Gaziantepli Tanrıöver ailesi, depremde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı:

TAKİP ET

Felaketin ardından anne ve kardeşiyle Ankara'da bir otele yerleşen depremzede Berat Soner Tanrıöver: - "Ölümden korkmadım, çünkü insan bir gün ölecek. Enkaz altında kalmak beni korkuttu. Aileme bir şey olur korkusu vardı bende, başka hiçbir şeyi düşünmedim" - Serhat Taner Tanrıöver: - "Şu an iyiyiz ama aklımız memleketimizde, yakınlarımızda"

YEŞİM SERT KARAASLAN - Kahramanmaraş merkezli depremlere Gaziantep'te yakalanan Tanrıöver ailesi, Ankara'da yerleştirildikleri otelde yaşama tutunmaya çalışıyor.

Gaziantep'in Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Ayşe Fatma Tanrıöver ile oğulları Serhat Taner ve Berat Soner, depremin ardından geldikleri Ankara'da bir otele yerleştirildi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğünce hayata geçirilen "Mobil Sağlık Uygulaması" ile kaldıkları otelde sağlık kontrolünden geçirilen, tedavileri planlanan ve ilaçları reçete edilen aile, depremde yaşadıklarını ve yaşam mücadelelerini AA muhabirine anlattı.

Depremden önceki dakikalarda büyük oğlunun uçak seyahati yapacağı için uyanık olduklarını anlatan anne Ayşe Fatma Tanrıöver, bunu hayatta kalmalarını sağlayan bir şans olarak gördüklerini söyledi. Çay demlediklerini ve yola çıkmadan önce bir şeyler yemek için mutfakta hazırlık yaptıklarını anlatan anne Tanrıöver, depremin olduğu saat 04.17'de oturma odasında bulunduklarını aktardı.

Tanrıöver, sarsıntı anında panik yaşadıklarını ve oğullarıyla bir arada durduklarını aktararak, "Ben şuurumu kaybetmişim, bir şey yapamıyordum. Oğlum, bizi toparladı ve teselli ederek sakin olmamızı sağladı. Sarsıntı bitmek bilmiyordu. Saatler sürdü sandık." dedi.

Sarsıntılar devam ederken telefonunu aldığını, çünkü binalarının çökeceğini ve enkaz altında kalacağını düşündüğü ifade eden Tanrıöver, bu durumda telefonla yardım isteyeceğini düşünüp, telefona "sıkı sıkı sarıldığını" söyledi.

Anne Tanrıöver, hissettiklerini anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Sarsıntı bittiği gibi hemen oğullarımla dışarı çıktık. Korkarak elimi kapıya uzattım ama çok şükür açıldı. Komşular da iniyordu, kendimizi dışarı zor attık. Pijamalı, terlikli dışarı çıktık. Kar yağıyordu, çok zordu, soğukta bekledik. Üç gün boyunca sokakta yaşadık. Sonra bir okul tahsis edildi. Artçılar olduğunda koşup dışarı çıkıyorduk."

Tarsus'taki bir tanıdıklarıyla konuştuklarını anlatan Tanrıöver, "Paramız içeride kalmıştı. Bize, 'Siz bir araba tutup gelin, ben hallederim.' dedi. Araba tutup Tarsus'a ulaştık ve bir gece burada kaldık. Sağ olsun biletlerimizi aldı ve bizi Ankara'ya gönderdi." dedi.

Eşini birkaç yıl önce kaybettiğini anlatan Tanrıöver, hayata oğullarıyla birlikte tutunduklarını dile getirdi.

- "Şu an iyiyiz ama aklımız yakınlarımızda"

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinden geçen yıl mezun olan Serhat Taner Tanrıöver de 2 gün önce Ankara'ya geldiklerini söyledi.

Türk halkının, ihtiyaç duyulduğunda birbirine koşulsuz el uzattığını depremle birlikte bir kez daha gördüklerini vurgulayan Serhat Taner Tanrıöver, emeği geçen herkese teşekkür etti ve yapılanları asla unutmayacağını söyledi.

Tanrıöver, depremle mücadelede koordinasyonun çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Bu tür durumlara hazırlıklı olmak gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Ankara'da bir otele yerleştirildiklerini, geçici de olsa barınma ihtiyaçlarının bulunmadığını belirten Serhat Taner Tanrıöver, "Şu an iyiyiz ama aklımız memleketimizde, yakınlarımızda." dedi.

Kamu Personel Seçme Sınavı'na hazırlandığını anlatan Tanrıöver, "Sınavları kazanırsam, güzel bir iş bulduktan sonra Ankara'da kalmak istiyorum." diye konuştu.

- "Ölümden korkmadım, enkaz altında kalmak beni korkuttu"

Ailenin en küçük ferdi Berat Soner Tanrıöver de bu yıl üniversite sınavına hazırlandığını ve tıp fakültesine girmek istediğini söyledi.

Hekimliğin, yardım edebilmek, ihtiyaç sahiplerinin yanında olabilmek için çok kutsal bir meslek olduğunu belirten Tanrıöver, depremde yardım etmeye çalışan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ettiklerini ve minnet borçlu olduklarını vurguladı.

Soner Tanrıöver, "Bir gün ben de hekim olursam, Allah bir daha yaşatmasın ama böyle bir afet gerçekleştiğinde hemen afet bölgesine giderek yardım eden ekiplerin içinde olacağım. Bu enkaz çalışması olur, tıbbi tedavi olur, ne olursa hepsinde yer alacağım." sözünü verdi.

Deprem anında ölümden değil, enkaz altında kalmaktan çok korktuğunu ifade eden Soner Tanrıöver, "Ölümden korkmadım, çünkü insan bir gün ölecek. Enkaz altında kalmak beni korkuttu. Aileme bir şey olur korkusu vardı bende, başka hiçbir şeyi düşünmedim." dedi.

Soner Tanrıöver, çöken binalarda insanların yaralandığını, öldüğünü hatırlatarak, "Müteahhitlere seslenmek istiyorum, lütfen maddi kaygılarla değil, burada insanların oturacağını hatırlayarak, kendilerinin de insan olduğunu bilerek, diğer insanların da sağlığını düşünerek daha sağlam binalar yapılsın." diye konuştu.

10 ili etkileyen deprem Gaziantep Tanrıöver ailesi