Fatih'te Uygur Türkü iş insanının öldürülmesi davasında karar

TAKİP ET

10 Kasım 2019'da bir otelin önünde Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Uygur Türkü Saimati Airken'in silahla öldürülmesine ilişkin davada, 7 sanığa çeşitli sürelerde hapis cezası verildi

Fatih'te 2019'da Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Uygur Türkü iş insanı Saimati Airken'in silahla öldürülmesine ilişkin kararın açıklandığı davada, 7 sanık çeşitli sürelerde hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada tutuklu yargılanan 2 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.

Mütalaada, HTŞ terör örgütünün daha önce Türkiye'de silahlı eylemde bulunmasa da taban kazanmak için halen sosyal medyayı aktif olarak kullandığı belirtilerek, bu örgütün El Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle geçmişte yakın ilişkilerde bulunduğu belirtildi.

Sanıkların Özbekistan ve Kırgızistan vatandaşlarından oluşan Tevhid Vel Cihad Ketibesi / Abu Salah Grubu olarak bilenen yapıya üye oldukları ifade edilen mütalaada, bu grubun HTŞ terör örgütü adına Suriye'nin İdlib bölgesinde faaliyet gösterdiği aktarıldı.

Mütalaada, 10 Kasım 2019'da Fatih Şehremini Mahallesi'ndeki bir otelin önünde Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Uygur Türkü Saimati Airken adlı şahsın silahla yaralanıp hastanede ölmesi sonucu soruşturmaya başlandığı anlatıldı.

Sanıklar Hüseyin Ahmetaliyev ve Abdullah Enver'in HTŞ'ye bağlı Tevhid Vel Cihad Ketibesi / Abu Salah Grubu üyesi oldukları ve silahlı eğitim aldıklarına yer verilen mütalaada, bu iki sanığın birbirlerini örgütün kamplarından tanıdıkları ifade edildi.

Mütalaada, sanık Abdullah Enver'e olaydan 45 gün öncesinde Adem adlı kişi tarafından maktulün fotoğrafı, araç plakası ve ev adresinin verildiği belirtilerek, kendisine maktul için Müslüman değil kafir, katli vacip denildiği aktarıldı.

Sanık Enver'in cinayeti işlemek için kaçak yollarla Suriye'den Hatay'a geçtiği ve oradan da İstanbul'a geldiği ifade edilen mütalaada, Enver'in bir süre evinde kaldığı Ahmetaliyev ile plan yaptıkları belirtildi.

Mütalaada, olay günü sanıklardan Abdullah Enver'in Saimati Airken'i kaldığı otelin bahçesinde silahla öldürdükten sonra Ahmetaliyev'in kullandığı araçla kaçtıklarına yer verildi.

Tüm sanıkların HTŞ'nin hiyerarşik yapılanması içinde bilerek ve isteyerek yer aldıklarına dikkati çekilen mütalaada, emir-komuta zinciri içinde terör örgütünün üyesi olan sanıkların tamamının silahlı terör örgütüne üye olmak, tasarlayarak kasten öldürme suçundan, 2 sanığın ise ayrıca ruhsatsız silah ve mermi bulundurmak suçundan cezalandırılması istendi.

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan sanıklar, beraat ve tahliye talebinde bulundu.

- Karar

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Abdullah Enver, Hüseyin Ahmetaliyev ve Samer Barghouth'un devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan müebbet hapis cezasına çarptırmasına karar verdi.

Sanıklar Abdullah Enver, Hüseyin Ahmetaliyev'in tasarlayarak kasten öldürme suçundan ayrı ayrı müebbet ile ruhsatsız silah ve mermi bulundurmak suçundan 2 yıl altışar ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmeden heyet, sanık Samer Barghouth'a tasarlayarak kasten öldürmeye yardım suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası verilmesini kararlaştırdı.

Heyet, sanıklar Esad Elhatib, Ali İsbeh, Eli El Hac Ali'ye silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan 3'er yıl hapis cezası verirken, sanık Normakhat Ariphonov'a ise silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan 3 yıl 1 ay, suç delilerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan da 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.