G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Ukrayna konusunda fikir birliği sağlanamadı

TAKİP ET

G20 dışişleri bakanları, uluslararası yönetişim mimarisinin, küresel konularda uluslararası işbirliğini teşvik etmede önemli rol oynadığını vurguladı

G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda, Rusya-Ukrayna savaşı hususlarında fikir birliğine varılmazken, mevcut uluslararası yönetişim mimarisinin, küresel konularda uluslararası işbirliğini teşvik etmede kilit rol oynadığı vurgulandı.

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de yapılan G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili ifadelerde fikir birliği sağlanamaması nedeniyle toplantının ardından 24 maddelik "G20 Dönem Başkanlığı Özeti" yayımlandı.

Yalnızca 1, 2, 5. ve 24. paragrafların tüm G20 dışişleri bakanları tarafından kabul edildiği kaydedilen açıklamada, G20 toplantılarının ve makro politika işbirliğinin, yeni bakış açıları getirmek ve çağdaş küresel zorluklara topluca yanıt vermek amacıyla kalıcı çözümler oluşturmak için değerli fırsat sunduğuna dikkat çekildi.

G20 dışişleri bakanlarının, mevcut küresel zorlukları tartıştığı kaydedilen açıklamada, tarafların çok taraflılığı güçlendirmeye, gıda ve enerji güvenliğine, iddialı iklim ve çevresel eyleme, sürdürülebilir kalkınma, terörle mücadele, narkotikle mücadele, küresel sağlık, küresel yetenek havuzu, insani yardım ve afet riskinin azaltılması ile toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesi konularında işbirliğini derinleştirmeye odaklandıkları kaydedildi.

Açıklamanın, Rusya ve Çin dışındaki tüm üye ülkeler tarafından kabul edilen 3. ve 4. paragraflarında "Ukrayna'daki savaş küresel ekonomiyi daha da fazla olumsuz etkiledi" ifadesine yer verilirken, Rusya'nın "Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı" en güçlü şekilde kınandı ve Rusya'nın "Ukrayna topraklarından tamamen ve koşulsuz olarak geri çekilmesi" talep edildi.

Açıklamada, tarafların çoğunun Ukrayna'daki savaşı şiddetle kınadığı, savaşın insani ıstıraba neden olduğu, küresel ekonomide mevcut kırılganlıkları şiddetlendirdiği, büyümeyi azalttığı, enflasyonu artırdığı, tedarik zincirlerini bozduğu, enerji ve gıda güvensizliğini artırdığı, finansal istikrar risklerini yükselttiği yönünde görüş belirttiği aktarılırken, bu durum ve yaptırımlar hakkında başka görüşler ve farklı değerlendirmelerin de olduğu kaydedildi.

Uluslararası hukuk ile barış ve istikrarı koruyan çok taraflı sistemi desteklemenin esas olduğu vurgulanan açıklamada, "Nükleer silahların kullanılması veya kullanılması tehdidi kabul edilemez. Anlaşmazlıkların barışçıl çözümü, krizleri ele alma çabalarının yanı sıra diplomasi ve diyalog hayati önem taşıyor. Bugünün dönemi savaş olmamalı." ifadelerine yer verildi.

- Çok taraflılığın güçlendirilmesi vurgusu

Mevcut uluslararası yönetişim mimarisinin küresel konularda uluslararası işbirliğini teşvik etmede kilit rol oynadığı ifade edilen açıklamada, Birleşmiş Milletler'in (BM), tüm üyeliğe duyarlı, kuruluş amaçlarına ve BM Şartının ilkelerine sadık ve görevini yerine getirmeye uyumlu olması gerektiği belirtildi.

Öte yandan açıklamada, zorlukların birbiriyle bağlantılı olduğunu ve bunun yalnızca çok taraflılık, reform ve uluslararası işbirliği yoluyla ele alınabileceğini yeniden teyit eden BM 75. Yıldönümü Anma Bildirgesi'nin anımsandığı aktarıldı.

2030 gündemini uygulamaya yönelik daha kapsayıcı ve canlandırılmış çok taraflılık ve reformunun esas olduğu vurgulanan açıklamada, G20 ile Afrikalı ortaklar da dahil olmak üzere bölgesel ortaklar arasındaki işbirliğinin daha da derinleşmesinin desteklendiği ifade edildi.

