Katar, Uluslararası Adalet Divanında İsrail konusunda çifte standart uygulanmamasını istedi

TAKİP ET

Katar'ın Lahey Büyükelçisi Mutlak Bin Macid Al-Kahtani: - "Filistin'de yaşananlara baktığımızda, gerçekten de uluslararası hukukun bazıları için geçerli olup diğerleri için geçerli olmadığına dair artan bir endişe, artan bir algı var. Bazı insanlar güvenliğe, özgürlüğe ve kendi kaderini tayin etmeye layık görülüyor ancak diğerleri görülmüyor. Bazı çocuklar yasaların korumasına layık görülürken, diğerleri öldürülüyor ve bunların sayısı binlerle ifade ediliyor. Katar bu tür çifte standartları reddetmektedir"

Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalarda Katar, uluslararası hukukun sadece bazı ülkeler için geçerli olduğuna ilişkin artan endişelere dikkati çekerek, çifte standart uygulanmamasını istedi.

Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten UAD'de, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar sürüyor.

Duruşmalarda Katar adına söz alan Lahey Büyükelçisi Mutlak Bin Macid Al-Kahtani, "Filistin'de yaşananlara baktığımızda, gerçekten de uluslararası hukukun bazıları için geçerli olup diğerleri için geçerli olmadığına dair artan bir endişe, artan bir algı ve bazı uluslararası çevreler var. Bazı insanlar güvenliğe, özgürlüğe ve kendi kaderini tayin etmeye layık görülüyor ancak diğerleri görülmüyor. Bazı çocuklar yasaların korumasına layık görülürken, diğerleri öldürülüyor ve bunların sayısı binlerle ifade ediliyor. Katar bu tür çifte standartları reddetmektedir." dedi.

İsrail'in, Yahudilerin Filistinliler üzerindeki egemenliğini sürdürmek amacıyla kurulmuş sistematik bir ırksal baskı ve ayrımcılık rejimine sahip olduğunu belirten Al-Kahtani, "(İsrail) Bu rejimi sürdürmek için binlerce, on binlerce erkek, kadın ve çocuğu öldürmüş, sakat bırakmış ve hapsetmiştir. Bugünkü durumun temel nedenleri bunlardır." değerlendirmesinde bulundu.

Katar'ın biri Yahudi olmak üzere uluslararası tanınırlığı bulunan iki uzmandan, İsrail'in Filistin'i işgali ve bugüne kadarki uygulamaları hakkında mahkemeye görüş sunduğu aktaran Al-Kahtani, "İsrail'in politikaları ve uygulamaları, uzun süredir devam eden yerleşimci sömürge projesinin araçlarıdır. Bu politikalar tek bir hedefi desteklemek üzere tasarlanmıştır, İsrail'in ve Yahudi İsrailli yerleşimcilerin münhasır yararı için işgal altındaki Filistin topraklarının kalıcı olarak ilhakıdır. Bu hedef esasen İsrail'in baskıcı ve ayrımcı uygulamaları ve işgal altındaki Filistin topraklarıyla bağlantılıdır ve buradaki şiddet döngülerinin temel nedenidir." diye konuştu.

Büyükelçi Al-Kahtani, İsrail'in Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e yerleştirdiği yasa dışı Yahudi yerleşimcilerle buraları ilhak etmeyi amaçladığını ve benzer niyetin Gazze için de söz konusu olduğunu, İsrailli yetkililerin, bu yöndeki planları bazı toplantılarda açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

"İsrail Filistinlileri zorla yerlerinden ediyor. Bunu ev yıkımları, inşaat kısıtlamaları ve yine tampon veya askeri bölgeler oluşturarak yapıyor. 7 Ekim'den bu yana durum daha da kötüleşti." diyen Al-Kahtani, yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin İsrail devletinin de desteğiyle barışçıl Filistinlilere dahi şiddet uyguladığını hatırlattı.

Al-Kahtani, İsrail'in, Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini dünyaya duyuran gazetecileri ve insan hakları aktivistlerini de hedef aldığını belirtti.

İsrail'in işgalinin, Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin hakkını engellemesi, apartheid rejimi uygulamalarına imkan vermesi, uluslararası hukukun emredici nitelikteki kuvvet kullanma yasağına aykırı olması ve geçici bir uygulama yerine kalıcı şekilde Filistin topraklarını ilhak amacı taşıdığı için hukuka aykırı olduğunu kaydeden Al-Kahtani, Divan'ın, bu gerekçelerden sadece bazılarıyla değil tüm yönleriyle birlikte işgalin hukuka aykırılığı hakkında görüş vermesini istedi.

- BM Genel Kurulu, UAD'den görüş istemişti

BM Genel Kurulu, 30 Aralık 2022 tarihli kararında UAD'ye, Divan Statüsü'nün 65. maddesine dayanarak 1967'deki savaştan bu yana İsrail'in Filistin'deki işgalinin hukuki neticelerine ilişkin iki soru yöneltti.

BM Genel Kurulunun Divan'dan cevaplarını talep ettiği sorular şu şekilde:

"1- İsrail'in, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını sürekli olarak ihlal etmesinin, işgali sürdürmesinin, 1967’den bu yana Filistin topraklarındaki yerleşim ve ilhak faaliyetlerinin, Kudüs'ün demografik yapısını, karakterini ve statüsünü değiştirmeye yönelik faaliyetlerinin ve ilgili ayrımcı mevzuat ve tedbirleri kabul etmesinin hukuki sonuçları nelerdir?

2- İsrail'in, ilk soruda belirtilen uygulamaları, işgalin hukuki statüsünü nasıl etkilemektedir ve bu durumun tüm devletler ve Birleşmiş Milletler için doğurduğu hukuki sonuçlar nelerdir?"

Danışma görüşü talebi, 17 Ocak 2023'te BM Genel Sekreteri tarafından UAD'ye ulaştırılırken Divan, BM üyesi devletlere ve Filistin'e danışma görüşü istenen sorular hakkında yazılı ve sözlü beyanda bulunma haklarına ilişkin bildirim yaptı.

- Danışma görüşünün etkisi nedir?

UAD'nin verdiği danışma görüşleri, her ne kadar bağlayıcı olmasa da birçok devlet ve kuruluş tarafından dikkate alındığı ve verilen görüşe uygun hareket edildiği belirtiliyor.

Divan'ın, İsrail'in Filistin topraklarında inşa ettiği duvara dair 2004'te verdiği danışma görüşünde duvarın hukuka aykırı olduğunu tespitinin ardından birçok devlet ve şirketin, söz konusu duvarın inşasına katkı sunmaktan imtina etmesi, İsrail'e sattıkları inşaat malzemelerinin duvarın yapımında kullanılmaması şartını koyması dikkati çekiyor.

Yine UAD'nin 22 Temmuz 2010'da uluslararası hukukta bir devletin tek taraflı bağımsızlık ilan etmesinin yasaklanmadığı yönünde verdiği danışma görüşünün ardından, Kosova'nın bağımsızlığının meşruiyeti arttı ve bağımsızlığını tanıyan devlet sayısı çoğaldı.

UAD'nin görüşünün, işgalin uluslararası hukuka aykırılığı yönünde olması durumunda İsrail üzerindeki baskının artması ve ona açıkça destek veren ülkeleri uluslararası toplum tarafından tutumlarını gözden geçirmeye zorlamaları muhtemel.

ABD danışma görüşü Filistin israil işgal Uluslararası Adalet Divanı