Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: (3)

TAKİP ET

"Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını değerlendirmektedir" - "Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır" - "Parasal sıkılaşmanın finansal göstergeler üzerindeki etkileri belirginleşerek hem kredi hem de mevduat gelişimi üzerinde etkili olmaya devam etmektedir"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, Kurulun enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını değerlendirdiği bildirildi.

TCMB Para Politikası Kurulunun 23 Kasım'daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Özette, Kurulun enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını değerlendirdiği belirtildi.

Fiyatlama davranışındaki gelişmeleri izlemek için takip edilen göstergelerden biri olan tüketici enflasyonu yayılım endeksinin, fiyatı düşen ürünlerin payının artmasıyla ekim ayında gerilemeye devam ettiği aktarılan özette, "Finansal koşullardan daha hızlı etkilenmesi beklenen dayanıklı mal sektörü bu bağlamda öne çıkmaktadır. Otomobil başta olmak üzere, fiyat artışları hız keserken belirli ürünlerde fiyat indirimlerinin gerçekleştiği izlenmektedir." denildi.

Enflasyon beklentilerinin kasım ayında gerilediği kaydedilen özette, "Kasım ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre cari yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 68,0'dan 0,78 puan düşüşle yüzde 67,2, 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 45,2'den 1,34 puan azalışla yüzde 43,9, gelecek 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 25,8'den 0,73 puan gerilemeyle yüzde 25,1 olmuştur. Öte yandan, 5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 11,8'den 0,49 puan yukarı güncellemeyle yüzde 12,2 seviyesine yükselmiştir." ifadelerine yer verildi.

Özette, parasal sıkılaşmanın finansal göstergeler üzerindeki etkilerinin belirginleşerek hem kredi hem de mevduat gelişimi üzerinde etkili olmaya devam ettiği belirtildi.

Parasal ve miktarsal sıkılaştırma ile sadeleşme kararlarının etkisiyle gelinen noktada, kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğunun değerlendirildiği aktarılan özette, şu ifadeler yer aldı:

"Önceki PPK döneminden bu yana yatay seyreden ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri 17 Kasım 2023 itibarıyla yüzde 59,5 olarak gerçekleşmiştir. Taşıt ve konut kredisi faizleri ise 17 Kasım 2023 itibarıyla sırasıyla yüzde 43,8 ve yüzde 42,4 olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, Türk lirası ticari kredi faizleri 215 baz puan artarak yüzde 50,3 olarak gerçekleşmiştir. Kredi büyümesi ve kompozisyonunda normalleşme devam etmiştir. 17 Kasım 2023 itibarıyla 2022 yılı sonuna kıyasla bireysel kredi bakiyesi kredi kartlarında yüzde 126,5, taşıt kredilerinde yüzde 79,9, ihtiyaç kredilerinde yüzde 37,4, konut kredilerinde yüzde 22,4 olmak üzere toplamda yüzde 61,2 oranında artmıştır. Parasal sıkılaşma ve atılan diğer adımlar ile yavaşlama eğilimi devam eden bireysel kredilerin önceki PPK döneminden bu yana ortalama 4 haftalık artış oranı yüzde 2,05 olarak gerçeklemiştir. Taşıt kredileri ve ihtiyaç kredilerinde bu oran sırasıyla yüzde 1,39 ve yüzde 1,33 seviyesindedir. Bireysel kredi kartlarında ise bu oran yüzde 4 ile yüksek seviyelerde gerçekleşmekle birlikte yavaşlama eğilimi devam etmektedir. Diğer taraftan, Türk lirası ticari kredilerin aynı dönemde ortalama 4 haftalık artış oranı yüzde 2,15 seviyesinde gerçekleşmiştir."

- "Krediye uygulanan iskonto oranına üst limit getirildi"

Özette, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle cari dengeyi iyileştirecek teknolojik dönüşüm, arz sürekliliğine katkı sağlayacak stratejik yatırımlar ve ihracatın desteklenmeye devam ettiği belirtildi.

Bu kapsamda uygulanmakta olan programların makro finansal denge de gözetilerek hem krediye erişim hem de finansman maliyetlerini içerecek şekilde geliştirildiği vurgulanan özette, uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynakların makro finansal istikrarı destekleyecek alanlarda kullanılmasını hedefleyen Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programının, fiyat istikrarına katkının ve yatırımların teknolojik katma değeri ile stratejik niteliğinin öne çıkarıldığı bir çerçevede yeniden yapılandırıldığı bildirildi.

Özette, ayrıca, genel kredi büyümesi normalleşirken ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde günlük limitlerin toplamda 10 kat artırılarak 3 milyar Türk lirasına yükseltilmesine ek olarak, erişimi kolaylaştırıcı düzenlemeler yapıldığı ve krediye uygulanan iskonto oranına üst limit getirildiği aktarıldı.

