Myanmar'da darbeye karşı iş bırakma eylemlerinin ardından ithalat azaldı
Darbeden önce günde ortalama 900 konteynerin geldiği Yangon limanlarında bu sayının günlük 100'e düştüğü açıklandı Yangon'da cunta destekçileri, darbe karşıtı protestoculara bıçak ve demir sopalarla saldırdı
Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı süren protestolar ve iş bırakma eylemleri nedeniyle ülkenin ithalatı büyük oranda gerilerken, kargo ve nakliye işleri durma noktasına yaklaştı.
Bloomberg'e konuşan Myanmar Konteyner Kamyonculuk Birliği Sekreteri Myo Htut Aung, 1 Şubat darbesinden önce ülkenin en kalabalık şehri Yangon'un limanlarına günde 900 konteyner gelirken, kamyon şoförü ve liman işçilerinin grevi nedeniyle, darbeden bu yana günlük ortalama 100 konteyner geldiğini belirtti.
Aung, Yangon'da yaklaşık 4 bin kamyoncunun yüzde 90'ının darbeyi protesto etmek üzere iş bıraktığını ifade ederek, Yeni tip koronavirüs salgınıyla zaten olumsuz etkilenen ithalat, iş bırakmaların ardından daha fazla düştü. 40'lık konteynerlerin taşıma ücreti geçen yıla nazaran yüzde 50 arttı. dedi.
Çok sayıda konteynerin adreslerine ulaşamadığını belirten Aung, Eğer taşıyacak kamyoncu bulunmazsa konteynerler limanda beklemeyi sürdürecek. şeklinde konuştu.
- Cunta yanlıları protestoculara saldırdı
Öte yandan Myanmar genelinde darbe karşıtı protestolar sürerken Yangon'da sokaklara çıkan bazı cunta yanlıları, bıçak ve demir sopalarla protestoculara saldırırken görüntülendi.
Myanmar Now sitesinin paylaştığı videolarda cunta yanlıları, protestocuları kovalayıp bir kişiyi linç ederken görüldü.
Şehirde iş bırakma eylemi yapan demir yolu çalışanlarına da taş ve sopalarla saldırıldı.
Siteye konuşan bir protestocu, cunta destekçilerinin yoldan geçen ve gösterilerle alakası olmayan bir vatandaşı bıçakladığını öne sürdü.
- Myanmar'da askeri darbe
Myanmar ordusu, kendine yakın siyasi grupların 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ortaya atması ve ülkede yükselen gerilimin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.
Ordu, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
BM ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere uluslararası toplum darbeyi kınamış; Türkiye, en sert tepki veren ülkelerin başında gelmişti. ABD, Kanada ve İngiltere, darbede rol oynayan askeri yetkililere yaptırım kararı almıştı.
Halk, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlarken, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 3 protestocunun ölmesinin ardından darbe karşıtı gösteriler daha kitlesel ve geniş kalabalıklarla yapılmaya başlanmıştı.
Ülkede geniş katılımlı gösteriler ve gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmaları sürüyor.