TBMM Başkanı Şentop, AA Editör Masası'na konuk oldu: (3)

TAKİP ET

"Sonuçlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde Meclis'in daha çok çalıştığını, daha verimli çalıştığını, daha etkili çalıştığını gösteriyor" - "Avrupa'da Türk, İslam ve Müslüman düşmanlığına yönelik ciddi bir eğilimin ortaya çıktığını, devletlerin de bu yaklaşımlara karşı durmak yerine zemin hazırladığını görüyoruz" - "Anayasamızda bir sistem, bir devlet yapılanması var. Siz şimdi bu yapılanmada olmayan bir yeni model ortaya atarsanız bu ayrı bir devlet yapılanması, paralel devlet yapılanması olur"

Editör Masası'na konuk olarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmede bulundu.

"Parlamenter sistem ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, TBMM'nin işlevi açısından karşılaştırıldığında neler söylemek istersiniz?" sorusuna Şentop, bu tür değerlendirmeleri ön yargılı bulduğunu söyledi.

TBMM'deki işlerin yasama ve denetleme açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şentop, "Sonuçlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde Meclis'in daha çok çalıştığını, daha verimli çalıştığını, daha etkili çalıştığını gösteriyor." bilgisini verdi.

Soruların yanıtlanması açısından iki sistemi karşılaştıran Şentop, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin olduğu 27. dönemde TBMM'ye sorulan soruların cevaplanma oranı yüzde 65'in üzerinde. Önceki dönemlerde, 24. dönemde ise yüzde 60'ı geçememiş soruların cevaplama oranı. 26. dönemde ise çok daha az, aşağı yukarı yarısına yakın bir cevaplanma oranı var. Yorum yapacaksanız, önce bilgi sahibi olup daha sonra yorum yapmak lazım. Verilere göre yorum yaparsanız, soru önergeleri bakımından TBMM'de bir gerileme değil, tam aksine ilerleme var."

TBMM'de bu dönemde sorulan soru sayısının da arttığına dikkati çeken Şentop, aynı şekilde soruların cevaplanma oranında da artış olduğunu belirtti.

Sorulan soruların hepsinin cevaplanması gerektiğine işaret eden Şentop, "TBMM'de bu dönemde denetim yönüyle herhangi bir gerileme değil, tamamen ilerleme söz konusu." diye konuştu.

Şentop, yasama ve tekliflerin kanunlaşması bakımından TBMM'nin önceki dönemlere göre aynı yoğunlukta çalıştığını aktardı.

Milletvekillerinin, verdikleri kanun tekliflerinin kabul edilmemesini eleştirdiğini dile getirerek, TBMM'de kanun tekliflerinin görüşülmesi sürecine ilişkin bilgi veren Şentop, "Sizin komisyonda yeterli sayınız yoksa, genel kurulda yeterli sayınız yoksa teklifinizin kabul edilmemesi ihtimali çok çok yüksek. Siz bunu sayınızın azlığına değil de 'parlamento bu sistemde zayıfladı' diye yorumlarsanız parlamentoya haksızlık yapmış olursunuz. Kendi pozisyonunuzu da eleştirmiş olursunuz. Bir kanunun geçebilmesi için sayı lazım, bunu da herkes kendisi temin etmiyor, millet veriyor. Millet size ne kadar güç vermişse, bu gücü sayıyla ifade ediyoruz, size Meclis'te o kadar çalışma alanı açmış demektir. 'Benim 3-5 milletvekilim var, verdiğim teklifler geçsin' diyorsanız siz milletin iradesini hazmedebilmiş değilsiniz, ona saygı göstermiyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu paralel devlet yapılanması olur"

"Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun 'Stratejik kararlar 6 genel başkanın oluru olmadan alınamaz' çıkışı çok tartışıldı. Bu durumun Anayasa'ya aykırı olduğu yönünde görüşler var. Siz bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Şentop, şu ifadeleri kullandı:

