TCMB Başkanı Karahan, Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nda konuştu: (3)

TAKİP ET

"Politika faizinin ocakta ulaştığı seviye ve parasal aktarımı güçlendirmek için atmakta olduğumuz destekleyici adımlarla, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaştığımızı değerlendiriyoruz" - "Enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma öngörülmesi halinde, parasal sıkılık gözden geçirilecek" - "Bu süreçte; enflasyon beklentileri, fiyat belirme davranışları, kamu harcama ve vergi politikası, ücretler, özel tüketim, gibi unsurların enflasyon görünümünde tahminimizden belirgin bir sapmaya yol açacağının anlaşılması durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacak"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma öngörülmesi halinde, parasal sıkılığın gözden geçirileceğini belirterek, "Bu süreçte; enflasyon beklentileri, fiyat belirme davranışları, kamu harcama ve vergi politikası, ücretler, özel tüketim, gibi unsurların enflasyon görünümünde tahminimizden belirgin bir sapmaya yol açacağının anlaşılması durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacak." dedi.

Karahan, yılın ilk enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla Merkez Bankası İdare Merkezi'nde ekibiyle düzenlediği bilgilendirme toplantısında, hizmet enflasyonunun yavaşlamasında kiralar üzerindeki baskının azalması ve enflasyon beklentilerinin çıpalanmasının önemli rol oynayacağını söyledi.

Konut piyasasına bakıldığında, 2022 sonrasında enflasyondan korunma davranışıyla artan gayrimenkul talebinin fiyatlarda yüksek oranda artışlara sebep olduğuna işaret eden Karahan, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu durum, kiralara da gecikmeli ve güçlü şekilde yansımaktadır. Sıkılaştırma sonrası dönemde ise büyük kentlerde konut fiyatlarındaki artış hızı, belirgin şekilde yavaşlamıştır. Parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara ve beklentilere olan yansımasıyla konut fiyatı enflasyonu yıllık bazda düşüş göstermiştir. Konut fiyat artışındaki yavaşlamanın sürmesi, kira ve hizmet enflasyonu kanalıyla, 2024'te dezenflasyon sürecine katkı sağlayacak. Hizmet grubunda ataletin azalmasında beklentilerin çıpalanması da kritik olacak."

Karahan, piyasa katılımcıları anketinde 12 ay sonrası enflasyon beklentisinin ekimden sonra 6 puan gerileyerek ocakta yüzde 39 olduğunu bildirdi.

Tüketici enflasyonunun, 4. çeyrek boyunca tahmin aralığının orta noktasına yakın hareket ettiğini ve 2023 yılını yüzde 64,8 ile yıl sonu tahminiyle uyumlu tamamladığını dile getiren Karahan, "Ocakta, tahmin aralığının orta noktasına yakın seyir korunmuştur." diye konuştu.

Karahan, ocaktaki aylık enflasyona işaret ederek, söz konusu aya özgü sebeplerle, aylık enflasyonda yükseliş gerçekleşeceğini önceki tahminlerinde yansıttıklarını ve kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.

- "Ücret ayarlamalarının talep üzerindeki yansımalarını takip edeceğiz"

Ücret, yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarının ve geriye doğru endeksleme davranışının etkisiyle hizmet grubunda aylık enflasyon tahmininin belirgin biçimde yükseldiğini bildiren Karahan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu görünümde, asgari ücret artışının öngörülerimizin üzerinde gerçekleşmesinin de etkisi hissedilmiştir. Fiyatlama davranışlarının iyileşme göstermesi, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşe yol açtı. Dışlama, istatistiksel ve model bazlı göstergelerimizin ortalaması, aylık enflasyonun ana eğiliminin, son çeyrek boyunca belirgin şekilde yavaşladığına işaret ediyor. Üç aylık ortalamalar, aralıkta yaklaşık yüzde 2,9'a geriledi, ocakta ise geçici etkilerle yüzde 3,9'a yükseldi. Ocaktaki yükseliş sonrasında, enflasyonun ana eğiliminin zayıflayacağını değerlendiriyoruz. Ana eğilim üzerinde riskler de söz konusudur. Ücret ayarlamalarının talep üzerindeki yansımalarını yakından takip edeceğiz."