Haziran ayından itibaren sadeleşme süreci kapsamında bankacılık sisteminin sağlıklı işleyişini de temin etmek amacıyla alınan önlemlerle öncelikle Türk lirası ticari kredilerinin akışının tesis edildiği ifade edilen özette, şunlar kaydedildi:

"Haziran ayında sektör genelinde yüzde 0,34 artış kaydeden Türk lirası ticari krediler temmuz ayında yüzde 2,38, ağustos ayında yüzde 2,26, eylül ayında yüzde 2,52 ve ekim ayında yüzde 2,39 büyümüştür. Bu süreçte Türk lirası mevduat faizleri 18 Ağustos haftasında yüzde 24,9, 15 Eylül haftasında yüzde 33,5, 13 Ekim haftasında yüzde 37,9 ve 17 Kasım haftasında yüzde 40,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Buna paralel olarak Türk lirası cinsi mevduatlar artışa geçerken kur korumalı mevduatlarda azalma gözlenmektedir. Makro ihtiyati çerçevede sadeleşme süreci kapsamında atılan son adımlar ve politika faizindeki artışla birlikte Türk lirası enstrümanlarına olan talebin artması, kredi ve mevduat faizlerinin birlikte yükselmesi ile parasal aktarım mekanizmasının güçlenmekte olduğu değerlendirilmiştir.

Kasım ayı faiz kararının da etkisiyle Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin ve parasal sıkılaşmanın, aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir. Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır."

Son dönemde yapılan anlaşmalar ile teknoloji yatırımlarını ve üretim kapasitesini geliştirecek alanlara yoğunlaşacak doğrudan yabancı yatırımların bundan sonraki dönemde dış finansmanı destekleyeceği bildirilen özette, şunlara vurgu yapıldı:

"Yurt içi belirsizliklerin etkisiyle 22 Mayıs 2023 tarihinde 703 baz puan seviyesiyle bu yılın zirve noktasına ulaşan Türkiye'nin 5 yıllık CDS primi, önceki PPK döneminde gerilediği 417 baz puan seviyesinden düşüşünü sürdürerek 22 Kasım 2023 itibarıyla 340 baz puan seviyesine inmiştir. Türk lirasının 1 ay ve 12 ay vadeli kur oynaklıkları ise mevcut PPK döneminde sırasıyla 2,9 ve 5,0 puan gerileyerek 22 Kasım 2023 itibarıyla sırasıyla yüzde 8,0 ve yüzde 22,8 seviyelerine inmiştir. Haziran ayından itibaren risk primi ve kur oynaklıklarındaki düşüşlere 0,66 milyar dolar, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına ve 1,23 milyar doları hisse senedi piyasasına olmak üzere toplam 1,89 milyar dolar net portföy girişi eşlik etmiştir. TCMB uluslararası rezervleri haziran ayında girdiği güçlü artış eğilimini sürdürmektedir. 2022 yılı sonu itibarıyla 128,8 milyar ABD doları seviyesinden mayıs sonunda 98,5 milyar ABD doları seviyesine gerileyen TCMB brüt uluslararası rezervleri, 17 Kasım 2023 itibarıyla 134,5 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Rezervlerdeki artış eğilimi son dönemde ivme kazanmış ve önceki PPK döneminden bu yana 8,3 milyar dolar tutarında belirgin bir yükseliş gözlenmiştir."

- "Kurul dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir"

Özette, Kurulun politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 35'ten yüzde 40 düzeyine yükseltilmesine karar verdiği anımsatıldı.

Enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında Kurulun para politikası çerçevesinin fiyat istikrarı amacı doğrultusunda güçlendirilmesini değerlendirdiği belirtilen özette, "Yüksek enflasyonun makroekonomik istikrar ve özellikle finansal istikrar üzerinde oluşturabileceği risklere de dikkat çekilmiştir. Kurul politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir." denildi.

Özette, Kurulun dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirdiği vurgulanarak, bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatılacağı ve sıkılaştırma adımlarının kısa bir zaman diliminde tamamlanacağı bildirildi.

Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceğinin değerlendirildiği ifade edilen özette, şunlar kaydedildi:

"Kurul, mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler, menkul kıymetler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır. Bu kapsamda alınan kararlar ile birlikte sadeleştirme sürecinde önemli bir aşama kaydedildiği değerlendirilmiştir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir. Bu kararlarla temel politika aracı olan politika faizi parasal, finansal koşullar ve beklentileri etkilerken, Türk lirası likiditesindeki aşırılıkların dengelenmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir."

Döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle kur korumalı mevduat hesaplarının kur farkı ödemeleri nedeniyle finansal sisteme girişi gerçekleşen Türk lirası likiditenin yakından izlendiği belirtilen özette, "Mevcut piyasa koşulları ve önümüzdeki döneme ilişkin likidite projeksiyonları dikkate alınarak yapılan etki analizleri çerçevesinde gerekli adımlar atılmaktadır. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir." ifadelerine yer verildi.

(Bitti)

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantı özeti