Sosyal medya pandemisi "Göz Hizası"na geliyor

TAKİP ET

EDA ÖZDENER Sanatçı Asaf Erdemli'nin özel hayatların sosyal medyada paylaşılmasını eleştiren "Göz Hizası" sergisi, başkentli...

EDA ÖZDENER - Sanatçı Asaf Erdemli'nin özel hayatların sosyal medyada paylaşılmasını eleştiren Göz Hizası sergisi, başkentli sanatseverlerle buluştu.

CerModern'in Hub Salonu'nda izlenime sunulan sergi, aralarında araba sileceği, mantar malzeme, hava borusu ve daktilo tuşlarının da yer aldığı hurda malzemelerden oluşuyor.

Kişilerin kendilerini göz hizasında tutma çabasına dikkat çekilen sergide, tüketim toplumu bireylerinin sahip olduklarını sürekli gösterme tavrı eleştiriliyor.

Gittikçe daha yaygın hale gelen ve adeta pandemiye dönüşen sosyal medya alışkanlığının, kişileri manipüle ettiği vurgusuna yer verilen sergi, 11 Ekim'e kadar görülebilecek.

- Adı Pandemi idi

Sanatçı Erdemli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sergiyle iletişim olanaklarına, sosyal medyaya, TV, gazete gibi kitle iletişim araçlarına eleştirel bir bakış açısı getirmeyi amaçladığını söyledi.

Mart ayında sanatseverle buluşturmayı planladığı ve adını Pandemi koymayı öngördüğü sergiyi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ertelemek zorunda kaldığını anlatan Erdemli, Sosyal medyadaki bu problemin, yaygınlığından ötürü pandemik olduğunu, çoğunluğu ele geçirdiğini düşünerek o sıralar böyle bir isim koymuştum. Denk gelmesi biraz tesadüfi ve enteresan oldu. dedi.

Serginin ismini Göz Hizası olarak güncellediğini belirten Erdemli, şöyle devam etti:

Göz hizası kavramı, manipüle etmekle, insanların bilinçaltını etkilemek istediğiniz şeyleri göz önünde tutmakla ilgili. Bir markete girdiğinizde satılması istenilen ürünler en öne, göz hizasına konulur veya bir sihirbaz göz önünde tuttuğu bir şeye dikkatinizi çekip arka planda esas numarasını yapar. Göz Hizası sergisi aslında biraz bu terimler üzerinden... Problemi biraz daha göz önüne çekmek adına isim değişikliğine gittik.

- Teknoloji şirketleri susmamamızı istiyor

Erdemli, yaklaşık 2-2,5 yıla yakın düşün süresi, bir yıl da eserlerin üretilmesi olmak üzere 3,5 yıllık bir emeği sanatseverlerle buluşturmanın heyecanını yaşadığını söyledi.

Genel olarak hurda malzemelerle ve hurda kavramıyla ilgili işler ürettiğini bu sergisinde de aynı materyalleri kullandığını anlatan Erdemli, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sergide artık 'hurdalaşmış' objeler de var. Örneğin Sus Kadın tablosu... Belki şimdi hastanelerde yok ama çocukluğumuzdan mutlaka hatırlayacağımız bir ikon aslında. Sus Kadın annenizin size 'sus' demesi gibi çok naif bir iş aslında. Şu an bizi manipüle eden teknoloji şirketlerinin yaptığı ise susmamamızı istemek. Sosyal medyada bir şeyler paylaşmamızı istiyorlar ki bu paylaşımlarla bizi daha kolay kontrol edebilsinler. Çocukluğumuzda gördüğümüz naif bir ikon şimdi tam tersine döndü. Artık siz ne kadar konuşursanız o kadar kontrol edilebilir olursunuz. Öncelikle tüketim toplumuna alıştırıldık şimdi de tükettiklerimizi veya sahip olduklarımızı göstermeye alışıyoruz.

Erdemli, serginin genelinde sosyal medya aracılığıyla insanın ne kadar ürünleştirildiğine, pazarlanabilir bir şey olduğuna vurgu yapmak istediğini belirterek, Bir şeye bedel ödemeden sahip oluyorsanız aslında ürün sizsiniz demektir. ifadesini kullandı.

- Bu eserleri ben düşünmemiş olabilir miyim

Asaf Erdemli, sanatçıların da sosyal medyanın albenisine kapıldığına değinerek, şunları kaydetti:

Biz de paylaşıyoruz ve beğeniler geliyor, bunun heyecanıyla paylaşmaya devam ediyoruz. Her paylaştığımız şeyin bizi manipüle etmek üzere kullanıldığının da farkında olmak lazım. Bir sanatçı olarak 'Bu eserleri ben düşünmemiş olabilir miyim, bunu yapmam istenmiş olabilir mi' diye de sorguluyorum. Çünkü manipüle edilip edilmediğimi bilmiyorum. Acaba sanatçının özgürce ve özgünce üretmesine müdahale ediliyor mu, sanatçı bundan kendisini nasıl kurtarabilir ya da bu durumu nasıl değiştirebilir yönünde kendimden başlayarak sorgulama yapmak ve sorgulatmak istedim.