İsrail'de aşırı sağcı Bakanın Mescid-i Aksa'ya "baskın" planı gerilimi tırmandırıyor

Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleriyle adından sıkça söz ettiren ve yeni İsrail hükümetinde Ulusal Güvenlik Bakanı olan Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'yı "ziyaret" edeceğini duyurması gerginliği artırdı - Filistinli direniş örgütleri, İsrailli bakanın Mescid-i Aksa'nın statüsünü ihlal eden söz konusunu adımının işgal altındaki Doğu Kudüs ve Filistin genelinde 'olayları patlama noktasına getireceğini' uyarısında bulundu

MÜCAHİT AYDEMİR - İsrail’de daha önce "provokatif eylemleriyle" tanınan, aşırı sağcı siyasetçi Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’yı “ziyaret” edeceğini duyurması, işgal altındaki Filistin’de gerginliği tırmandırıyor.

İsrail basınına yansıyan haberlerde, Yahudi Gücü (Otzma Yehudit) Partisinin lideri Ben-Gvir’in, yeni kurulan hükümetteki bir bakan olarak ilk kez Mescid-i Aksa’ya girmeyi planladığı aktarıldı.

İsrailli politikacının, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın statükosunu ihlal eden ve Filistinlilerce “baskın” şeklinde değerlendirilen söz konusu girişiminin, İbrani takvimine göre "Tevet" ayının onuncu gününe (Asara BeTevet) denk gelen salı (3 Ocak) veya çarşamba günü gerçekleştireceği belirtildi.

Söz konusu baskının gerçekleşmesi durumunda, görevdeki bir İsrailli bakan, Müslümanlara ait kutsal mabede 5 yıl sonra ilk kez girmiş olacak.

- "Provokasyonlarının" medyada ilgi görmesinden memnun

Milletvekilliği döneminde de yaptığı Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleriyle adından sıkça söz ettiren Ben-Gvir, bakan olarak yapmayı planladığı bu baskınla yine medyanın ilgisini çekti.

Bu durumdan memnuniyetini gizlemeyen aşırı sağcı politikacı, Twitter hesabında yaptığı açıklamada, “ziyaret” planını doğruladı.

Girişiminin medyada daha çok ses getirmesini istediğini ifade eden Ben-Gvir, şunları kaydetti:

“Tapınak Dağı'na (Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya verdikleri isim) çıkış konusuna gösterdikleri ilgiden dolayı tüm medyaya teşekkür ederim. Gerçekten de Tapınak Dağı önemli bir konu ve dediğim gibi resmi bir ziyaret için oraya gitmeyi planlıyorum. Programla ilgili, bunu yapmayı planladığımda sizi bilgilendireceğime söz veriyorum. O zamana kadar, Tapınak Dağı'na ne zaman çıkmayı düşündüğümün sorulduğu haber yayınlarının her akşam yapılmasını çok isterim.”

- Filistinli gruplardan “olayların patlama noktasına geleceği” uyarısı

Öte yandan Gazze Şeridi’ndeki Filistinli direniş örgütleri, İsrailli Bakan'ın söz konusunu adımının işgal altındaki Doğu Kudüs ve Filistin genelinde gerginliği tırmandıracağı uyarısında bulundu.

Hamas, yaptığı yazılı açıklamada, Mescid-i Aksa baskınına karşı "boş durmayacaklarını" duyurarak, “Terör ve faşizm bakanı Itamar Ben-Gvir, çalışma programının temelini saldırganlık ve terörizm üzerine kurmuştur.” ifadelerine yer verdi.

İslami Cihad hareketi de yazılı açıklamasında, Ben-Gvir'in girişiminin “olayları patlama noktasına getireceği” uyarısı yaptı.

