Filistinliler ve uluslararası toplum İsrail'in ramazanda gerilimi tırmandırmasından endişeli

AB Filistin Temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff: - "Ramazan aynı zamanda Yahudilerin Fısıh Bayramı'na denk geliyor. Gerilimi azaltmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız" - İsrail'in evine yıkım kararı verdiği Filistinli Nura Gayt-Sub Leben: -"Evimizden tahliye kararıyla adeta idam cezası almış gibiyiz. Endişe, hüzün ve baskı altında hissediyorum" - Doğu Kudüs'ün Batn el-Heva Mahallesi Muhtarı Zuheyr er-Recebi: - "İsrail mahkemelerinde görülen davalarla, 2015'ten bu yana evlerimizin bulunduğu arazinin kendilerine ait olduğu iddiasıyla bizi tahliye etmeye çalışıyorlar"

ABDURRAUF ARNAVUT - Filistinliler ve uluslararası toplum, İsrail'in Filistinlileri evlerinden zorla çıkarması durumunda işgal altındaki Doğu Kudüs'te yılbaşından beri gergin olan durumun ramazanda daha da tırmanmasından endişe ediyor.

İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Mescid-i Aksa'ya yakın Şeyh Cerrah ve Silvan mahallelerinde yaşayan onlarca Filistinli aileye evlerinin yıkımına ilişkin tebligat gönderdi.

Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'in polise ramazan boyunca Filistinlilerin evlerini yıkmayı sürdürme talimatı verdiğini açıklaması da bölgede endişeleri artırdı.

Yahudilerin Fısıh Bayramı'nın ramazan ayına denk gelmesi ve fanatik Yahudilerin bu dönemde Mescid-i Aksa'ya baskınları artırma yönündeki çağrıları ramazanda Doğu Kudüs'te gerginliği tırmandıracak başka bir etmen olarak görülüyor.

Avrupa Birliği'nin (AB) Filistin Temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff ve evleri yıkım tehdidiyle karşı karşıya olan Filistinliler, İsrail'in ramazanda gerginliği daha da tırmandırması ihtimali nedeniyle endişelerini paylaştı.

- AB'nin endişesi

AB Filistin Temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zaten gergin olan durumun daha da kötüye gitmesinden korktuğunu söyledi.

Son dönemde tırmanan İsrail-Filistin gerginliğine dikkati çeken Kühn von Burgsdorff, "Filistinlilerin İsraillilere yönelik saldırılarına, İsrail ordusunun Filistin şehir ve köylerine yönelik saldırılarına tanık olduk. Ramazan aynı zamanda Yahudilerin Fısıh Bayramı'na denk geliyor. Gerilimi azaltmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız." ifadelerini kullandı.

Kühn von Burgsdorff, Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde evlerinden zorla çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya olan Salim ailesine işaret ederek, "74 yıldır burada yaşayan insanların evlerinden çıkarılması uluslararası hukuka göre kesinlikle kabul edilemez." dedi.

İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşim politikasının uluslararası hukukla çeliştiğini kaydeden Kühn von Burgsdorff, ramazan ayı yaklaşırken Filistinlileri evlerinden zorla çıkarmak gibi bir adımı "ateşle oynamak" olarak niteledi.

Kühn von Burgsdorf, İsrailli Bakan Ben Gvir'in polisin ramazan ayı boyunca Filistinlilerin evlerini yıkmaya devam edeceğine ilişkin açıklamalarının "çok tehlikeli" olduğunu kaydetti.

Doğu Kudüs'te evleri İsrail'in yıkım tehdidi ile karşı karşıya olan Filistinli ailelerle dayanışma içinde olduklarını aktaran Kühn von Burgsdorf, "Avrupalı ​​diplomatlar yerinden edilmekle tehdit edilen aileleri ziyaret ederek onlarla dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler ve İsrail'in Filistinlilerin evlerini boşaltma ve yıkma kararlarına karşı çıktılar." ifadelerini kullandı.

