DSÖ: Mülteciler ve göçmenler ruh sağlığı sorunlarına karşı daha savunmasız kalıyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), mülteciler ile göçmenlerin ruh sağlığıyla ilgili sorunlara karşı daha fazla savunmasız...
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), mülteciler ile göçmenlerin ruh sağlığıyla ilgili sorunlara karşı daha fazla savunmasız kaldığını bildirdi.
DSÖ, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü dolayısıyla yayımladığı raporda, mülteci ve göçmenlerin ruh sağlığı ve bunu koruyucu faktörlere yer verdi.
Raporda, dünya genelinde 8 kişiden 1'inin ruh sağlığı problemi yaşadığı kaydedildi.
Mülteciler ile göçmenlerin, hem yolculuklarında hem de vardıkları yerlerde ruh sağlığını etkileyen çeşitli stres faktörlerine ve zorluklara maruz kalabilecekleri için bu konuda daha savunmasız durumda oldukları ifade edildi.
Raporda, "Depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu gibi yaygın zihinsel bozuklukların yaygınlığı, göçmenler ve mülteciler arasında ev sahibi nüfusa göre daha yüksek oluyor. Göç eden kadında depresyon ve anksiyete riski daha fazla." bilgisi paylaşıldı.
Ortak geçmişe sahip bir topluluğun parçası olmanın ve okula gitmenin daha düşük zihinsel bozukluk oranlarıyla ilişkili olduğu da raporda yer aldı.
Temel ihtiyaçların temin edilmesi ve güvenliğin insanlar için önemine vurgu yapılan raporda, güvensiz bir yasal statü, zihinsel sağlığın bozulmasına katkıda bulunabileceği kaydedildi.
Raporda görüşlerine yer verilen DSÖ Ruh Sağlığı ve Madde Kullanımı Direktörü Devora Kestel, mülteci ve göçmenlerin farklı stres etkeni ve zorluklarıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Kestel, "Bu rapor, mülteci ve göçmenlerin ruh sağlığı bakım ihtiyaçlarını karşılamak için daha güçlü sağlık sistemlerine dayanan sağlam politikalara ve mevzuata yönelik acil ihtiyacı ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.
DSÖ Sağlık ve Göç Departmanı Direktörü Santino Severoni ise iyi bir ruh sağlığı ve refahın mülteci ve göçmenler dahil herkesin hakkı olduğuna vurgu yaptı.
Severoni, raporun, mülteciler ve göçmenlerin kaliteli ruh sağlığı bakımına makul fiyatlarla erişilebileceği sağlık sistemlerini destekleyeceğini ve güçlendireceğini belirtti.