Karahan, para politikası stratejisi hakkında da bilgi vererek, politika faizini, parasal sıkılaştırma sürecinde yüzde 8,5'ten yüzde 45 seviyesine çıkardıklarını anımsattı.

Bu süreçte, kademeli ve bütünsel bir yaklaşımla, parasal sıkılaştırmayı destekleyici uygulamaları da devreye aldıklarına dikkati çeken Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kapsamda, bankacılık sistemindeki fazla likiditeyi miktarsal sıkılaştırmayla sterilize ediyoruz. Ayrıca, iç talepteki dengelenmeyi desteklemek amacıyla, seçici kredi sıkılaştırmasını uyguladık. Tüm bunların yanında, piyasa mekanizmasının işlevselliğini yeniden tesis etmek amacıyla, makro ihtiyati politika çerçevesini sadeleştirdik ve Türk lirası mevduat payının artırılmasını destekledik. Makro ihtiyati çerçeveyi, Kur Korumalı Mevduat'a (KKM) geçişi teşvik eden ve kredi kullandırımını sınırlayan menkul kıymet düzenlemelerini kaldırarak sadeleştirdik. Böylece, tahvil ve kredi piyasalarının işlevselliğinin artmasını, getiri eğrisinin normalleşmesini ve parasal aktarımın güçlenmesini sağladık. Diğer taraftan, KKM'nin azalmasına ve TL mevduatın payının artmasına yönelik uygulamalara devam edilmektedir."

Karahan, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi amacıyla, 2023 temmuzdan itibaren zorunlu karşılık düzenlemeleriyle 1 trilyon liradan fazla likidite sterilize edildiğini, ayrıca, dönemsel olarak oluşan geçici likidite fazlasının sterilize edilmesi amacıyla, Türk lirası depo alım ihalelerine başlandığını anlattı.

- "KKM'den TL mevduata geçişin desteklenmesiyle parasal aktarımın güçlendirilmesi hedefleniyor"

Bu kapsamda, 2023 yıl sonu itibarıyla 290 milyar lira olan Türk lirası depo alım ihalesi bakiyesinin, ocakta 603 milyar liraya çıktıktan sonra, 5 Şubat itibarıyla 100 milyar liraya gerilediğine işaret eden Karahan, şu ifadeleri kullandı:

"Önümüzdeki dönemde TL likiditesinin ikincil piyasa faizlerine etkileri yakından takip edilecek. TL likidite fazlasının zorunlu karşılıklarla sterilize edilmesi ve sonrasında zorunlu karşılık kaynaklı fonlama maliyetinde meydana gelen artış, TL mevduat faizlerinde aşağı yönlü baskı oluşturmuştur. Bu kapsamda, TL zorunlu karşılıklara, KKM'nin TL mevduata geçişine yönelik hedeflere bağlı olarak faiz uygulanmasına karar verildi. Alınan bu kararla, TL mevduatın payının artırılması ve KKM'den TL mevduata geçişin desteklenmesi ile parasal aktarımın güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Politika faizinin ocak ayında ulaştığı seviye ve parasal aktarımı güçlendirmek için atmakta olduğumuz destekleyici adımlarla, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaştığımızı değerlendiriyoruz."

Karahan, politika faizinin mevcut seviyesinin gerektiği müddetçe sürdürüleceğine dikkati çekerek, bu süreçte iki ana koşul gözetileceğini dile getirdi.

Geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerinin takip edileceğini söyleyen Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma öngörülmesi halinde, parasal sıkılık gözden geçirilecek. Bu süreçte; enflasyon beklentileri, fiyat belirme davranışları, kamu harcama ve vergi politikası, ücretler, özel tüketim, gibi unsurların enflasyon görünümünde tahminimizden belirgin bir sapmaya yol açacağının anlaşılması durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacak. Parasal sıkılaştırmamız finansal piyasalara hızlı ve güçlü şekilde yansımaktadır."

Karahan, parasal sıkılaştırma sürecinde, kredi ve mevduat faiz oranlarının da yükseldiğini, finansal koşulların sıkılaşmasının sağlandığını anlattı.

