Polonya Cumhurbaşkanı: "Anayasal ve siyasi yapıyı baltalayacak hiçbir çözümü kabul etmeyeceğim"

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Parlamentonun Avrupa Birliği (AB) fonlarından faydalanmak için hazırladığı yasa...

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Parlamentonun Avrupa Birliği (AB) fonlarından faydalanmak için hazırladığı yasa tasarısına herhangi bir müdahalede bulunmadığını belirterek, "Bu konu bana danışılmadı ve bu konudaki çalışmalara katılmadım. Polonya Cumhuriyeti'nin anayasal ve siyasi yapısını baltalayacak hiçbir çözümü kabul etmeyeceğim." dedi.

Duda, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yaptığı konuşmada, Polonya Parlamentosu'nu sakin ve yapıcı adımlar atmaya davet etti.

AB'den gelecek fonların Polonya'ya ulaşmasını istediğini ifade eden Duda, hukukun üstünlüğünü sağlamanın esas olduğunu söyledi.

Duda, Cumhurbaşkanlığı temsilcilerinin Sejm ve Senato'daki çalışmalara katılacağını belirterek, "Bu tasarının anayasaya uygunluğunu değerlendireceğim. Polonya'nın egemenliği ve vatandaşların güvenliği açısından ayrıca bir değerlendirme yapacağım. Polonya Cumhuriyeti'nin anayasal ve siyasi yapısını baltalayacak hiçbir çözümü kabul etmeyeceğim." diye konuştu.

Duda, AB üyeliğinden doğan hakların kullanılmasına yardımcı olacak çözümleri destekleyeceğini sözlerine ekledi.

- AB'nin istediği doğrultuda adımlar atıldı

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, dün yaptığı açıklamada, AB'nin istediği hukuk reformları için gerekli adımların atıldığını belirterek, "Fonların kilidinin kalkması, sınır güvenliği ve diğer amaçlar için kullanılabilir. Özellikle muhalefet üyelerine sesleniyorum. Gelin bu yasayı birlikte ve hızlıca çıkaralım." ifadelerini kullanmıştı.

Polonya medyasında yer alan haberlere göre, AB Komisyonu Polonya hükümetinin yargı reformuna ilişkin önerdiği ve AB kurtarma fonlarının kilidini açması gereken planları kabul etti.

Polonya parlamentosunun resmi olarak yasayı geçirmesinin ardından AB Komisyonunun fonları açması için iki aylık zaman diliminde karar vermesi bekleniyor.

Hazırlanan yeni mevzuat, yargıçların dahil olduğu disiplin meselelerinden Yüksek İdare Mahkemesini sorumlu kılıyor.

Ayrıca, söz konusu mevzuatın hakimlerin, herhangi bir disiplin yaptırımı tehdidi olmaksızın karar verdikleri adli süreçlerin bağımsızlığını garanti altına alması hedefleniyor.