GRAFİKLİ- İsrail'in Gazze'deki 100 günlük yıkımına savaş suçları ve soykırım davası damga vurdu

TAKİP ET

İsrail, kuşatma ve işgal altındaki Gazze Şeridi'ne saldırılarında yerleşim yerleri, hastaneler, okullar, camiler ve kiliseleri hedef aldı - Saldırılarda 10 bin 400'ü çocuk, 7 bin 100'ü kadın olmak üzere 23 bin 843 Filistinli öldürüldü, en az 60 bin kişi yaralandı - İsrail, siviller için "güvenli alan" ilan ettiği bölgeleri ABD'nin gönderdiği 1 tonluk bombalarla vurdu - Gazze Şeridi'ne 65 bin tondan fazla bomba atan İsrail'in saldırılarında 359 bin ev yıkıldı ya da hasar gördü - Uluslararası Adalet Divanında etnik temizlik ve soykırım suçlamasıyla İsrail aleyhinde dava açıldı

serbest habercisi, kameraman Muntasır es-Savvaf olmak üzere 3 gazeteci daha öldürüldü.

İsrail'in gazetecilere ve basın kuruluşlarına yönelik saldırılarında Filistinli El-Eyyam gazetesi, Gazze Radyosu, Şehab Haber Ajansı, Filistin haber ajansı Ma'an, İran devlet televizyonuna bağlı Press TV ve Al-Alam ve Fransız haber ajansı AFP'nin ofisleri de tamamen veya kısmen tahrip edildi.

- İsrail, İran, Hamas ve Hizbullah'ın üst düzey yetkililerine suikastlar düzenledi

İran Devrim Muhafızları Ordusunun Suriye'deki komutanlarından Razi Musevi, 25 Aralık'ta İsrail'in Şam yakınlarına düzenlediği füze saldırısında hayatını kaybetti.

Tel Aviv yönetimine bağlı güçler, 2 Ocak'ta da Beyrut'ta "Hizbullah'ın kalesi" olarak bilinen Dahiye bölgesinde Hamas ofisini hava saldırısıyla hedef alarak Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri'yi öldürdü.

İsrail daha sonra 8 Ocak'ta Hizbullah'ın üst düzey saha komutanlarından Visam Hasan Tavil'e suikast düzenledi.

Saldırılar, özelikle Hizbullah ile İsrail arasında devam eden kontrollü çatışmaların topyekün savaşa dönebileceği endişelerine yol açtı.

- İsrail'e yönelik soykırım suçlamaları Uluslararası Adalet Divanına taşındı

Tel Aviv yönetiminin 7 Ekim'den bu yana Filistin topraklarında işlediği savaş suçları devam ederken Güney Afrika, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhinde dava açtı.

Türkiye, Pakistan, İran, Suudi Arabistan, Malezya, Brezilya gibi ülkeler davayı desteklerken ABD yönetimi, İsrail'e karşı açılan davayı "haksız ve tamamen dayanaktan yoksun" olarak niteledi.

BM'nin en yüksek yargı organı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açılan davanın ilk duruşması 11 Ocak'ta görüldü.

Halka açık yapılan ve canlı yayınlanan duruşmanın ilk gününde UAD yargıçları, Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir taleplerini dinledi ve Güney Afrika tarafı, İsrail'e yönelik suçlamalarını gerekçe ve delilleriyle Divan'a sundu.

Güney Afrika tarafını temsil eden avukatların yaptığı etkili sunumlar duruşmaya damgasını vurdu ve dünyanın dikkatini dava sürecine çekti.

Mahkemede sunulan kanıtlar arasında AA foto muhabirlerinin çektiği fotoğraflar da yer aldı.

Duruşmanın ikinci gününde Tel Aviv'in hukuk ekibi yaptığı savunmada, soykırım suçlamalarını yanıtlamakta yetersiz kaldı. İsrail tarafı, bunun yerine Güney Afrika yönetimini itham etmeye çalıştı.

Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle UAD'den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından mahkeme, karar için müzakere sürecine girdi.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Teslim ettiğimiz belgelerle İsrail'in mahkum olacağına inanıyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuyla ilgili 12 Ocak'ta yaptığı açıklamada, İsrail'e karşı Güney Afrika tarafından açılan soykırım davası için Türkiye'nin UAD'ye belgeler sunduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin sunduğu belgelerin ciddi manada değerlendirildiğini belirten Erdoğan, "Bu belgeleri artırarak vermeye devam edeceğiz ve inanıyorum ki şu anda bizim o teslim ettiğimiz belgeler, ağırlıklı olarak görsel belgeler de söz konusu ve bu belgelerle İsrail orada mahkum olacaktır." ifadelerini kullandı.

- ABD, Kızıldeniz'de İsrail ile ilişkili gemileri hedef alan Yemen'deki Husileri vurdu

Yemen'deki İran destekli Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karşı 31 Ekim'den bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı ticari gemilere el koymaya ve bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.

Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi de Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.

Bunun ardından ABD ve İngiltere, Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarına misilleme olarak 11 Ocak'ta Yemen'de bazı hedefleri vurdu.

Saldırılarla, Gazze'deki durumun bölgeye yayılacağına dair endişeler arttı.

Biden Gazze Şeridi israil savaş suçları Uluslararası Adalet Divanı