biz teksir kağıtlarıyla okuduk. Şimdi herkesin kuşe kağıtla sıralarında kitaplar var mı?" diye konuştu.

O dönemde üniversite sayısının 76 olduğunu, şimdi ise 208 üniversitenin bulunduğunu kaydeden Erdoğan, üniversitesi olmayan ilin bulunmadığını aktardı.

Erdoğan, "Kim yaptı bunları? Biz yaptık. Değerli kardeşlerim eğitimde bunu yapacaksın ki gelecek güçlü olsun. Aynı şekilde sağlıkta da bu adımları attık mı? Attık. Eskiden öyle her ilde dev şehir hastaneleri, ilçelerde hastaneler, böyle şeyler yoktu. Ama şimdi hepsinde bu var mı? Var." değerlendirmesinde bulundu.

Göreve geldiklerinde ulaşımda Türkiye genelinde bölünmüş yolun 6 bin kilometre olduğunu, şimdi ise 28 bin kilometreyi aştıklarını bildiren Erdoğan, "İşte İstanbul'da Marmaray nasıl? Kim yaptı? Biz yaptık. Avrasya Tüneli nasıl? Kim yaptı? Biz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü nasıl? Kim yaptı? Osmangazi Köprüsü nasıl? Kim yaptı. Biz. Durmadık. İstanbul-İzmir arası bay Kemal 7,5 saatte gidiliyordu. Şimdi İstanbul-İzmir arası 3,5 saate düştü. 3 saate düştü. Bunları yapan biz. Bir yere de bir hayrın dokunsun be. Yok." şeklinde konutu.

- "Unutmayın, sandığın kazası belki olur ama maliyeti çok ağırdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşam İstanbul Kongre Merkezi'nde büyük bir gençlik programları olduğunu, 3 bin kişinin katılımıyla yapılacak programa gelen gençlerle beraber hasbihal edeceklerini söyledi.

"Şayet gençler o günleri görmüş, yaşamış olsaydılar emin olun gençlerimiz sandıkta tulum çıkartırdı." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz gençlerimize hep güvendik. İnşallah yarım kalan işlerimizi tamamladıktan, Türkiye Yüzyılı'nın şafağı söktükten sonra emaneti kendilerine teslim edeceğiz. Onun için ben gençlerimize sesleniyorum; 'Geleceğinize sahip çıkmak için pazar günü sandığa sahip çıkın. Bu ülkenin yatırım yapan, üretim yapan, istihdam oluşturan, ihracat yapan tüm insanlarına sesleniyorum. Elinizdekilere sahip çıkmak için pazar günü önce sandığa sahip çıkın. Buradan bu ülkenin tüm kamu çalışanlarına, emekçilerine sesleniyorum. İşinize sahip çıkmak için pazar günü sandığa sahip çıkın. Buradan şehit yakınlarımıza, gazilerimize, vatanının bütünlüğü, milletinin birliği konusunda hassasiyet sahibi herkese sesleniyorum. Ezanınıza, bayrağımıza, şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak için pazar günü sandığa sahip çıkın. Buradan öğrencisinden emeklisine, kadınından, engellisine, bu ülkenin tüm bireylerine sesleniyorum. Unutmayın, sandığın kazası belki olur ama maliyeti çok ağırdır. Öyleyse hep birlikte öyle bir ses verelim ki duymayan kalmasın. Hazır mıyız? Pazar günü tercihimizi doğrudan yana yapıyor muyuz? Pazar günü sandıkları patlatıyor muyuz? Öyleyse tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız. İri olacağız. Diri olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız."

- "Biz Sultangazi'yi çok seviyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından sahneye davet edilen partisinin AK Parti İstanbul 2. Bölge milletvekili adaylarıyla vatandaşları selamladı.

Erdoğan, "Sultangazi adaylarımızı hep birlikte, onları birbirinden ayırmadan Ankara'ya göndermeye var mıyız? Öyleyse pazara kadar çok çalışmaya var mıyız? Sandıkları da öyleyse patlatacağız, değil mi? Ben size inanıyorum, güveniyorum." ifadelerini kullandı.

"Öyleyse şarkımızı söyleyelim." diyerek, "Duyanlara duymayanlara" şarkısına eşlik eden Erdoğan, "Biz Sultangazi'yi çok seviyoruz. Hele hele pazar akşamı daha çok seveceğiz. Tamam? Bütün kardeşlerimle beraber sandıkları patlatarak Ankara'ya yürüyoruz. Sizleri Allah'a emanet ediyorum. Duada unutmayın. Sağ olun, var olun." dedi.

(Bitti)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan miting sultançiftliği merkez camii sultangazi