Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Yıldırım, "Palandöken Ekonomi Forumu"nda konuştu:

TAKİP ET

"Birbirimize daha çok gidip geleceğiz, daha çok ticaret yapacağız, daha çok alışveriş yapacağız ve böylece ürettiğimiz refahı kendi içimizde büyüteceğiz. Üçüncü ülkeleri zengin etmeyi bırakacağız" - "İsrail etnik temizlik yapıyor, dünyanın gözünün kapalı. Birleşmiş Milletler yan gelip yatıyor. Elinden bir şey gelmiyor çünkü orada 5 kardeşler var, veto engeline takılıyor"

Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, "Birbirimize daha çok gidip geleceğiz, daha çok ticaret yapacağız, daha çok alışveriş yapacağız ve böylece ürettiğimiz refahı kendi içimizde büyüteceğiz. Üçüncü ülkeleri zengin etmeyi bırakacağız." dedi.

Binali Yıldırım, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) tarafından "2025 Turizm Başkenti" ilan edilen Erzurum'da bir otelde düzenlenen Palandöken Ekonomi Forumu'nda, son yapılan Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinde Erzurum'u kültür başkenti yapma ve burada etkinlikler yapma kararı alındığını hatırlattı.

Erzurum'un sadece Türkiye için değil Avrasya, Kafkaslar, Orta Asya, Uzak Doğu hatta Orta Doğu için önemini vurgulama ve anlatmayı planladıklarını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 1985'te kuruldu denmesine rağmen temelleri 1964'te atıldı. Kurucuları Türkiye, İran, Pakistan, daha sonra Afganistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan da dahil oldu ve 600 milyona yaklaşan 8,5 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada var olan bir teşkilattan bahsediyoruz. Aslında bölgesel olarak Avrasya coğrafyasını, Asya'yı temsil eden bu topluluğun, bu teşkilatın, bugün geldiği noktaya bir bakalım. Yani 64'ü sayma, 85'ten al, 10 üyesi var, 600 milyonuna yakın nüfus var ama ekonomik büyüklüklere baktığımızda iç açıcı bir durumda değiliz. Gerçi teşkilat gayri safi milli hasılayla dünyanın ilk 10 ülkesi arasına giriyor. Şu anda 3 trilyon dolara yakın bir gayri safi hasılası var. Bu tabii satın alma gücüne göre çok daha fazla. Yeterli mi? Elbette ki yetersiz."

Yıldırım, "Burada daha iç acıcı olmayan, daha kötü olan da nedir biliyor musunuz? Bu kadar büyük coğrafyada, kültür inanç benzerliği olan bu büyük topluluğun, kendi arasındaki ticareti toplam ticaretinin yüzde 8'i. Yani kendimizi değil başkalarını zengin ediyoruz. 1 trilyon 40 milyar dolarlık ticaretimizin sadece 85 milyar dolarını kendi aramızda yapıyoruz. Benzer durum, Türk Devletleri Teşkilatı'nda da var. Orada durum daha vahim. yüzde 5'i. Yani bu toplulukların bu birlikteliğin çıktısı bu olmamalı, bu yakışmıyor. Uzak Doğu'dan Avrupa'ya yıllık 600 milyar dolarlık mal ihracatı, ithalatı yapılıyor. Bunun güzergahı da bu topraklar. İşte Erzurum o bakımdan önemli." diye konuştu.

- "Küresel sistem artık küresel ve bölgesel meselelere çözüm üretemiyor"

Erzurum'un bir yandan Uzak Doğu'nun Anadolu topraklarından Avrupa'ya açılan kapısı, diğer yandan da Avrupa'dan Anadolu üzerinden Kafkaslar'a, Orta Asya'ya uzanan bir kapı olduğunu belirten Yıldırım, bunun asırlar boyunca hep böyle olduğunu, kentin kervanların yol güzergahında olduğunu hatırlattı.

2. Dünya Savaşı'ndan sonra bir düzen kurulduğunu söyleyen Yıldırım, "Bu düzeni kuran o savaşın galipleri, beş kardeşler. Kendilerine imtiyazlar tanıdılar. Bu imtiyazı onlara kendileri tanıdı. Onun için de bu sorumluluğu tam olarak yerine getiremiyorlar. Bölgesel işbirliklerinin, bölgesel organizasyonların, küçük küçük bir araya gelmelerinin sebebi de bu. Küresel sistem artık küresel ve bölgesel meselelere çözüm üretemiyor çünkü sorunun bir parçası olanlardan çözüm bekleme." dedi.