Ben-Gvir’in, “Filistin halkına karşı savaş açtığını açıkça ifade eden faşist bir hükümeti temsil ettiği” vurgulanan açıklamada, “Bu yaşanan bir savaş ilanıdır ve amacı Mescid-i Aksa’nın ve kutsalların hedef alınmasıdır.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Filistinli çeşitli sivil toplum kuruluşları da Ben-Gvir’in baskın planına karşı Mescid-i Aksa’yı korumak için kutsal mabette bulunarak nöbet tutma çağrıları yaptı.

- Lapid: “Bu şiddete yol açacak bir provokasyondur”

Eski İsrail Başbakanı Yair Lapid de Ben-Gvir’in planına tepki göstererek, bu adımı “şiddete yol açacak bir provokasyon” olarak değerlendirdi.

Muhalefetteki Yesh Atid (Gelecek Var) Partisi lideri, Twitter hesabında yaptığı açıklamada, yaşanabilecek bir tehlikeden Başbakan Netanyahu’yu da sorumlu tutarak, şunları kaydetti:

“Itamar Ben Gvir Tapınak Dağı'na çıkmamalı. Bu, insanların hayatlarını tehlikeye atacak ve onların hayatına mal olacak bir şiddete yol açacak bir provokasyondur. Bununla birlikte, Bibi (Binyamin Netanyahu) böyle zayıf durumdayken, bu sefer ayağa kalkıp ona (Ben-Gvir’e) şunu söylemesi gerekiyor: ‘Tapınak Dağı'na çıkma çünkü insanlar ölecek.”

- Selefi, Ben-Gvir "tehlikesi" konusunda uyarmıştı

İsrail’de 11 Kasım’daki seçimlerden zaferle ayrılan Likud Partisi lideri Binyamin Netanyahu’nun aşırı dindar ve aşırı sağcı ortaklarıyla kurduğu yeni koalisyon hükümetinde, “Kamu Güvenlik Bakanlığı”nın adı “Ulusal Güvenlik Bakanlığı” olarak değiştirilmiş ve bu makama Itamar Ben-Gvir getirilmişti.

Önceki Kamu Güvenlik Bakanı Omer Bar-Lev, yerine gelen Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa baskınları konusunda uyarıda bulunmuş ve onun "Orta Doğu'yu ateşe vermesi ve üçüncü bir intifadaya yol açmasından" korktuğunu söylemişti.

Bar-Lev, geçen ayki açıklamasında, "Ben Gvir'in bir bakan olarak ‘Tapınak Dağı'na (Mescid-i Aksa) çıkması durumundan korkuyorum. Kesinlikle bu gerçekleşebilir. Eğer (Ben-Gvir) Tapınak Dağı'nda Yahudilerin ayin yapmaması yönündeki halihazırda uygulanan prosedürün değiştirilmesine yönelik çalışırsa, hiç şüphesiz bu Orta Doğu'yu patlatır, bunda hiç tereddüt yok." değerlendirmesinde bulunmuştu.

- Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle, 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede girerken, bu baskınlar özellikle 2022 yılında giderek artan bir hal aldı.

Geçen yılın Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller açısından en belirgin ve en yüksek sene olduğunu duyuran İslami Vakıflar İdaresinin verilerine göre, yıl boyunca 48 binden fazla Yahudi yerleşimci Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.

- İsrail'de "ülke tarihinin en sağcı" hükümeti görevde

İsrail’de yeni Başbakan Binyamin Netanyahu'nun aşırı dindar Yahudi ve aşırı sağcı partilerle kurduğu yeni hükümet geçen hafta (29 Aralık 2022) Meclisten güvenoyu alarak göreve başlamıştı.

Filistinlilere yönelik ayrımcı ve ırkçı politikalarıyla bilinen ortaklara sahip yeni koalisyon hükümeti, İsrail siyasi tarihinin "en aşırı sağcı" hükümeti olarak değerlendiriliyor.

Filistinlilerin yanı sıra başta ABD olmak üzere İsrail’in Batılı müttefikleri de Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümetine endişe ile yaklaşıyor.