Gönüllü tercümanlar, yabancı arama kurtarma ekiplerinin depremzedelerle iletişimini sağladı

TAKİP ET

Kuveyt'in Ankara Büyükelçiliği'nden Harun Kargı: - "Her tür imkan ve olanağa karşın orada çalışmaların 24 saat esasına dayalı olmasını da hesaba katarsak yemek yemeye bile zamanınızın bulunmadığı bir ortamdı. Yıkım gerçekten çok büyüktü. Orada insanoğlu olarak çaresizliğimizin en belirgin noktasındaydık" - Tayland'ın Ankara Büyükelçiliği'nden Anut Pholcharoen: - "3 dil kullanıyordum. Tayland vatandaşları, Türklerle ya da Türk makamlarıyla bir şey konuştuklarında anlayamıyorlardı, ben de tercüme ettim. Gördüğüm en üzücü şey, insanlar kendi binalarına, evlerine bakıyor ama giremiyorlardı"

muhabiri Mehmet Şah Yılmaz da bir hafta boyunca Hatay'ın Antakya ilçesinde Güney Kore'den gelen arama kurtarma ekibine Türkçe-Korece gönüllü tercümanlık yaptı.

Enkazın başında yakınlarını bekleyenleri görmenin çok hüzün verici olduğunu anlatan Yılmaz, "Güney Koreli arama kurtarma ekibi, binalarda canlı belirtisi ararken insanlar öncelikle bize gelip 'Lütfen, yalvarırım bir kere buraya baksınlar.' diyordu. Bizim için çok büyük bir acıydı, ben sadece tercümanlık yapsam da bunu çevirmek bile benim için ağır bir yüktü." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, ekibin arama kurtarma köpeği ve canlı tespiti için kullanılan kamera sistemiyle enkazları kontrol ettiğini belirterek, "Güney Koreli ekip, maalesef herhangi bir canlı belirtisi bulamadığını söyledi. Bunu orada bekleyenlere anlatmak benim için çok büyük bir acıydı. Bir insana gidip 'Maalesef burada canlı belirtisi yok.' demek bana çok acı geldi." şeklinde konuştu.

Güney Kore ekibinin enkazdan 8 kişiyi kurtardığını söyleyen Yılmaz, "Bir insan kurtarmak çok mutluluk vericiydi. Kore ekibinin yanında bazen Türk arama kurtarma ekipleri de yer alıyordu. İkisi arasındaki iletişimi sağlıyordum. İnsanların bir can kurtarmak için verdikleri mücadeleye şahit olmak ve bu aradaki iletişim kanallarından biri olmak mutluluk verici." diye konuştu.

Yılmaz, bir çocuğu enkazdan kurtarıp ailesiyle ekip arasında tercümanlık yapmanın çok güzel bir duygu olduğunu vurguladı.

Koreli ekibin bir anneyi enkazdan çıkardığını, kadının "içeride 2 kızının olduğunu ve onlarla konuştuğunu" söylediğini anlatan Yılmaz, "Enkaza benim de girmem istendi çünkü 'Sesimi duyan var mı?' diye seslenmem gerekiyordu. Enkaza girip bir bebeğin cansız bedenini çıkarmak ve o anneye teslim etmek, insanın bugüne kadar yaşayabileceği en acı duygu. Bunu yaşadım ve unutmam mümkün olmayacak." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, depremzedelerin Güney Koreli arama kurtarma ekibine verdiği desteğe değinerek, "Güney Kore ekibinden birkaç kişi, yemek sırasına girince depremzedeler onlara öncelik verdi. 'Siz bizim için nerelerden buraya geldiniz, lütfen önce yemeği siz alın.' diyorlardı. Bunu görmek insanda güzel duygular da yaratıyor." dedi.

Arama Kurtarma Ekipleri gönüllü tercüman Kahramanmaraş merkezli deprem