Filistinli genç kız Gazze'de sığındıkları okulda düğün yaptı, çadıra gelin gitti
Filistinli gelin Efnan Cibril: - "Ben de her genç kız gibi mutlu olmak ve gelinlik giymek isterdim. Ama şartlar buna mani oldu. İstedim ki, tam bir Filistin düğünü olsun ve Filistin'i ne kadar sevdiğimizi, Filistinli olmaktan ne kadar gurur duyduğumuzu ifade edelim" - Damadın babası Fayiz Şemleh: - "Oğlum Mustafa da her genç gibi kendine bir hayat kurmuş ve bir ev inşa etmişti. Düğünleri ekim ayının ortalarında olacaktı ama savaş çıktı. Yaşadığımız ev de oğlumun evi de saldırılarda yıkıldı"
MUSTAFA HABBUŞ - İsrail'in 100 günü geride bırakan yoğun saldırılarının sürdüğü Gazze'de 17 yaşındaki Filistinli Efnan Cibril, sığınma merkezine dönüşen bir okuldaki mütevazı düğünün ardından çadıra gelin gitti.
İsrail 7 Ekim'den bu yana Gazze'yi hava, kara ve denizden vurmaya devam ederken Filistinliler, acının, yıkımın ve yokluğun ortasında dünya evine girerek yeni "hayatlara" kapı aralıyor.
Hayatla ölümün, cenazeyle düğünün yan yana olduğu Gazze'de Filistinliler, İsrail'e karşı verdikleri "varoluş mücadelesine" dört elle sarılıyor.
Savaşla birlikte okullar sığınma merkezlerine, çadırlar gelin evine, basit kıyafetler gelinliğe dönüşse de Filistinliler kendilerini hayata bağlayan iplere sımsıkı tutunuyor.
- İsrail keşif uçaklarının sesi arasında düğün
AA ekibi, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde Es-Selam Okulu'ndaki tatlı ama buruk bir heyecana tanıklık etti.
Başına kırmızı-beyaz çiçeklerle süslenmiş bir taç takan, gelinlik yerine geleneksel işlemeli bir kıyafet giyen 17 yaşındaki Efnan Cibril, ailesi ve onlar gibi okula sığınan diğer Filistinlilerin zılgıtları ve müzik eşliğinde sade bir törenle dünya evine girdi.
Onlar okuldaki bir sınıfta eğlenirken, dışarıda ise Filistinlilerin yıllardan beri hayatlarının bir parçası haline gelen ve halk arasında çıkardığı sesten ötürü "zennane" olarak anılan İsrail keşif uçakları uçuş yapmaya devam etti.
- Savaştan 2 gün önce nişanlanmışlardı
Eşi Mustafa Şemleh ile hikayesinin, savaştan 2 gün önce yaptıkları nişanla başladığını belirten Efnan gelin, 7 Ekim'de eşinin ailesiyle tanışmak için evlerine gitmeye karar verdiklerini ancak İsrail saldırılarının başladığını ifade etti.
İsrail bombalarından kaçmak için Gazze kentinin güneydoğusundaki Ez-Zeytun Mahallesi'nden çıktıktan sonra pek çok yere gittiklerini ve son olarak Es-Selam Okulu'na yerleştiklerini anlatan Filistinli genç kadın, burada en temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde çok zor şartlarda yaşadıklarını dile getirdi.
- Ufukta barış görünmeyince evlenip "hayata" devam etmeye karar verdiler
Ailelerin, savaş devam etse de düğünü yapmaya karar verdiğini aktaran Efnan gelin, "Ufukta savaşın biteceğine dair hiçbir emare yoktu. Biz de yaşadığımız zorluklara rağmen sade bir düğün merasimi yapalım ve hayatımıza devam edelim istedik. Füzeler ve savaş bile mutluluğumuza gölge düşüremez. İnşallah hayatımız daha güzel olacak." dedi.
Yaptıkları basit merasimle hepsi yerlerinden edilmiş olan okuldaki Filistinlilerin de psikolojisinin değiştiğini ve insanların kısa süreli de olsa mutlu olduklarını söyleyen Efnan gelin, "Ben de her genç kız gibi mutlu olmak ve gelinlik giymek isterdim. Ama şartlar buna mani oldu. Bu geleneksel elbiseyi satın aldım. İstedim ki, tam bir Filistin düğünü olsun ve Filistin'i ne kadar sevdiğimizi, Filistinli olmaktan ne kadar gurur duyduğumuzu ifade edelim." diye konuştu.
- Okuldan çadıra gelin gitti
Okuldaki kısa düğün merasiminin ardından damat Mustafa Şemleh ve ailesi, gelini yeni yuvası olan birkaç parça naylon ve kumaştan ibaret çadıra götürdü.
Filistinlilerin yaşama, barışa ve mutluluğa olan bağlılığına dikkati çeken damadın babası Fayiz Şemleh, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Oğlum Mustafa da her genç gibi kendine bir hayat kurmuş ve bir ev inşa etmişti. Düğünleri ekim ayının ortalarında olacaktı ama savaş çıktı. Saldırıların başlamasından birkaç gün sonra evi terk ettik. Yaşadığımız ev de oğlumun evi de saldırılarda yıkıldı. Çadırlarda yaşamaya başladık. Savaş ne zaman biter bilmiyoruz. Düğünü yapıp savaş bitinceye kadar evlatlarımızın çadırda hayata devam etmelerinin uygun olacağını düşündük. Gelinin ailesi de buna sıcak baktı."
Fayiz Şemleh, her iki ailenin de şehit verdiğini, yaralıları olduğunu ancak bu şartlar altında da yaşama devam etmek zorunda olduklarını söyledi ve hayatın en kısa sürede eski haline dönmesi temennisinde bulundu.