Açıklamada, Bali Liderler Bildirgesi'nin anımsatıldığı belirtilirken, Dünya Ticaret Örgütü'nde (WTO) reformun çok taraflı ticaret sistemine (MTS) olan güveni güçlendirmede anahtar olduğu hususunda mutabık kalındığı dile getirildi.

- Gıda ve enerji güvenliği

Açıklamada, mevcut çatışma ve gerilimlerin şiddetlendirdiği küresel gıda güvenliğine yönelik zorluklardan derin endişe duyulduğu vurgulanırken, gübrede de dahil olmak üzere hem gıda hem de tarım ürünlerinin tedarik zincirlerinin güvenilir, açık ve şeffaf olması gerektiğine işaret edildi.

Öte yandan gelişmekte olan ülkelerin kırılganlıklarını gidermek için verimli, sürdürülebilir, kapsayıcı ve dirençli tarım ve gıda sistemlerini teşvik etmenin önemine işaret edilen açıklamada, tarımsal biyoçeşitlilik, gıda kaybını ve israfını en aza indirmek, toprak sağlığını iyileştirmek, iklime dayanıklı ve sürdürülebilir tarım gibi hususlarda işbirliğinin artırılmasının önemi anımsatıldı.

Açıklamada, kadınların ve kızların, toplulukların ve hassas durumdaki insanların gıda güvensizliğine ve yetersiz beslenmesi hususlarına özel dikkat gösterilmesi gerektiği belirtilirken, tahılların ve gübrelerin küresel pazarlara sürdürülebilir erişiminin önemi kaydedildi.

Ayrıca, Türkiye ile BM'nin aracılık ettiği Rusya ile BM Sekreterliği arasındaki Mutabakat Zaptı ve Karadeniz Tahıl İnisiyatifi'nin, ilgili tüm paydaşlar tarafından tam, zamanında, geliştirilmiş ve sürekli uygulanmasının önemine dikkat çekildi.

Kesintisiz, sürdürülebilir ve esnek tedarik zincirlerinin herkes için uygun, güvenilir ve sürdürülebilir enerji erişimi sağlamak için önemli olduğu dile getirilen açıklamada, sürdürülebilir tedarik zincirlerinin yanı sıra döngüsel yaklaşımların güçlendirilmesi ve kapsayıcı yatırımların teşvik edilmesinin, artan enerji talebini karşılamak için gerekli olduğu aktarıldı.

- İklim değişikliği ve biyoçeşitlilik

Açıklamada, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi hedefleri doğrultusunda Paris İklim Anlaşması'nın tam ve etkili bir şekilde uygulanması konusunda G20 liderlerinin taahhütleri yinelenirken, taraflar uyum hedeflerini acilen artırmaya davet edildi.

Dünyadaki sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlandırmak için çaba sarf etme kararlılığının vurgulandığı açıklamada, bilimsel gelişmeleri ve farklı ulusal koşulları göz önünde bulundurarak, yüzyılın ortalarında karbon nötrlüğe ulaşma taahhüdü yinelendi.

Açıklamada, biyolojik çeşitlilik kaybını 2030'a kadar durdurmak ve tersine çevirmek için eylemleri güçlendirmeyi taahhüt eden Kunming-Montreal Küresel Biyolojik Çeşitlilik Çerçevesi'nin tam ve hızlı şekilde uygulanması taahhüt edilirken, bunun uygulanması amacıyla yeni ve ek mali kaynaklar sağlamak amacıyla "kaynak seferberliği" çağrısında bulunuldu.

- Küresel sağlık, kalkınma ve yeni teknolojiler

Gelecekteki salgın tehditlerine karşı müşterek hareket edilmesi ve küresel sağlık mimarisinin güçlendirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nce koordinasyon kurulabileceğine ve "Tek Sağlık" yaklaşımının uygulanmaya devam edilmesine değinildi. Düşük ve orta gelirli ülkelerin de bu alanda eşit imkanlara sahip olması gerektiğine işaret edildi.

Açıklamada, uluslararası kalkınma işbirliğinin ve ortaklığının, çok taraflılığa dayalı bir şekilde tüm kaynaklarla "2030 Gündemi: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri" çerçevesinde aktif hale getirilmesi gerektiği ifade edildi. Düşük ve orta gelirliler ve gelişmekte olan ülkeler için finansman, kaynak ve araç sağlanması noktasında daha fazla yatırımın sağlanması gerektiğinin altı çizildi.

