Madrid'de "Filistin: var olma hakkı" konferansı düzenlendi

TAKİP ET

BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese: "İsrail, işgal altında tuttuğu halkla savaşamaz" - AP Parlamenteri Manuel Pineda: "İsrail'in bombardımana tuttuğu Gazze, Varşova Gettosuna benziyor" - İspanya Gençlik ve Çocukluk Bakanı Sira Rego: "Belleğimizi dinç tutmamız gerek. Bu savaş bir halkın tasfiyesidir"

Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü İtalyan Francesca Albanese, "İsrail, işgal altında tuttuğu halkla savaşamaz. Sivil ve askeri hedefler, siviller ve savaşçılar arasındaki ayrım ilkesine saygı gösterilmemiştir." dedi.

Albanese, İspanya'nın başkenti Madrid'deki Avrupa Parlamentosu binasında düzenlenen "Filistin: var olma hakkı" başlıklı konferansta konuşup, basının sorularını yanıtladı.

- "İsrail, Gazze'de nüfusu öldürüyor"

Filistin'in hiçbir zaman var olma hakkına sahip olmadığını belirten Albanese, "Tarihi bir dönemdeyiz. İsrail, Gazze'de nüfusu öldürüyor. İşlevsel çok az hastane kaldı ve buradaki insanlar da acıdan ölüyor çünkü anestezi yok. Ya da dışarıdakiler açlıktan, soğuktan ölüyorlar. Katliamın durmasını, hemen ve şartsız bir ateşkes ilan edilmesini, rehinelerin de derhal serbest bırakılmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Filistin'de olanların tanınmasını, işgalin durdurulması gerektiğini çünkü bunun her iki tarafa da zarar verdiğini aktaran Albanese, "Filistinliler katliam ediliyor ve dehşet içinde yaşıyor. Ama İsrailliler de kendilerini kurtarılmış olarak görmüyor. Ne olursa olsun tarihe geçecek bir dönem yaşanıyor. Bazılarının her şeyini kaybetmemesi için birilerinin bazı şeylerinde fedakarlık etmesi gerekir." şeklinde konuştu.

Mevcut belgelerin, görüntülerin İsrail'in savaş suçu işlediğini gösterdiğini ifade eden BM Temsilcisi, Filistin ile ilgili yaşanan hukuksal paradigmayı, İsrail hakkında "soykırım" suçlaması yapan Güney Afrika'nın değiştirmeye çalıştığını ve bunun herkesin yararına olacağını ifade etti.

"İsrail'in öldürdüklerini terörist olarak göstermesi tamamen insanlıktan çıkmaktır." diyen Albanese, "İsrail'in 12 yaşında olan Filistinli çocukları bile ailesi ya da herhangi bir avukat yanında olmadan tutuklamasının, hatta cezaevlerinde onlara işkence yapmasının, endüstri, balıkçılık, tarım gibi tüm gelirlerini kapatmasının, nesilleri oradan kaldırmasının insanlık suçu sayılabilecek unsurlar olduğunu" kaydetti.

- "Birleşmiş Milletler kuruluşundan bu yana en büyük siyasi acıyı şu anda çekiyor"

Albanese, "Birleşmiş Milletler kuruluşundan bu yana en büyük siyasi acıyı şu anda çekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

BM Filistin Özel Raportörü, İsrail'e "Filistin'deki tüm işgal topraklarından geri çekilmesi ve sömürgeci politikasına son vermesi" çağrısında bulunurken, şöyle devam etti:

"İsrail, işgal altında tuttuğu halkla savaşamaz. Sivil ve askeri hedefler, siviller ve savaşçılar arasındaki ayrım ilkesine saygı gösterilmemiştir. Orantılılık ilkesine saygı gösterilmemiştir. Biz durumu kınadık ama değişmesi çok zor görünen bir siyasi gerçek var. Bu ateşkes ilan etmesi için baskı yapması gereken ülkeleri de kapsıyor. Ama yapmıyorlar. Durum sürdürülemez ve değişmesi gerekiyor ancak halkın baskısı olmadan, hükümetler bu politikalarını değiştirmeden, baskıları olmadan değişmeyecek."

