Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Pakdil'den İsrail'in Gazze saldırılarına tepki:
"Filistin halkının bağımsızlığını ve güvenliğini dikkate almayan, hiçbir çözümün kabul edilmesi mümkün değildir. Başkenti Kudüs olacak şekilde iki devletli bir çözümü merkeze alan müzakereler acilen başlatılmalıdır"
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının devam etmesinin dünya barışına yönelik vahim sonuçları olacağını belirterek, "Filistin halkının bağımsızlığını ve güvenliğini dikkate almayan, hiçbir çözümün kabul edilmesi mümkün değildir. Başkenti Kudüs olacak şekilde iki devletli bir çözümü merkeze alan müzakereler acilen başlatılmalıdır." dedi.
Pakdil, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in ölçüsüz ve pervasız güç kullanımı sonucunda ortaya korkunç vahşet görüntülerinin çıktığını kaydetti.
Havadan, karadan ve denizden ölüm makinelerinin Gazze'de kadın, çocuk, yaşlı, hasta, engelli ayrımı yapmaksızın ölüm kustuğu değerlendirmesinde bulunan Pakdil, insanlığın en masum yaşam alanı hastaneler dahil sivil yaşam alanlarının hedef olduğunu söyledi.
Küçük bir alanda sıkıştırılan, elektriği ve suyu kesilen 2 milyon insanın Gazze'de ağır saldırı altında olduğuna işaret eden Pakdil, tüm dünyayı hiçe sayan soykırım niteliğindeki bu vahşete duyarsız ve tarafsız kalınmasının mümkün olmayacağını dile getirdi.
Nevzat Pakdil, Batı medeniyetinin demokrasi, hukuk, insan hakları, fikir hürriyeti gibi değerleri ancak kendi menfaatleri söz konusu olduğunda dile getirdiğini savunan Pakdil, İsrail'in, ABD ve Avrupa tarafından desteklendiğini hatta teşvik edildiğini savundu.
Avrupa'da İsrail yanlısı eylemlerde herhangi bir kısıtlama yapılmadığını, Filistin'le dayanışma gösterilerinin ise yasaklandığını hatırlatan Pakdil, şunları kaydetti:
"İsrail'in Filistin'e yönelik bu pervasız saldırıları, topyekun bir halkın yok edilmesine yönelik girişimleri aynı zamanda insanlığın ortak değerlerine, dünya barışına karşı yapılmaktadır. Bu durumun devam etmesinin dünya barışı için de vahim sonuçlara sebep olacağı açıktır. İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı'nın desteğiyle tüm Gazzelileri öldürmek pahasına işgal sınırlarını genişletmek istemektedir. Bu sorun bir 'Filistin sorunu' değil 'İsrail sorunudur'. Filistin halkına yönelik baskı ve kuşatmaların İsrail'e de güvenlik ve huzur getirmediği açıktır. Bölgedeki şiddet ortamının ve dalgasının kaynağı İsrail'dir. Uygulanan orantısız güç kullanımı ve başvurulan şiddet, karşı şiddete sebep olmaktadır. Her saldırı bölge barışını daha uzaklara itmektedir. Gazze'deki Filistinlilerin yurtlarından göç etmeye zorlanması kabul edilemez. Filistin halkını yok etme çabalarına son verilmelidir. Filistin halkının bağımsızlığını ve güvenliğini dikkate almayan, hiçbir çözümün kabul edilmesi mümkün değildir. Başkenti Kudüs olacak şekilde iki devletli bir çözümü merkeze alan müzakereler acilen başlatılmalıdır."