İranlı akademisyen Kerimi, Viyana'daki nükleer müzakerelerin Ruhani döneminde sonuçlanacağı görüşünde:

TAKİP ET

"Yeni hükümetin politikası ve tarzı, anlaşmanın hayata geçmesi noktasında etkili olacaktır. Dış siyasetle ilgili kararlar üst organlar tarafından alınıyor ancak hükümet bunun uygulanmasında etkilidir"

MUHAMMET KURŞUN - İran'ın başkenti Tahran'daki Beheşti Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Sasan Kerimi, Avusturya'nın başkenti Viyana'da devam eden nükleer anlaşma müzakerelerinin Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümeti döneminde sonuçlanmasını bekliyor.

İranlı akademisyen Kerimi, 18 Haziran'da yapılacak 13. cumhurbaşkanlığı seçimleri, seçim sonrası oluşacak siyasi ortam ve yeni Tahran yönetiminin uluslararası camia ile ilişkilerine dair AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Viyana'daki müzakerelerin büyük bölümünün tamamlandığını ancak birçok nihai kararın hala verilmediğini belirten Kerimi, Nükleer anlaşma ve yaptırımlarla ilgili bir sonuca varılırsa bu hükümet (Ruhani) döneminde hayata geçecektir. Viyana'daki müzakerelerin seçim sonrasına ya da İran'daki yeni hükümet dönemine kalacağını düşünmüyorum. ifadelerini kullandı.

İran lideri Ali Hamaney'in dış siyasetin hükümet ve Dışişleri Bakanlığı tarafından değil üst organlar tarafından belirlendiğini açıklayarak bu noktadaki tartışmalara noktayı koyduğunu hatırlatan Kerimi, Yeni hükümetin politikası ve tarzı, anlaşmanın hayata geçmesi noktasında etkili olacaktır. Dış siyasetle ilgili kararlar üst organlar tarafından alınıyor ancak hükümet bunun uygulanmasında etkilidir. dedi.

İran'daki dış siyasetin rejim tarafından belirlendiğini ve hükümetlerin değişmesiyle değişmeyeceğini kaydeden Kerimi, 18 Haziran'da seçilecek yeni cumhurbaşkanının, Ruhani'nin izlediği siyasetten farklı bir yol takip etmeyeceğini söyledi.

- Reisi'nin dış siyaset tecrübesi yok

Kerimi, Ruhani'nin Batı ile Doğu arasında dengeli bir siyaset izlemeye çalıştığı, ancak muhafazakarların daha çok Doğu blokuna yöneleceği yorumunda bulundu.

Seçimin favorisi olarak gösterilen Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi'nin durumuna değinen Kerimi, şunları aktardı:

İbrahim Reisi'nin dış siyaset tecrübesi yok. Bu nedenle diğer adaylardan Said Celili, Reisi'nin lehine seçimlerden çekilirse dış siyaset ve diplomasi kendisine teslim edilecektir. Reisi, uluslararası anlaşmalara zarar vermek istemeyecektir ve yenisini de yapmaya çalışmayacak. Celili dış siyasette etkili olursa fikir ayrılıkları olabilir.

- Reisi, Türkiye ve Rusya ile daha fazla yakınlaşmak isteyecektir

Muhafazakar aday Reisi'nin yaptırımların kaldırılması ve bölgedeki gerginliğin düşürülmesi için çaba göstereceğine dikkati çeken Kerimi, Reisi, Çin ile yapılan anlaşmanın hayata geçirilmesini önceleyecek. Türkiye ve Rusya ile daha fazla yakınlaşmak isteyecektir. Azerbaycan ile de faaliyetlerini artırmaya çalışacaktır. diye konuştu.

Muhafazakarların ekonomiyi düzeltmeleri için ülkede meydana gelebilecek gerginlikleri önlemeleri gerektiğine vurgu yapan İranlı uzman, şöyle devam etti:

Bu süreç Donald Trump dönemiyle mukayese edilemez. Joe Biden yönetimi daha çok Barack Obama yönetimine benziyor. O yüzden nükleer anlaşma da Obama döneminde olduğu gibi uygulanmalıdır. Bankacılık ilişkilerimiz ile ticari faaliyetlerimiz dış siyaset çerçevesinde şekilleniyor. O nedenle gerginliğin bitirilmesi ve ticaretin canlanması için dış siyaset çok önemlidir. Geride kalan yıllarda bunu tecrübe ettik.

Kerimi, İran ile Çin arasında yapılan 25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşmasının da hükümetin (Ruhani) değil Hamaney'in bir projesi olduğunu dile getirdi.

İranlı akademisyen, Seçimlerde cumhurbaşkanlığı adaylığı veto edilen Ali Laricani Çin dosyasından sorumluydu. Laricani, Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile iyi anlaştığı için Hamaney tarafından bu projeyle görevlendirildi. Hükümet değişeceği ve muhafazakarların eline geçeceği için Laricani'nin yerine başka birisinin bu konuyla ilgili görevlendirileceğini düşünüyorum. diyerek sözlerini tamamladı.