Yeni teknolojilerin terör amacıyla yanlış kullanımı tehdidinin büyüdüğü vurgulanan açıklamada, bunların teröristler tarafından propaganda ve üye devşirmek için kullanıldığı belirtildi. Bu teknolojilerin terör saldırılarının planlanması ve uygulanması noktasında kullanıldığı aktarıldı. Bu tehditlerle mücadelede uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi, deneyimlerin ve bilgilerin paylaşılması ve karşılıklı etkili yasal destek sağlanması gerektiği açıklandı.

- Terör ve narkotikle mücadele

Terörle mücadele kapsamında, terörün ve terör saldırılarının, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlük dahil, tüm türlerde kınandığı kaydedildi. Bunların uluslararası barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğu belirtildi. Terörle mücadelede etkili tedbirler, terör mağdurlarının desteklenmesi ve insan haklarının korunmasının, birbirini tamamlayan ve güçlendiren hedefler olduğu hatırlatıldı.

Terörizm ve organize suç arasındaki bağlantının doğası ve kapsamının da daha etkili ceza adaleti gerektirdiği ifade edildi. Bu konuda uluslararası işbirliğinin etkinliğini artırmaya yönelik çabaların güçlendirilmesi gerektiğinin altı çizildi.

Ayrıca açıklamada, yasadışı kaçakçılıktan dolayı endişeler dile getirilerek, ülkelerin uluslararası işbirliği içerisinde bununla mücadele etmesi gerektiği vurgulandı.

Yasadışı uluslararası uyuşturucu tedarik zinciriyle mücadelenin, küresel sağlık ve güvenlik için önemine değinilen açıklamada, bunların üretilmesiyle ve yasadışı dağıtımıyla mücadele için işbirliğinin geliştirilmesi gerektiği kaydedildi.

Açıklamada, dijital ekonomi ve yeşil dönüşümün, iş dünyasının doğasını değiştirdiği ve yeni istihdam alanları oluşturduğu anımsatıldı. Kadınlar, gençler ve engelliler başta olmak üzere iş gücüne beceri kazandırılmasının teknolojik süreç ve bilgi ekonomisinden yararlanmak için elzem olduğuna değinildi.

- İnsani yardım ve afet riskinin azaltılması

Açıklamada, Türkiye'de Kahramanmaraş merkezli, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden dolayı herkesin kederli ve Türk halkıyla dayanışma içinde olduğu belirtildi. Depremden etkilenen Suriye halkı için de aynı şekilde derin üzüntü duyulduğu ifade edildi. Sağlanan insani yardımdan memnuniyet duyulduğu, üye ülkelerin ve çok yönlü kurumların, yeniden inşa ve iyileşme sürecinde de olabildiğince destek sağlamaya devam edeceği aktarıldı.

İnsani destek ve afet riski azaltma çalışmalarının, ülkelerin, uluslararası örgütlerin ve diğer kurumların yanıt kapasitesinin ötesinde olabileceği belirten açıklamada, bu konuda uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Ayrıca açıklamada, insani, tarafsız ve bağımsız şekilde insani yardımın sağlanmasının önemi vurgulandı.

Açıklamada, kamu ve özel kuruluşlar dahil olmak üzere uluslararası işbirliğinin, esnek ve sürdürülebilir kaynak sağlamak, hazırlık yapmak ve afet riski azaltmak, öngörü, erken ve hızlı müdahale gibi alanların düzenlenmesi için önemine değinildi. Afetlere eğilimli gelişmekte olan ülkelerde, erken uyarı, afet ve çeşitli iklimlere dayanıklı altyapı sistemlerinin, insanları koruması için küresel olarak geliştirilmesi gerektiği dile getirildi.

Kovid-19 salgınının orantısız etkileriyle kadın ve kız çocukları konusundaki diğer krizlere değinilen açıklamada, cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi ihtiyacı da ifade edildi. Kadınların ekonomiye katılımının geliştirilmesinin ekonomik büyüme için elzem olduğu vurgulanan açıklamada, ayrımcı ve önyargılı olunmaması, kadınlara her alanda eşit erişim hakkı verilmesi gerektiği belirtildi.

G20 Dışişleri Bakanları G20 Dışişleri Bakanları toplantısı G20 Dönem Başkanlığı Özeti Hindistan Yeni Delhi