İstanbul'da "Kıbrıs Dünü, Bugünü ve Yarını" paneli düzenlendi

TAKİP ET

Uluslararası Final Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulvi Keser: - "Özellikle son dönemde Barış Gücü artık bizim sırtımızda bir yük çünkü bizim aleyhimize çalışan faaliyetlerin içinde" - Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi KKTC Rektör Yardımcısı Dr. Zeki Akçam: - "İki toplumlu, iki devletli bir çözüm olmalı. Türkiye'nin garantörlüğü kesinlikle olmalı. Bunun dışında bir çözüm daha önce denendi, ortak bir devlet kuruldu, 1960-1963 yıllarında fakat bunun yürümeyeceği artık biliniyor, aşikar"

Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneğince, "Kıbrıs Dünü, Bugünü ve Yarını" başlıklı panel düzenlendi.

Ümraniye'deki Sarı Saltuk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen panelde, geçmişten bugüne Kıbrıs'ın tarihi, jeopolitik ve jeostratejik önemi değerlendirildi.

Program öncesi AA muhabirine açıklama yapan panel konuşmacısı Uluslararası Final Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulvi Keser, çalışmalarında Kıbrıs'ta, Kıbrıslı Türklerin meşruiyeti ve mevcudiyeti için mücadele ettiklerini söyledi.

Kıbrıs üzerinde farklı düşünceleri olan uluslararası kuruluşlar veya devletlerin Kıbrıs'ta iki yüzlülük içinde olduklarını dile getiren Prof. Dr. Keser, "Kıbrıslı Türklerin adadaki haklılığını veya orada yaşadıklarını görmezden gelen, çifte standart uygulayan bir strateji, bir politika güdüyorlar ve bunda ısrar ediyorlar. Bunu kırmaya çalışıyoruz. Çin Seddi gibi bir duvar var önümüzde ama gedik açmaya çalışıyoruz. Bunu 1983'te KKTC'yi kurmak suretiyle başardık, yeni gedikler açacağız." diye konuştu.

Prof. Dr. Keser, BM Barış Gücü'nün adadaki faaliyetlerine değinerek şunları ifade etti:

"Özellikle son dönemde Barış Gücü artık bizim sırtımızda bir yük çünkü bizim aleyhimize çalışan faaliyetlerin içinde. 1990'lı yıllarda eski Yugoslavya'da, Srebrenitsa'da o masum insanlar katledilirken kılını kıpırdatmayan BM Barış Gücü, bizim en son Pile sınır köyünde, Türklerle Rumların beraber yaşadığı köyde tamamen insani olarak açmaya çalıştığımız yol konusunda bütün işini gücünü bırakması, dünyanın bütün problemlerini halletmişler, başka yapacak işleri yokmuş gibi BM Güvenlik Konseyi'ni toplaması, Türkiye ve KKTC aleyhine kararlar çıkartması, oradaki insani yol inşaatıyla ilgili olarak Barış Gücü'nün hiçbir şekilde yapmaması gereken fiziki güç kullanma, yol yapımının engellenmesi gibi faaliyetler zaten bardağı taşıran son damla oldu bizim açımızdan. Bizi yok saymaları büyük bir handikap, Batı'nın ayıbı. Bütün bunların ortadan kalkmasını istiyoruz. Biz orada varız, biz orada yaşıyoruz."

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi KKTC Rektör Yardımcısı Dr. Zeki Akçam da Kıbrıs'taki temel soruna işaret ederek, karşı taraflarında uzlaşmaz bir tavır içinde, adanın tamamının sahibi olduğunu iddia eden Rum kesimi olduğunu söyledi.

Kıbrıs'ta atılması gereken adımlara vurgu yapan Akçam, "İki toplumlu, iki devletli bir çözüm olmalı. Türkiye'nin garantörlüğü kesinlikle olmalı. Bunun dışında bir çözüm daha önce denendi, ortak bir devlet kuruldu, 1960-1963 yıllarında fakat bunun yürümeyeceği artık biliniyor, aşikar. Dolayısıyla en güzeli iki toplumlu, iki devletli bir çözüm modeli olmalı. Ben Rumlara şunu öneriyorum; bizimle iyi komşu olsunlar çünkü biz gerçekten iyi bir komşuyuz." dedi.

Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği