Eski İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı: "Gazze yaşanmaz bir yer haline getirilmeli"
"Bu hedefe hava bombardımanıyla ulaşılamaz ve uzun süreli bir kara operasyonunu riske atmanın doğru olup olmadığı şüphelidir. Bu nedenle İsrail Devleti'nin Gazze'yi geçici veya kalıcı olarak yaşanmaz bir yer haline getirmekten başka seçeneği yoktur"
Eski İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı emekli General Giora Eiland, Tel Aviv yönetiminin, eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket yaratarak Gazze Şeridi'ni geçici veya kalıcı olarak yaşanmaz bir yer haline getirmekten başka seçeneği olmadığını söyledi.
Eiland, bugün Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan makalesinde, Hamas'ın askeri kapasiteye sahip bir yapı olarak yer almadığı bir durum yaratmaya yönelik stratejik hedefin doğru ve aslında zorunlu olduğunu savundu.
Emekli General Eiland, "Bu hedefe hava bombardımanıyla ulaşılamaz ve uzun süreli bir kara operasyonunu riske atmanın doğru olup olmadığı şüphelidir. Bu nedenle İsrail Devleti'nin Gazze'yi geçici veya kalıcı olarak yaşanmaz bir yer haline getirmekten başka seçeneği yoktur." ifadelerini kullandı.
Böyle bir adımın atılması için öncelikle bugün Gazze halkına 12 saat içinde ya Mısır'a gitmeleri ya da deniz kıyısında toplanmaları gerektiğinin iletilmesi ve her binanın askeri hedef olacağının bildirilmesi gerektiğini dile getiren Eiland, Filistinlilerin Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) ait okulları ve Şifa Hastanesi'ni boşaltmasının ardından İsrail hava kuvvetlerinin derhal bu hedefleri vuracağını, çünkü buraların altındaki sığınakların Hamas'ın yönetim merkezi olduğunu ileri sürdü.
Sadece Gazze'ye elektrik, akaryakıt ve su akışını durdurmakla yetinilmemesi, aynı zamanda bu temel ihtiyaçları sağlayan hedeflere de kademeli olarak saldırı düzenlenmesi, gerekirse Refah şehrinden kuzeye doğru her türlü araç trafiğinin de ateş açılarak kesilmesi gerektiğini ileri süren Eiland, Gazze'de ciddi bir insani kriz çıkarmanın bu hedefi gerçekleştirmek için zorunlu bir araç olduğunu ve uluslararası baskıdan korkacakları hiçbir şey olmadığını ifade etti.
Gazze'ye yönelik bu tür bir baskının olumlu olduğunu savunan Eiland, Katar, BAE, Mısır ve Suudi Arabistan'a bir insani felaketi önlemek istiyorlarsa, Hamas'ı içermemek kaydıyla Gazze'ye çözüm bulmaya gönüllü olmaları önerisinde bulundu.
Eiland, yaygın imajın aksine İsrail'in, herhangi bir kara harekâtı yapmadan Gazze üzerindeki baskıyı aylarca sürdürebileceğini ve çok fazla seferber edilmiş rezerv bulundurmaya da ihtiyaç duymayacağını dile getirdi.
Emekli General Eiland, bugün İsrail Kamu Yayın Kuruluşuna (KAN) yaptığı açıklamada da benzer ifadeleri tekrarlayarak, "Gazze'de benzeri görülmemiş bir insani felaket yaratmalıyız. Nihai araç, su sistemini yok etmektir." dedi.
Yalnızca on binlerce yedek askerin seferber edilmesi ve uluslararası toplumun haykırışının Gazze üzerinde ya Hamas'sız ya da halksız kalma yönünde baskı yaratacağını aktaran Eiland, İsrail'in varoluşsal bir savaşın içinde olduğunu söyledi.
- İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1200 İsraillinin hayatını kaybettiği aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 1055 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 bin 184 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da ise İsrail askerlerinin saldırılarında 24 kişinin yaşamını yitirdiği, yaklaşık 130 kişinin de yaralandığı bildirilmişti.
Ayrıca İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Silvan beldesinde çıkan olaylarda 2 Filistinliyi öldürmüştü.