İran'ın Gülistan eyaletinde yaşayanlar bayramın tadını şelaleleriyle ünlü Hirkani Ormanlarında çıkarıyor

Gülistanlılar, bayramı onlarca dere ve şelalesi bulunan ve 2019 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Hirkani Ormanlarının muhteşem doğasında geçiriyor

HAYDAR ŞAHİN - İran’ın Gülistan eyaleti sakinleri Kurban Bayramı’nda Hirkani Ormanlarında bulunan vadilere giderek şelale ve dere kenarlarında piknik yapmayı tercih ediyor.

Onlarca dere ve şelalesi bulunan, 2019 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Hirkani Ormanlarının muhteşem doğasında vakit geçirmek için ülkenin diğer şehirlerinden de ziyaretçiler geliyor.

Azerbaycan’dan başlayıp Hazar Denizi’nin güneyinden Gülistan eyaletine uzanan dünyanın eski ormanlarından biri olan Hirkani Ormanları, tatil günlerinde dinlenmek isteyenlerin uğrak mekanı.

Ormandaki şelaleler de bu ilginin asıl faktörleri. İçlerinde en ilgi görenleri ise Şirabad ve Kebudval şelaleleri. Şirabad Şelalesi birbirinin ardı sıra gelen 7 ayrı şelaleden oluşurken, Kebudval yosun şelalesi olması nedeniyle daha çok ilgi görüyor.

Şelaleden yaklaşık bir kilometre uzaklıkta ağaçların altına kurulan masalarda oturanlar, temiz havanın tadını çıkarırken, piknik alanında yer bulamayanlar ise dere kenarları ve buldukları boş alanlara örtülerini sererek oturuyor.

Ormandaki en renkli gruplar ise genelde ülkenin en kurak bölgesi olan Sistan-Beluçistan eyaletinden gelenler oluyor. Müziği ve dans etmeyi sevmeleriyle tanınan bu kişiler, bulundukları ortama neşe katıyor.

Kuraklığın baş göstermesiyle ülkenin neredeyse en yeşil eyaleti olan Gülistan'a çalışmak için gelen daha sonra buraya yerleşen Sistan-Beluçistanlılar aynı zamanda eyaletin iş gücünü de karşılıyor.

Piknik alanından hemen sonra yüksek ağaçların gölgesinde kısa bir yürüyüş ile dereye varmak mümkün.

Dere boyunca yaklaşık 20 dakikalık bir yürüyüş ve tırmanışın ardından varılabilen Kebudval Şelalesi soğuk suyu ve yemyeşil yosunları ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.

Yüksekten akan suyun yosunlarla oluşturduğu görüntü eşsiz bir manzaraya dönüşüyor. Şelalenin altındaki taş oyuğa giren ziyaretçiler bolca fotoğraf çektirmeyi ihmal etmiyor.

Şelalenin önündeki küçük su birikintisi ise çocuklar kadar büyükleri de kendine çekiyor. Ziyaretçiler, sıcak havada sırılsıklam olana kadar suyun tadını çıkarıyor.

Şelalenin yanı başındaki çaycının yaktığı ateşte kurulanmaya çalışanlar burada odun ateşinde ve şelalenin suyundan hazırlanan çayları yudumluyor.

- "Doğaya sahip çıkmazsak, bu bölgeler sadece hikayelerde kalır"

Çevre aktivisti Yunus Şefi, AA muhabirine Kebudval Şelalesi'ni anlattı.

Hirkani Ormanlarındaki şelalelerin birbirinden güzel olduğunu söyleyen Şefi, Kebudval’ın dünyanın en büyük yosun şelalesi olarak bilindiğini aktardı.

Şefi, ziyaretçilerin bu büyük şelaleye kadar gelebildiğini ancak şelaleden daha yukarılara çıkıldığında da birçok şelalenin bulunduğunu ifade etti.

Doğanın insanların kullanımına açılmasının güzel bir şey olduğunu dile getiren Şefi, insanların da doğaya daha saygılı davranıp zarar vermemesi gerektiğini kaydetti.

Şefi, arkadaşlarıyla çevre gönüllüsü olarak çalıştıklarını, zaman zaman çevreyi kontrol ederek geride bırakılan çöpleri de topladıklarını dile getirdi.

"Doğaya sahip çıkmazsak, bu bölgeler sadece hikayelerde kalır" diyen Şefi, insanların çevreye zarar vermeye devam etmesinin geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabileceğini, insanlığa emanet olan doğanın sonraki nesillere aynı güzellikte bırakılması gerektiğini sözlerine ekledi.