III. Medeniyetler Şurası'nda "küresel hareketlilik" ele alınacak
İbn Haldun Üniversitesi tarafından düzenlenen "Küresel Hareketlilik: Medenilik, Çoklu Anlatılar ve Tartışmalı Siyaset"...
İbn Haldun Üniversitesi tarafından düzenlenen "Küresel Hareketlilik: Medenilik, Çoklu Anlatılar ve Tartışmalı Siyaset" başlıklı III. Medeniyetler Şurası başladı.
İbn Haldun Üniversitesinin Süleymaniye Yerleşkesi'ndeki Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nde başlayan şurada, tebliğ sunumunun yanı sıra atölye çalışmaları da düzenlenecek.
Şuranın açılışında konuşan İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, hüzünlü zamanlardan geçildiğini, küresel hareketliliğin önemli bir örneğinin Filistin topraklarında görüldüğünü söyledi.
İsrail'in 55 yıldır Filistin topraklarını sistematik bir şekilde işgal ettiğini, Filistinlilerin bu süreçte dünyanın dört bir yanına dağılmak olmak zorunda kaldığını anlatan Arkan, "Bölgede yaşayan Arapların göçe zorlanması, 20 gündür etnik temizlik, soykırım derecesinde çocuk, kadın, yaşlı ve sivillerin öldürülmesi... Ölen sivil sayısı 7 bini aştı. İnsani değerlerin ve insan haklarının yok edilmesiyle uluslararası sistemin işlevselliği, adaletle olan ilişkisi gün geçtikçe zayıflıyor." ifadelerini kullandı.
Arkan, hareketlilik tarihinin insanlık tarihi kadar eski olmasına rağmen son dönemde hızının son derece arttığını söyledi.
Şurada medenilik, yerel ve küresel dinamikler arasındaki ilişki, temsil sorunu, tartışmalı siyaset, sosyal hareketlilik ve şiddet gibi konuların işleneceğini belirten Arkan, "Tarih boyunca göç ve hareketlilik destanlara, masallara, şiirlere ve türkülere modern dönemde ise hikayelere, romanlara, filmlere ve dijital içeriklere konu olmuştur." diye konuştu.
İbn Haldun Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Vahdettin Işık, şuranın konusunun küresel hareketlilik olduğunu anımsatarak, "Küresel hareketlilik hepimizin hayatını etkileyen büyük bir olgu ve bu küresel hareketlilik bizi bazı fırsatlar ve risklerle karşı karşıya getiriyor." dedi.
Işık, küresel hareketliliğin faydalı yönlerinin yanında yeni tanışıklıklar ve etkileşimlerle beraber kimlik krizlerine de sebep olduğunu, kültürlerin, değerlerin ve uygulamaların harmanlandığı, "melez kimlik" olarak adlandırılan bir durumun ortaya çıktığını aktardı.
Küresel hareketlilik bağlamında yerinden edilmelerin de önemli bir konu olduğunun altını çizen Işık, "Özellikle savaşlar ve işgallerin yol açtığı büyük bir krizle karşı karşıya bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Şura, 29 Ekim Pazar günü sona erecek.