İran, Çin Cumhurbaşkanı Şi'nin Suudi Arabistan ziyaretini "endişeyle" izledi

TAKİP ET

İranlı uluslararası ilişkiler uzmanı Feridun Meclisi: "Tahran yönetimi, Çin'i İran'ın stratejik ortağı olarak görme yanılsamasına düştüğü için Pekin'in Riyad ile yaptığı anlaşmalara tepki gösterdi. Halbuki Çin-İran ilişkisi tek taraflı bir ilişkidir" - İran Orta Doğu Bilimsel ve Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanlarından Rahman Kahramanpur: "Çin, Amerika ile büyük bir rekabete hazırlanıyor. Bu nedenle Pekin yönetimi, temkinli yaklaşımının aksine Amerika ile eşit olduğunu ve Orta Doğu'yu kendisi için önemli bir ortak gördüğünü ortaya koymak için Suudi Arabistan ile önemli sözleşmeler imzalama kararı aldı"

ABDOLSALAM SALİMİPOOR - Uzmanlar, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Suudi Arabistan ziyaretinin ardından Çin-Arap ülkeleri arasındaki yakınlaşmanın İran'ın aleyhine olabileceğini değerlendiriyor.

İranlı uluslararası ilişkiler uzmanı Feridun Meclisi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tahran yönetiminin stratejik ortak olarak gördüğü Çin yönetiminin Araplarla ilişkilerine tepki gösterdiğini hatırlattı.

Arap ülkelerinin Çin'in Orta Doğu'daki en büyük ticari ortakları olduğunu ifade eden Meclisi, "Çin'in onlarla işbirliği yapması ve karşılıklı memnuniyetleri doğaldır. Tahran yönetimi, Çin'i İran'ın stratejik ortağı olarak görme yanılsamasına düştüğü için Pekin'in Riyad ile yaptığı anlaşmalara tepki gösterdi. Halbuki Çin-İran ilişkisi tek taraflı bir ilişkidir." dedi.

Çin'in Suudi Arabistan'la ilişkilerini arttırmasının Tahran yönetiminin hatalarından kaynaklandığını savunan Meclisi, "Bir ülkenin uluslararası itibarının azalması, diğerlerinin onu dikkate almamasını doğuruyor. İran dünyada ciddi bir varlık gösterse ve Çin'le ticaretinde petrol gelirlerini mal almakla sınırlamak zorunda kalmasaydı Çinliler, İranlılara karşı daha rasyonel davranacak ve ülkemizdeki pazarı vermeye yönelmeyeceklerdi." diye konuştu.

- İran'ın nükleer faaliyeti ve Basra Körfezi Adaları tartışması

Riyad'da düzenlenen Çin- Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi sonrasında yayımlanan sonuç bildirisindeki adalar konusuna da değinen Meclisi, şunları söyledi:

"Çin, söz konusu açıklamada, Ebu Musa ve Tunb adalarının haklarını Birleşik Arap Emirliklerine tanımamış, sadece bu konunun barışçıl ve diyalog yoluyla çözülmesini tavsiye etmiştir. İran açısından böyle olmasında bir sorun yok. Çin, çıkarını, İran'ın nükleer faaliyetine muhalefet etmekte görüyor. Çünkü yaptırımlar, İran'ın diğer ülkelerle ekonomik ilişkilerini engelliyor. Bu da Çin'in işine yarıyor. Bu nedenle Pekin yönetimi, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde 6 kez İran'ın nükleer faaliyetleri aleyhine oy kullandı ve Arap ülkeleriyle ortak bir bildiriye de imza attı."

İran'ın bölgeye müdahalesini değerlendiren Meclisi, "İran'ın bölgeye müdahalesi, Arap ülkelerinin Tahran ile düşmanlığına neden oldu. İran'ın temel sorunu, karar vericilerinin Orta Doğu'ya müdahaleci bir politikada ısrar etmeleridir. Bu nedenle, sahip olduğu potansiyelle bölgenin en güçlü ülkesi olması gerekirken, kriz içinde ve halkımız günden güne daha sıkıntılı günlere duçar oluyor." dedi.

- Şi'nin ziyaretinin İran ve ABD'nin bölgedeki konumuna etkisi

İran'daki Orta Doğu Bilimsel Araştırma ve Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanlarından Rahman Kahramanpur da Şi'nin Riyad ziyaretinin İran'ın çıkarlarına aykırı olduğunu söyledi.

Çin Halk Cumhuriyetinin İran ile ekonomik rekabet içinde olduğunu ifade eden Kahramanpur, "(Çin) Politikasını buna göre belirlemektedir. Çin'in bölge ülkelerinin 3 milyar dolarlık rezervine ihtiyacı, Orta Doğu'daki yatırımlara kayıtsız kalmamasını sağlamıştır." diye konuştu.

Şi'nin bu gezideki asıl amacının ABD'yle "Orta Doğu'da rekabet etmek" olduğunu vurgulayan Kahramanpur, "Çin, Amerika ile büyük bir rekabete hazırlanıyor. Bu nedenle Pekin yönetimi, temkinli yaklaşımının aksine, Amerika ile eşit olduğunu ve Orta Doğu'yu kendisi için önemli bir ortak gördüğünü ortaya koymak için Suudi Arabistan ile önemli sözleşmeler imzalama kararı aldı." ifadelerini kullandı.

Kahramanpur, "Söz konusu ortak bildiri, Çin'in İran'dan yüz çevirdiği ve Araplarla ittifakının bir işareti mi?" sorusunu, "Hayır, Çin, Orta Doğu'da Tahran'la Riyad karşısındaki denge politikasından ayrılmadı. Ortak açıklamada yer alan hususlar daha çok diplomatikti ve Çin'in önceki politikalarından farklı değildi. Ancak İran, bu açıklamadan memnun değil ve bunu da dile getirdi." şeklinde cevapladı.

Çin Devlet Başkanı Şi'nin 7-9 Aralık tarihlerini kapsayan 3 günlük Suudi Arabistan ziyaretinde, Suudi Arabistanlı yetkililerle görüşmelerinin yanı sıra başkent Riyad'da düzenlenen Çin-Arap Zirvesi ile Çin-Körfez Zirvesi'ne katıldı.

Çin ile Suudi Arabistan arasında yaklaşık 30 milyar dolar değerinde, 34 anlaşmanın yanı sıra "kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması" imzalandı.

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman, ülkesi ile Çin ilişkilerinin büyük bir sıçramaya tanık olduğunu ifade etti.

İran