- "Bireysel kredi büyümesi sıkılaştırma döneminde zayıfladı"

Ticari krediyle mevduat faiz oranları arasındaki geniş negatif farkın ortadan kalkarak normalleştiğine dikkati çeken Karahan, bu süreçte, kredi faizlerinin hızla yükselirken mevduat faizlerindeki artışın daha kademeli gerçekleştiğini belirtti.

Ocakta, Türk lirası mevduat faizlerinde sınırlı bir gerileme gözlendiğini anlatan Karahan, şunları kaydetti:

"Öte yandan, öncü veriler, son düzenlememizle birlikte TL mevduat faizlerinin yeniden artmaya başladığına işaret etmektedir. Bireysel kredilere bakıldığında, parasal sıkılaştırmanın etkileri belirgindir. Nitekim, 2023'ün ilk yarısında oldukça güçlü seyreden bireysel kredi büyümesi, takip eden sıkılaştırma döneminde zayıflamıştır. Diğer yandan, aralıkta bireysel kredi kartı bakiyesinde bir ivmelenme görülmüştür. Bunda, dönemsel kampanyaların ve beklenen ücret artışlarının tüketimi öne çekmesi etkili olmuştur. Tüketici kredilerinin, iç talepteki dengelenmeyi tesis edecek hızda normalleşmesini sağlamak, parasal aktarımımız için kritik önemde. Kredi büyümesinde oluşabilecek aşırılıklara izin vermeyeceğiz."

Karahan, ticari kredilerde ise istedikleri sıkılık düzeyinde dengeli bir ilerleyişin söz konusu olduğunu dile getirdi.

Reel sektöre sürdürülebilir oranlarda sağlıklı bir kredi akışı sağlanmaya devam ederken, özel bankaların da ticari kredi tarafında, toplam aktif büyüklükleriyle uyumlu olarak daha etkin rol oynadığını ifade eden Karahan, şu değerlendirmede bulundu:

"Mevduat tarafında, parasal sıkılaştırmayla, ağustos sonundan itibaren TL vadeli mevduata güçlü bir geçiş gerçekleşti. Son 5 ayda TL mevduat 2,4 trilyon lira artmış, KKM 910 milyar lira azalmış, yabancı para mevduat 1,3 milyar dolar, parite ve fiyat etkisinden arındırılmış olarak ise 3,6 milyar dolar azalmış. Böylece, TL mevduat payı yüzde 30'lu seviyelerden yüzde 43'e yükselirken, KKM'nin payı yüzde 16'ya geriledi. Ocakta TL mevduat payındaki artışın yavaşladığını gözlemledik. Son yaptığımız düzenlemenin TL mevduat payının artışını destekleyeceğini öngörüyoruz."

Karahan, mevduat faizlerinin ve lira mevduat payının, politika çerçevelerinin önemli bir bileşeni olmaya devam edeceğini kaydetti.

Parasal sıkılaştırma ve sadeleştirme adımlarının tahvil piyasasına da olumlu yansıdığına, getiri eğrisini parasal duruşla uyumlu hale getirdiğine işaret eden Karahan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Bu süreçle birlikte, negatif eğimin belirginleşmesi de dikkat çekicidir. Parasal sıkılaşma adımlarımızla uluslararası rezervlerimizdeki artış, bölgemizde artan jeopolitik risklere karşın, piyasa bazlı risk göstergelerinde belirgin iyileşmeyi beraberinde getirdi. Sermaye akımları, ocakla birlikte ivme kaybetse de pozitif düzeyde kalmayı sürdürdü. Sermaye hareketlerindeki olumlu gidişatın da katkısıyla, uluslararası rezervlerimizde ilerleme kaydedildi. 2023 Mayıs'ta 98 milyar dolara gerileyen rezervler, yıl sonunda 40 milyar doların üzerinde artarak, 140 milyar dolar seviyesine ulaştıktan sonra, 2024 Ocak'ta bir miktar geriledi. Aynı dönemde, net rezervlerde de 35 milyar dolar civarında güçlü bir artış gerçekleşti. Piyasa koşullarını yakından takip etmeye ve rezervlerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz."

(Bitti)

Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı Fatih Karahan Politika faizi