Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, Avrupa Konseyi Dördüncü Zirvesi'nde konuştu:
"Avrupa işbirliğinin temel mekanizması olarak daha güçlü bir Avrupa Konseyini destekliyoruz"
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Avrupa Konseyinin ortak bir ev olduğunu belirterek, "Avrupa işbirliğinin temel mekanizması olarak daha güçlü bir Avrupa Konseyini destekliyoruz." dedi.
Bozay, Avrupa Konseyi Dördüncü Zirvesi'nde, dönem başkanı İzlanda'nın başkenti Reykjavik'te düzenlenen zirvede konuştu.
Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen depremin ardından dayanışma gösteren herkese teşekkürlerini sunarak konuşmasına başlayan Bozay, "Türk milleti ve Türk devleti bunu unutmayacaktır. Bu zor zamanlarda, dünyanın dört bir yanından dostlarımızın gösterdiği kuvvetli dayanışmayı ve yardımı hissettik." ifadelerini kullandı.
"Avrupa Konseyi bizim ortak evimizdir." diyen Bozay, bu teşkilatın hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve insan haklarını temel alan bir barış projesi olarak kurulduğunu hatırlattı.
Ukrayna-Rusya savaşına işaret eden Bozay, "Bugün kıtamızdaki savaş karşısında ortak evimizde birlikte çalışıyoruz. Bu vesileyle, Türkiye'nin Ukrayna'nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve birliğine tam desteğini bir kez daha yineliyoruz." ifadelerini kullandı.
Bozay, yeni ve gelişen jeostratejik durumun ortak değer ve ilkeleri daha da güçlendirmeyi ve birlik içerisinde kalmayı gerektirdiğini söyledi. Bugün tarihi bir ana tanıklık edildiğini anlatan Bozay "Bu zirve, yıllar boyunca birlikte oluşturduğumuz ilke ve standartlara olan bağlılığımızı göstermek için hayati bir fırsat teşkil etmekte. Yardımlaşma ve dayanışma ruhumuzu yeniden canlandırmak için de aynı derecede önemli bir fırsat." dedi.
- "Avrupa'da alçakça bir şekilde Kur-an-ı Kerim'in yakıldığına şahit oluyoruz"
Bozay, Avrupa Konseyi ve güçlü uzmanlığı ile gurur duyduklarını belirterek, "Ancak Avrupa Konseyi bundan daha fazlası. Bu da hepimizin üzerinde mutabakata vardığı stratejik önceliklerle ilgilidir. Bu nedenle üye devletler olarak, ortak standartlarımız ve ilkelerimize dayalı olarak, karşı karşıya kalacağımız mevcut ve gelecekteki zorluklara yanıtlar verebilmeliyiz." ifadesini kullandı.
Yabancı karşıtlığı, ırkçılık, antisemitizm, İslamofobi, milliyetçilik, nefret söylemi ve nefret suçlarının bugünün dünyasındaki aynı hastalığın belirtisi olduğunu vurgulayan Bozay, "Ne yazık ki bugünün Avrupası'nda alçakça bir şekilde mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'in yakıldığına şahit oluyoruz. Bu alçakça eylemleri nefret suçu olarak nitelendirmekten kaçınılmamalıdır ve bu eylemler, usulüne uygun olarak cezalandırılmadır." dedi.
Göçmenler, sığınmacılar ve mültecilerin geri itilmesinin ve haklarının sistematik olarak ihlal edilmesinin de temel endişe konularından biri olduğunu vurgulayan Bozay, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi Statüsünün, demokratik toplumların temelinde olduğunun altını çizdi.
Bozay, "Avrupa işbirliğinin temel mekanizması olarak daha güçlü bir Avrupa Konseyini destekliyoruz. İşbirliği ve entegrasyon ruhumuzu eskisinden daha da çok güçlendirmeliyiz. Demokrasilerimiz, güvenliğimiz ve refahımızın birbirine bağlı olduğunu hatırlamalıyız. Değerlerimiz etrafında, ortak sorunlarımızla mücadele için, Ukrayna için, eşitlik ve işbirliği vizyonu etrafında birleşen bir Avrupa Konseyi için, Türkiye kendi payına düşeni yapmayı sürdürüyor." dedi.