"Anayasamızda, kanunlarımızın kurmuş olduğu bir sistem, bir devlet yapılanması var. Siz şimdi bu yapılanmada olmayan bir yeni model ortaya atarsanız, bu ayrı bir devlet yapılanması, paralel devlet yapılanması olur. Çünkü bir anayasal devlet yapılanması var, ama siz bunun dışında ayrı bir yapılanma oluşturuyorsunuz. Eğer farklı bir yapılanma istiyorsanız millet size yeterli desteği verir, anayasayı, kanunları değiştirirsiniz ama siz bunu oluşturmadan 'biz aramızda karar verdik, 3-5 kişi devletin Anayasa'daki yapılanmasına göre değil de farklı bir şekilde çalışacağız' diyorsanız bu alternatif bir devlet yapılanması, paralel devlet yapılanması olur. Esas olan, anayasa ve kanunlar devletin yapısını, işleyişini nasıl tanımlamışsa, nasıl çerçevelemişse ona göre çalışmaktır."

- "Bütün kutsal kitaplara saygı gösterilmesini arzu ederiz"

"İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakıldı. NATO'ya girmek isteyen bir ülkede yaşanan bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Şentop, olaydan sonra İsveç Meclis Başkanı Andreas Norlen'in ziyaretini iptal ettiğini hatırlattı.

Şentop, "Daha sonraki gelişmeleri gördüğümüzde bunun ne kadar isabetli bir karar olduğunu da daha iyi anlıyorum, çünkü münferit bir olaydan ibaret değil, bir zihniyeti, bir anlayışı ortaya koyuyor. Kur'an-ı Kerim'e yapılan saygısızlığı, saldırıyı sadece Müslümanların değil, hiç kimsenin tasvip etmemesi gerekir. Biz bütün kutsal kitaplara bu şekilde saygı gösterilmesini arzu ederiz." görüşünü paylaştı.

Kutsal kitaplara saygısızlığı reddettiğini belirten Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Protestonuzu, eleştirinizi yapabilirsiniz ama kitap yakmak engizisyon dönemini, Hitler dönemini bize hatırlatan ilkel bir davranış, yaklaşım. Buradaki mesele bir şahsın bu işi yapması değil, İsveç'in de bu şahsın eylemi yapmasını sağlayacak imkanı hazırlamasıdır. Biliyorsunuz orada polislerin koruması altında bu işi yaptı. Bu bir suça iştiraktir, İsveç Devleti tarafından suç ortaklığıdır.

Bunu daha sonra 'ifade hürriyeti' falan gibi bir gerekçeyle izah etmeye çalıştılar. Birkaç gün sonra bunun da yanlış olduğu, çifte standartları icabı olduğu ortaya çıktı. Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını koruma altına alan polisler bu sefer Tevrat yakılmasını engelleyecek tedbirleri aldılar. Bu çifte standardı çok net olarak görmüş olduk. Avrupa'da Türk, İslam ve Müslüman düşmanlığına yönelik ciddi bir eğilimin ortaya çıktığını, devletlerin de bu yaklaşımlara karşı durmak yerine zemin hazırladığını görüyoruz."

Haçlı seferleri zamanındaki İslam ve Müslümanlık düşmanlığı konusundaki zihniyetin devam ettiğine dikkati çeken Şentop, "Biraz daha süslü, makyajlı halleriyle bunu sürdürmeye çalışıyorlar." dedi.

Bütün Avrupa ülkelerinin kabul ettiği bir terör örgütünün, elini kolunu sallayarak İsveç'in başkentinde eylem yapabildiğini söyleyen Şentop, "Defalarca İsveç'in Meclis Başkanıyla görüştük, siz niye NATO'ya girmek istiyorsunuz, ülkenizin güvenliğini daha da güçlendirmek için. Bütün NATO üyeleri, Türkiye de aslında o sebeple NATO'da. Peki biz Türkiye olarak güvenliğimizi güçlendirmek için bulunduğumuz bir örgüte bizim güvenliğimizi zayıflatacak, güvenliğimizin altını oyacak bir başka devletin girmesini niye kabul edelim? Tamamen mantıksız bir şey olur o zaman bizim yapacağımız iş." sözlerini sarf etti.

Şentop, İsveç'ten, terör örgütünün oradaki faaliyetlerinin engellenmesini ve terörle ilişkili olan kişilerin Türkiye'ye iadesini beklediklerini, Türkiye'nin bu adımları görmeden İsveç'in yapacaklarına inanmasının mümkün olmadığını vurguladı.

(Sürecek)

aa Editör Masası TBMM Başkanı Mustafa Şentop