İsrail Yüksek Mahkemesi, bedevi köyü Han el-Ahmer'in yıkımının ertelenmesi talebini reddetti

İsrail Yüksek Mahkemesi, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün kırsalında bulunan Filistinli bedevilerin yaşadığı Han...

İsrail Yüksek Mahkemesi, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün kırsalında bulunan Filistinli bedevilerin yaşadığı Han el-Ahmar'daki yerleşkenin tahliyesi ve yıkımının ertelenmesi talebini reddetti.

İsrail basınındaki haberlere göre, Yüksek Mahkeme, hükümetin, Filistinli bedevilerin yaşadığı Han el-Ahmar'daki yerleşkenin tahliyesi ve yıkım kararının ertelenmesi yönündeki başvurusunu karara bağladı.

Talebi reddederek, kararı uygulamadığı için hükümeti eleştiren mahkemenin, yerleşkenin tahliyesi için başvuran sağcı sivil toplum kuruluşunun hukuki masraflarını ödemesi için hükümete 20 bin şekel (yaklaşık 5700 dolar) para cezası verdiği kaydedildi.

İsrail Yüksek Mahkemesi'nin, hükümeti, "bedevi köyünün tahliyesinde kararlı olduğunu söyleyip bunu uygulamayarak çelişkili davranmak ve kararın ertelenmesi talebiyle yeniden mahkemeye başvurmakla" eleştirdiği aktarıldı.

- İsrail'in Han el-Ahmer'deki yıkım kararı

İsrail Yüksek Mahkemesi, Mayıs 2018’de Han el-Ahmer bölgesinde yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü okulun yıkılmasına karar vermişti.

Hem uluslararası camiadan gelen tepkiler hem de Filistinlilerin direnişi nedeniyle İsrail güçleri yıkımı gerçekleştirememiş, İsrail mahkemesi de bölge sakinlerinin başvurusu üzerine yıkım kararını askıya almıştı.

İsrail Yüksek Mahkemesi, 5 Eylül 2018’de ise Han el-Ahmer'deki yıkım kararına yapılan itirazı reddederek, bölgenin 7 gün içinde boşaltılmasına ve yıkımın başlatılmasına hükmetmişti.

Han el-Ahmer Filistinliler için direnişin sembolü haline gelirken 20 Ekim 2018’de köyün yıkımının ertelendiği duyurulmuştu.

İsrail yönetimi, köyün tahliye ve yıkımını 8 defa ertelemişti. İsrail yönetiminin bedevi nüfusu işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Ebu Dis Mahallesi'ne taşıma teklifini köy halkı reddetmişti.

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin yanı sıra insan hakları örgütleri işgal altındaki bir halkın zorla başka yere taşınmasının "savaş suçu" sayılabileceği yönünde İsrail'i uyarmıştı.