Eskişehir'deki Tuğçe Can cinayetinin sanığı hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi
Tutuklu sanık hakkında "kadına karşı tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "şantaj" suçundan ise 3 yıla kadar hapis cezası istendi
Eskişehir'de çalıştığı huzurevine gitmek üzere evinden çıktığı sırada bıçaklanan yaşlı bakım teknikeri Tuğçe Can'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu sanık hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianame, 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Tutuklu sanık Onur K. hakkında "kadına karşı tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme ile şantaj" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 3 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, "Ölen maktulün kadın olduğu cinayetlerde, erkek failin caydırıcı bir ceza ile cezalandırılmasını suç siyaseti ve ceza adaletiyle, sosyal adalet açısından elzem olduğu, caydırıcı cezaların verilmemesi halinde bu suçlarla mücadele etmenin olanaksız hale geldiği ayrıca kamuoyunda ve sosyal yaşam anlamında yanlış ve gerçekçi olmayan değerlendirmelere sebebiyet verdiği, somut olayımızda şüphelinin maktüle karşı şantaj suçu ile birlikte kasten öldürme suçunun nitelikli halini 3 kez aynı eyleminde işlediği dosyadaki deliller kapsamında anlaşıldığından sevk maddeleri ile cezalandırılması iddia ve talep olunur." ifadeleri kullanıldı.
Öldürülen Tuğçe Can'ın 3'ü öldürücü, 13 bıçak darbesi aldığı, şüpheli Onur K'nin polis ekiplerince yakalandığı da iddianamede yer aldı.
Tutuklu sanığın yargılanmasına 11 Nisan'da 1. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.
- "Tuğçe Can canice katledilmiştir"
Bu arada Tuğçe Can'ın ailesinin avukatları Ata Şahin ve Çelik Erimez tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Kamuoyu tarafından bilindiği ve takip edildiği üzere, 12 Ocak'ta müvekkillerimizin kızı Tuğçe Can canice katledilmiştir. Bunun üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatılmış ve gelinen aşamada başsavcılıkça yazılan iddianame ile sanığın 'kadına karşı, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, tasarlayarak kasten öldürme' ve 'şantaj' suçlarını işlediği sabit görüldüğünden ilgili kanun hükümlerince cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ve söz konusu iddianameye, ölen maktulün kadın olduğu cinayetlerde erkek failin caydırıcı bir ceza ile cezalandırılmasının suç siyaseti ve ceza adaleti ile sosyal adalet açılarından elzem olduğu, caydırıcı cezaların verilmemesi halinde bu suçlarla mücadele etmenin olanaksız hale geldiği' şeklinde şerh koyulmuştur."
Davanın gerek kamuoyunun ilgisi, gerek sivil toplum kuruluşlarının ailenin yanında olması, gerekse de basının takibiyle bir ceza davası olma niteliğinden çıktığı, toplumsal bir dayanışma, hatta mücadele niteliğini kazandığının belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Öncelikle bu haklı mücadelemizde yanımızda olan herkese aile adına teşekkür ediyoruz. Bununla birlikte belirtmeliyiz ki sanığın hukuka uygun olarak ve kamu vicdanını zedelemeyecek şekilde cezalandırılması için bütün çabamızla çalışacağız. Adaletin bu şekilde tecelli edeceğine de inancımız tamdır. Bu vesileyle başta Tuğçe Can'ın katledilmesi olmak üzere bütün kadın cinayetleri ile mücadelemizde ve kadın cinayetlerini tamamen durdurma noktasında kararlı olduğumuzu, ayrıca ailenin avukatları olarak hukuki süreci titizlikle takip ettiğimizi kamuoyunun ve basının bilgisine sunmaktayız."
Tepebaşı ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hacı Hüsnü Sokağı'nda bir apartman dairesinde ikizi ile yaşayan Tuğçe Can (25), yaşlı bakım teknikeri olarak çalıştığı huzurevine gitmek üzere 12 Ocak'ta evinden ayrılırken apartmanda uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirmişti. Polis tarafından gözaltına alınan genç kadının erkek arkadaşı katil zanlısı Onur K, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.