Kühn von Burgsdorf, "Bir çözüm bulunarak kesinlikle gerilimin tırmanmaması gerektiğini vurguluyoruz." dedi.

Avrupa'nın 15 ülkesinden diplomatlar ve AB Filistin Temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff, 13 Mart'ta işgal altındaki Doğu Kudüs'te Şeyh Cerrah Mahallesi'nde Salim, Decani, Davudi, Hammad aileleri ve Eski Şehir'deki Sub Leben aileleriyle görüşmüş, ailelerin dosyaları ve İsrail'deki Yahudi yerleşimci örgütlerin söz konusu aileleri çıkarmak için kullandığı yöntemler ve Filistinlilerin karşılaştıkları zorluklar hakkında bilgi almıştı.

- "Endişe, hüzün ve baskı altında hissediyorum"

İşgal altındaki Doğu Kudüs’te evlerinden tahliye edilme tehdidiyle karşı karşıya olan aileler diplomatik hareketliliği yakından takip ederken, yıllardır çektikleri sıkıntıların sona ermesini bekliyor.

İsrail mahkemesinin Filistinli Sub Leben ailesinin Doğu Kudüs’teki evini Yahudi yerleşimciler lehine tahliye etmesi için verdiği mühlet 15 Mart’ta doldu.

Yaklaşık 50 yıldır yaşadıkları evden ayrılmayı reddeden Filistinli aile, "İsrail güçlerinin kendilerini evden ancak zorla çıkarabileceğini, fakat kendi iradeleriyle evden ayrılmayacakları" konusunda kararlı olduklarını belirtiyor.

AA muhabirine konuşan Nura Gayt-Sub Leben, "Evimizden tahliye kararıyla adeta idam cezası almış gibiyiz. Endişe, hüzün ve baskı altında hissediyorum, karışık duygular içindeyim." dedi.

Filistinlilerin her zaman "ümidin acılardan doğduğuna" inandığını belirten Sub Leben, "Bu nedenle her zaman umudumuz var." diye konuştu.

Sub Leben, "Sonunda işgal bitecek. Adaletsizlik ve bu zulüm ilelebet devam etmeyecek. Özellikle, Filistin halkına karşı her türlü suçu işleyen bu sağcı hükümetin ömrü uzun sürmeyecek." ifadelerini kullandı.

Yahudi yerleşimcilerin tehditleri nedeniyle ramazan ayı öncesi veya ramazanda evinden çıkartılmaktan endişe ettiğini aktaran Sub Leben, şunları kaydetti:

"Kudüslüler için en zor şey, ramazan ayı öncesinde oturduğu evle ilgili tahliye kararı çıkması. Ramazanın bizim için ne manaya geldiğini biliyorlar. Ramazan bizim için Mescid-i Aksa demek."

- Yeni tahliye kararları

Doğu Kudüs’ün Batn el-Heva Mahallesi Muhtarı Zuheyr er-Recebi, mahallede yaşayan 87 ailenin İsrail’in tahliye kararıyla karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Ramazan ayında tahliye kararlarının uygulanabileceğini vurgulayan Recebi, yaklaşık 700-800 Filistinlinin evinden edilme ihtimali bulunduğuna dikkati çekti.

Recebi, "İsrail mahkemelerinde görülen davalarla, 2015'ten bu yana evlerimizin bulunduğu arazinin kendilerine ait olduğu iddiasıyla bizi tahliye etmeye çalışıyorlar." diye konuştu.

Kudüs’teki Filistinlileri yerinden ederek bölgeyi Yahudileştirmeye çalışan "Ateret Cohanim" adlı yerleşimci örgütünün İsrail mahkemeleri tarafından dikkate alındığını ifade eden Recebi, tahliye emirlerinin bu örgütün talebi doğrultusunda alındığını aktardı.

Recebi, "Maalesef, İsrail mahkemelerinin Filistinlilere adaletle davranmadığını, bunun yerine tüm kararlarını yerleşimcilere hizmet edecek şekilde aldığını düşünüyoruz. Mahkeme elinden geldiğince çabuk bir şekilde Kudüslüleri yerinden etmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.