İsrail'in soykırımına da değinen Yıldırım, şöyle devam etti:

"İsrail etnik temizlik yapıyor, dünyanın gözünün kapalı. Birleşmiş Milletler yan gelip yatıyor. Elinden bir şey gelmiyor çünkü orada 5 kardeşler var, veto engeline takılıyor. Ukrayna-Rusya Savaşı, Tayvan-Çin gerginliği ve son Amerikan yönetimiyle başlayan ticari savaştan dolayı belirsizlikler. Bunlar dünyamızı bekleyen hiç de hoşumuza gitmeyecek gelişmeler. İşte burada bizim önümüzde bir yol açılıyor. O yolda bulunduğumuz coğrafya itibarıyla ve elimizdeki mukayeseli üstünlüklerle beraber, bölgesel ve küresel anlamda hak ettiğimiz yeri alabiliriz. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Türk Devletleri Teşkilatı, İslam Kalkınma Örgütü ve buna benzer yapılarla pekala kendi yolumuzu kendi geleceğimizi belirleyebiliriz. Çünkü küresel sistem artık sorunları çözmekten çok uzakta, çünkü adalet yok. Onun için Cumhurbaşkanımız ısrarla 'Dünya beşten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür' diyor. Bugün bu gerçekle yüz yüzeyiz."

- "Ellerin Davos'u varsa, bizim de Palandökenimiz var"

Yıldırım, bölgesel işbirliğinin daha da geliştirilmesi için her şeyin hazır olduğunu söyleyerek, "İşte bu forum, bir fırsattır ve vesiledir. Ellerin Davos'u varsa, bizim de Palandökenimiz var." ifadesini kullandı.

Bu zirveyle, bölgesel ve üye ülkeler arasındaki ticareti ve turizmi geliştirmenin amaçlandığından bahseden Yıldırım, şunları kaydetti:

"Birbirimize daha çok gidip geleceğiz, daha çok ticaret yapacağız, daha çok alışveriş yapacağız ve böylece ürettiğimiz refahı kendi içimizde büyüteceğiz. Üçüncü ülkeleri zengin etmeyi bırakacağız. Bunun için yapılması gereken birkaç şey var. Bir kere ticaretin kolaylaştırılması lazım. Gümrükler var, yollar var, yol altyapısı, her üye ülkede aynı değil, eksiklerimiz var. Süratle yol altyapısını iyileştirmemiz, gümrük geçişlerini rahatlatmamız, mevzuatı ortadan kaldırmamız, yollardan para almaktan vazgeçmemiz lazım. Çünkü ulaştırma ticaret değildir, ulaştırma ticaretin altyapısıdır, vasıtasıdır. Üç kuruş kamyoncudan para alacağız diye ticaretimizin önüne geçiyoruz. Bunun mutlaka aşılması gerek. Burada da entegrasyon, aynı dili konuşmamız lazım. Bundan sonraki adımlar da yavaş yavaş serbestleşme, yani malların serbest dolaşımı, hizmetlerin serbest dolaşımı, sermayenin serbest dolaşımı, insanın serbest dolaşımı. Bunlara ihtiyacımız var."

"Bizim bizden başka dostumuz yok. Yönümüzü batıya çevire çevire artık yüzümüz eskidi. Yönümüzü doğuya çevirmek zorundayız. Çünkü artık zenginlik doğuya, doğru hicret ediyor." ifadelerini kullanan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şimdi zaman güneşin doğduğu tarafa yönelme zamanıdır, doğuya, Erzurum'a, Bakü'ye, Semerkand'a, Kabil'e ve İslamabad'a yönelme zamanıdır. Böylece kadim coğrafyamızda tekrar bu şaşalı günlerimizi pekala geri getirebiliriz. Palandöken Ekonomi Zirvesi ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın Erzurum'la birlikte gerçekleştirdiği bu önemli etkinlik, mutlaka meyvelerini verecektir. Bunun bir başlangıç olduğunu düşünüyorum ve bu konuda Türk Devletleri Aksakallı olarak gördüğüm son dört yılda Türk devletlerinin, Kafkasların, Orta Asya'nın yönü özellikle genç kuşaklarda Türkiye'ye yönelmiştir. Bu büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun farkında olarak bir yandan Türk Devletleri Teşkilatı'yla bir yandan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'yla bütün gücümüzü, imkanlarımızı birleştireceğiz. Artık aramızdaki iş ticareti yüzde 5-8'lerde yüzde 50-60'lara çıkardığımız zaman yeme yanında yat, muazzam bir iş yapmış oluruz. Bunun için hepimize büyük görevler düşüyor." şeklinde konuştu.

Binali Yıldırım BM EİT Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Erzurum Kafkaslar Palandöken EKonomik Formu