Albanese ayrıca İsrail hakkında açılan soykırım, apartheid, savaş suçu ve insanlığa karşı suç davalarının devam etmesi gerektiğini vurguladı.

- "Gazze, Varşova Gettosuna benziyor"

Diğer yandan AP parlamenteri İspanyol Manuel Pineda da "Bu 7 Ekim'de başlamadı. Bu on yıllardır süregelen İsrail'in Filistin'deki işgalinin bir devamı. Bunu sadece ben değil BM Genel Sekreteri de söylüyor." dedi.

İsrail'in kendisini her şeyin üzerinde gördüğünü, uluslararası hukuku tanımadığını vurgulayan Pineda, "Su, elektrik, gıda, ilaç ve yakıtın girişlerine izin verilmeyen, İsrail'in bombardımana tuttuğu Gazze, Varşova Gettosuna benziyor. Gazze'de olanlar aslında kıyaslama yapılamayacak kadar büyük. Çünkü 20 yıllık Vietnam savaşındaki rakamlara burada iki ayda ulaşıldı. Gazze'deki gibi bir soykırım dünyanın hiçbir yerinde olmadı." ifadelerini kullandı.

Pineda, "Biz ne Yahudi düşmanıyız ne de Naziyiz. Bu bir din savaşı değil. İnsanlığa karşı işlenen bir barbarlık. Bunu durdurmak için sokağa her zamankinden daha fazla çıkmalıyız ve sesimizi duyurmalıyız. Bu bölgesel bir savaş ya da Araplar ile Batı dünyasını temsil ettiğini zanneden İsrail arasındaki bir savaş da değil. Bu tuzaklara düşmememiz gerekir." açıklamasında bulundu.

AP parlamenteri, AB'den İsrail ile arasındaki imtiyazlığı ortaklığı bitirmesini, diplomatik ilişkilerin kesilmesini, bu ülkeye silah satışlarına ambargo getirilmesini isteyerek, "Yaşananları sadece Filistin halkı ödemiyor, uluslararası hukuku da öldürüyorlar. İsrail savaş suçlarının bedelini ödemeli. O yüzden Güney Afrika'nın, Bolivya'nın, Kolombiya'nın girişimleri desteklenmeli. Çocuklarımız, torunlarımız bizlere ileride (Soykırımı durdurmak için ne yaptın?) diye sorduklarında en azından mücadele ettik diyebilmeliyiz." ifadelerini kullandı.

- "Gazze'deki dehşet rakamlarla anlaşılmaz"

Son olarak babası Filistinli olan ve kardeşleri ile bazı aile üyeleri Filistin'de yaşayan İspanya Gençlik ve Çocukluk Bakanı Sira Rego da çocukluğunu, Filistin'deki anılarını anlatarak, "Kardeşlerim Kudüs'te okudular ama şimdi Kudüs'e girmelerine izin yok. Çok normal insanlar, akademik ortamda çalışıyorlar. Ben yazın Kudüs'e gittim artık orası özgürlüğün olmadığı, aşırı sağın ideolojisinde kalan, etnik temizliğin olduğu bir yer." şeklinde konuştu.

İspanyol Bakan, "Gazze'deki dehşet rakamlarla anlaşılmaz. Tarihi iyi bilmek ve hatırlamak gerekir. Belleğimizi dinç tutmamız gerek. Bu savaş bir halkın tasfiyesidir. Buna karşı asilik ve direniş göstermemiz gerekiyor. Soykırımın durması için dünyadaki tüm demokratlar bunu yapmalı. Güney Afrika'nın girişimi mükemmel çünkü gözümüzün önünde bir soykırıma ve uluslararası toplumun buna karşı empati eksikliğine şahit oluyoruz." dedi.

AP parlamenteri Manuel Pineda Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese ispanya İspanya GEnçlik ve Çocukluk Bakanı Sira Rego