SAÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Narbay, Rusya-Ukrayna savaşını değerlendirdi:

TAKİP ET

"Her ne kadar Rus devleti bunu reddetse de Rusya'nın saldırıları bütün Ukrayna'ya yayıldığından Rus müdahalesini bir 'savaş' olarak nitelemek mümkündür. Bu neticede Türkiye Cumhuriyeti Devleti de boğaz geçişlerini savaşan devletler olan Rusya ve Ukrayna'ya kapama hakkına sahip bulunmaktadır" "Henüz NATO üyesi ülkelere veya Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelen bir saldırı söz konusu olmadığından Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin 20'nci maddesinin uygulanması, şu an için söz konusu değildir"

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şafak Narbay, Türkiye'nin boğaz geçişlerini Rusya ve Ukrayna'ya kapama hakkına sahip bulunduğunu, henüz kendisine ve NATO üyesi ülkelere yönelen bir saldırı söz konusu olmadığından Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin 20'nci maddesinin uygulanmasının şu an için gerekmediğini bildirdi.

SAÜ'den yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Narbay, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu, hiçbir meşru temelinin bulunmadığını vurgulayan Narbay, Kanaatimizce Rusya bu hamlesiyle Ukrayna Devleti'nin meşru sınırlarına açıkça müdahalede bulunmuş, kuvvet kullanma yasağını ihlal etmiş ve egemen devlet olarak Ukrayna'nın ülkesine yönelik saldırı suçu işlemiş bulunmaktadır. ifadesini kullandı.

Narbay, Rusya'nın askeri faaliyetlerinin iddia edildiği üzere yalnızca Donbass bölgesi ile sınırlı kalmadığına, Ukrayna'nın bütününe sirayet edecek şekilde Kiev'den Odessa'ya bütün ülke sathına yayıldığına dikkati çekerek, Rusya Federasyonu'nun söz konusu ülkeyi bütün dünyanın gözü önünde işgal ettiğini kaydetti.

Türkiye'ye yönelen bir savaş tehdidi olup olmadığını yetkili mercilerin karar vereceğini aktaran Narbay, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin şu bilgileri verdi:

Kanaatimizce her ne kadar Rusya Devleti bunu reddetse de Rusya'nın saldırıları bütün Ukrayna'ya yayıldığından Rus müdahalesini bir 'savaş' olarak nitelemek mümkündür. Bu neticede Türkiye Cumhuriyeti Devleti de boğaz geçişlerini savaşan devletler olan Rusya ve Ukrayna'ya kapama hakkına sahip bulunmaktadır. Henüz NATO üyesi ülkelere veya Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelen bir saldırı söz konusu olmadığından Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin 20'nci maddesinin uygulanması, şu an için söz konusu değildir. 21'inci madde açısından ise krizin ilerleyen günlerdeki gelişimi ve NATO'nun yaklaşımı ayrıca değerlendirilmeli ve Türkiye'ye yönelen bir savaş tehdidi olup olmadığına yetkili mercilerce karar verilmelidir.

- AB, daha çok ekonomik yaptırımlarla refleks gösteriyor

Prof. Dr. Narbay, Avrupa, NATO ve Birleşmiş Milletlerin (BM) Rusya'nın askeri müdahalesine tepki vermede hızlı refleks göstermemesine ilişkin de şunları kaydetti:

Bilindiği üzere BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinden birisi Rusya Federasyonu ve Güvenlik Konseyi kararları, bu 5 daimi üyenin veto hakkının olduğu mekanizmayla alınmakta. Dolayısıyla Rusya'nın kendisine yönelen bir eylemi veya yaptırımı onaylaması mümkün olmadığından Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir somut eylemde bulunması mümkün görünmüyor. BM'nin de esas karar alma organı Güvenlik Konseyi olduğundan ve Genel Kurul'un yetkileri somut eylemlerde bulunmaya müsaade etmediğinden BM'nin bu krizde etkisiz kalması kuvvetle muhtemeldir.

Narbay, Avrupa Birliğinde (AB) kendi içerisinde yaşadığı bölünmeler ve enerji ihtiyacının Avrupalı ülkeleri Rusya'ya muhtaç kılması gibi hususlar nedeniyle AB'nin somut adımlar atmaktan kaçındığını ve daha çok ekonomik yaptırımlarla refleks gösterdiğini aktardı.