İslam İşbirliği Teşkilatı Ombudsmanlar Birliğinden Filistin için barış ve insani yardım çağrısı:

TAKİP ET

"Barış temin edilinceye kadar bölgeye insani yardımın ulaşmasının önemine dikkati çekiyor, tüm uluslararası camiayı tarafların sakinleşmesi ve bölgede bir an önce barışın sağlanabilmesi için harekete geçmeye ve kendi ülkelerinde sessiz kalmamaya davet ediyoruz" - "Orta Doğu'da akan kanın daha fazla bölgeye yayılmadan bir an önce durdurulması gerekmektedir"

İslam İşbirliği Teşkilatı Ombudsmanlar Birliği (İİTOB) tarafından Filistin ve İsrail arasındaki çatışmalara ilişkin yayımlanan bildiride, bölgede akan kanın daha fazla yayılmaması adına uluslararası camianın sessiz kalmaması gerektiği belirtildi ve insani yardımların bölgeye ulaşmasının önemine vurgu yapıldı.

Kamu Başdenetçisi ve İİTOB Başkanı Şeref Malkoç'un imzasıyla yayımlanan bildiride, hiçbir savaşın gerçek kazananının olmadığı vurgulandı.

İnsanlık için esas olanın huzur, refah ve barış olduğuna işaret edilen bildiride, "Sebep ne olursa olsun hiçbir grup veya halk toplu halde cezalandırılamaz. Savaşların bile bir ahlakı, hukuku vardır. Uluslararası hukukta bu amaçla savaş suçları düzenlenmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Gazze'de dünyanın gözleri önünde uluslararası hukukun çiğnendiği belirtilen bildiride, "İnsanlık onurunun, vicdanın iflas ettiğini ispat eden olaylar yaşanmaktadır. Sivil ayrımı yapmaksızın tüm yaşam alanlarının bombalanması ve dolayısıyla sivillerin ölümüne sebep olmak uluslararası insancıl hukukun ihlalidir. Sivillerin elektriğini kesmek, gıda, su ve yakıt erişimini engellemek insanlık suçudur." denildi.

ABD ve Avrupa Birliği'nin bu suçu desteklemesinin ve teşvik etmesinin kabul edilemez olduğu belirtilen bildiride, bunun tarihe "en büyük insanlık ayıplarından biri" olarak geçeceği ifade edildi.

"Orta Doğu'da akan kanın daha fazla bölgeye yayılmadan bir an önce durdurulması gerekmektedir." ifadelerine yer verilen bildiride, barışın temin edilebilmesi için İsrail'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararlarına riayet etmesi ve uluslararası hukuk çerçevesinde haksız yere işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerektiği kaydedildi.

Barış için iki devletli çözümün tek çare olduğu vurgulanan bildiride, 1967'deki sınırlarda olduğu gibi başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması gerektiği ifade edildi.

Kudüs'ün tüm semavi dinler için kutsal olduğu anımsatılan bildiride, İİTOB olarak tüm insan hakları kurumları ve savunucuları harekete geçmeye davet edildi.

Barışın temininin ve insani yardımın bölgeye ulaştırılmasının elzem olduğuna işaret edilen bildiride, şunlar yer aldı:

"Sivillerin yaşam hakkına yönelik her türlü saldırıyı sivilleri elektrik, su, gıda, tıbbi malzeme gibi hayati ihtiyaçlardan mahrum bırakan her türlü hukuk dışı ve insanlık dışı önlemi şiddetle kınıyor, İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde ve BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda haksız yere işgal ettiği topraklardan çekilmesi, 1967 sınırları doğrultusunda bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için gerekli desteğin verilmesini talep ediyoruz.

Barış temin edilinceye kadar bölgeye insani yardımın ulaşmasının önemine dikkati çekiyor, başta Birleşmiş Miletler, Uluslararası Kuruluşlar ve Avrupa Birliği olmak üzere tüm
uluslararası camiayı, tüm insan hakları örgütlerini ve dünya ombudsmanlarını tarafların sakinleşmesi ve bölgede bir an önce barışın sağlanabilmesi için harekete geçmeye ve kendi ülkelerinde sessiz kalmamaya davet ediyoruz."

Filistin gazze İİTOB Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç Kudüs