Marmara Belediyeler Birliğince "Afetler Odağında Su" paneli düzenlendi

TAKİP ET

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: - "Su kaynaklarını kirletilmesi ve aşırı kullanım gibi sorunlar varken olayı sadece iklim değişikliğine bağlarsak işin içinden çıkamayız. Kök nedenlere odaklanmamız lazım" - Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever: - "Türkiye'de 2022'de kişi başı 1322 metreküp su dağıtımı yapılırken 2030 yılında nüfus, sanayi ve tarımda gelişmeyi düşünürsek 757 metreküp su düşecek"

Marmara Belediyeler Birliğince (MBB) kurulan Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Merkezi tarafından Dünya Su Günü kapsamında "Afetler Odağında Su" başlıklı çevrim içi panel düzenlendi.

Dünyada giderek artan su krizi, iklim değişikliği, doğal afetler, ülkelerin ve belediyelerin su politikalarının konuşulduğu panelde, su kriziyle mücadele önerileri ve güncel gelişmeler ele alındı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye'nin genel olarak kurak bir iklime sahip olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Kadıoğlu, su problemini yaratan birçok etmenin olduğunu belirterek, "Çölleşme, tarlalarda aşırı su kullanımı... Şehirlerimizde su kaynaklarını üzerinde nüfus ve sanayi var. Bu arz ve talep dengesini bozuyor. Bunun yanında su kaynaklarını kirletilmesi ve aşırı kullanım gibi sorunlar varken olayı sadece iklim değişikliğine bağlarsak işin içinden çıkamayız. Kök nedenlere odaklanmamız lazım." dedi.

Türkiye'de hem yaz hem de kış kuraklığının artacağına dikkati çeken Kadıoğlu, tarımsal ürün politikalarında bu değişikliklerin hesaplanması gerektiğini kaydetti.

Prof. Dr. Kadıoğlu, Türkiye'nin gelecek yıllarda daha ciddi su sıkıntısı çekme ihtimalinin olduğunu tahmin ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Kuraklıkta zarar riski azaltmaya öncelik verilmeli. Devlet Su İşlerine (DSİ) göre, Türkiye'nin yıllık 112 milyar metreküp yağışı var, 2023'te 112 milyar metreküp kullanılacak. Yağmurun her damlasına ihtiyacımız var. Yağmur hasadı çok önemli. İstanbul aşırı bir su tüketimi var maalesef. Bütün bölgedeki suyu topluyor, bu sürdürülebilir değil. Bazı şebekelerde kaçaklar var. Tarımda kullanılan suyun büyük bir bölümü de yanlış kullanım."

Prof. Dr. Kadıoğlu, yaşanabilir şehirler için su havzalarına bina yapmanın gelecek nesiller için çok büyük tehlike arz ettiğini, yağmur ve kanalizasyon suyunun ayrı şekilde toplanması gerektiğini belirtti.

Yağmur suyu hasadının gelecek için çok önemli olduğunu vurgulayan Kadıoğlu, "Hem binalar hem de sanayi kuruluşları bu konuda ciddi tedbirler almalı. Basit de olsa bu su toplanmalı. Bu seli de engeller." ifadelerini kullandı.

- "Su zengini bir ülke değiliz"

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever ise Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinin su sıkıntısına maruz kaldığını söyledi.

Sever, bu kapsamda bakanlık ve genel müdürlükçe birçok organizasyon yapıldığını belirterek, "Su zengini bir ülke değiliz. Suyun dünya ülkelerine dağılımı homojen değil. Avrupa'da su sıkıntısından ziyade nehirlerin kullanım sorunu var. Ülkelerinde kirliliği azaltma ve kullanım gibi politikaları bir bütün olarak ele alıyorlar. Afrika, Orta Doğu ve Türkiye'nin içinde olduğu ülkeler maalesef Avrupa gibi su yönünden zengin değil." dedi.

Artan nüfus, tarımsal üretim ve iklim krizine bağlı olarak tahminler yürüttüklerini söyleyen Sever, şöyle devam etti:

"Türkiye'de 2022'de kişi başı 1322 metreküp su dağıtımı yapılırken 2030 yılında nüfus, sanayi ve tarımda gelişmeyi düşünürsek 757 metreküp su düşecek. İklim kaynaklı değişiklikler hariç. Eğer tedbir almazsak su kıtlığı olacak ülke olabiliriz. İklim değişikliğinin olası etkileri ciddi bir şekilde analiz ediliyor. 2030 yılı itibariyle toplam yağışlar genel olarak azalacak, ülkemizin doğusunda ve güneydoğusunda çok sıcak gün sayısı 200 günü bulacak. 2040'a kadar kurak geçen gün sayıları 4-15 gün artacak. Yaz aylarında su stresi artacak diye tahminlerimiz var. "

Sever, yer altı ve nehir havzalarına yönelik ülke genelinde faaliyet yürüttüklerini dile getirdi.

Nehir havzası yönetim planının Avrupa Birliği normlarına uygun, bilimsel çalışmalar ve modeller kullanılarak yapıldığına değinen Sever, "Altı havzada su tahsis planları çalışmaları tamamlandı. 11 havzada devam ediyor. Kuraklığa karşı kapsamlı projelerimiz de var. 23 havzada taşkın yönetim planı tamamlandı. Bazı havzalarda çalışmalar devam ediyor." diye konuştu.

- Olası depremde su konusunda hazırlıklar

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz da olası deprem ve afetlere karşı yaptıkları hazırlıkları anlattı.

Solmaz, "Deprem ihtimaline karşı tecrübeler dahilinde içme suyu ihtiyacında ilk 3 gün için ambalajlı su dağıtımı planlandı. Ayrıca elektrik kesintisi durumunda jeneratör kullanımı üzerinde çalışmalara başladık. Bir depremin etkileri için risk analizleri yapıldı. Barajlarla ilgili planlamalar yapıldı." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul için kapsamlı bir destek planı da hazırladıklarını belirten Solmaz, ilçeler arasında lojistik depolar oluşturup sıkıntılarla mücadele edilmesinin planlandığını sözlerine ekledi.

İklim değişikliği MBB panel Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu su krizi