SNHR: Mülkiyet yasaları 14 milyon Suriyelinin evine dönmesini engelliyor
Suriye'de insan hakları ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Şam yönetiminin çıkardığı mülkiyet...
Suriye'de insan hakları ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Şam yönetiminin çıkardığı mülkiyet yasalarının 14 milyon Suriyelinin evlerine dönmesini engellediğini bildirdi.
SNHR tarafından hazırlanan raporda, yasama, yürütüme ve yargı erklerini elinde tutan Şam yönetiminin savaş sırasında çıkardığı "şehir planlama ve kalkınma yasası", "planlama ve kentsel gelişim kanunu", "enkaz kaldırma" ile "ormanları koruma" gibi mülkiyet yasalarının, farklı illere ya da diğer ülkelere sığınan Suriyelilerin topraklarına dönmelerini zorlaştırdığı ifade edildi.
Savaş sırasında çıkarılan mülkiyet yasalarının amacının, yönetime karşı çıkanların mal varlıklarına Suriye yönetimi yandaşlarınca el konulmasına kolaylık sağlanması olduğu vurgulanan raporda, bu kanunların başında 2011, 2012, 2015 ile 2018 yıllarındaki 25, 66, 23 ile 10 sayılı kanunların olduğuna işaret edildi.
Şam yönetiminin dönem dönem çıkardığı mülkiyet yasalarının, sahadaki askeri gelişmelerle eş zamanlı olduğu kaydedilen raporda, "Esed rejimi her askeri operasyon sonucunda ele geçirdiği bölgelerde mülkiyet yasası ve düzenlemesi çıkarıyordu. Bu yasalar sayesinde yerinden edilenlerin mal varlıklarına el koyma olanağı sağlanıyordu." ifadeleri kullanıldı.
Raporda, Şam yönetiminin ayrıca muhaliflerin mal varlıklarının satışını, kiralanmasını ve diğer işlemlerini engellemek için mülkiyet yaslarına ek olarak da "Terörle Mücadele" kanunları çıkarttığı belirtildi.
Savaşta hayatını kaybedenlere ölü belgesi vermeyerek yasal mirasçıların hak sahibi olmalarının engellendiği kaydedilen raporda, bunun amacının ise Şam yönetiminin muhaliflerin, akıbeti bilinmeyenlerin ve savaş sırasında hayatını kaybedenlerin mal varlıklarının üzerinde gelecekteki kontrolünü garanti altına almak olduğunun altı çizildi.
Raporda, Şam yönetimince çıkarılan bu mülkiyet yasalarının çoğunun insan hakları ihlali niteliğinde olduğuna dikkat çekildi.