"Türkiye Çelik Sektörünün Karbonsuzlaşması: Mevcut Durum" raporu yayımlandı

TAKİP ET

Dünyada 2 milyar tona ulaşan ham çelik üretiminde Türkiye 2021 yılında 40,4 milyon ton ile 7. sırada bulunurken, çelik tüketiminde 33,4 milyon ton ile 8. sırada yer alıyor

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) tarafından Türkiye’nin en yoğun emisyona sahip sektörlerinden çelik üretimini konu alan "Türkiye Çelik Sektörünün Karbonsuzlaşması: Mevcut Durum" başlıklı rapor yayımlandı.

Rapora göre, Türkiye’deki 41 ham çelik üretim tesisisin 2021 yılındaki sera gazı emisyonları 40 milyon ton ile ülkenin toplam emisyonlarının yüzde 7’sini oluşturuyor.

Türkiye’deki 3 entegre demir çelik tesisi sektörün toplam emisyonlarının yaklaşık yüzde 70'ini oluştururken, çelik sektörü Türkiye’nin enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 7’sini, sanayideki enerji tüketiminin de yaklaşık yüzde 22’sini teşkil ediyor.

Rapora göre, Türkiye’nin "2053 Net Sıfır" hedefi doğrultusunda gerçekleştirmesi gereken başarılı ve adil bir dönüşüm, sadece elektrik sektörünün değil, ağır sanayi olarak bilinen emisyon yoğun sektörlerin de dönüşümünü gerektiriyor.

Çelik ürünleri, otomotiv, makina, dayanıklı eşya üretimi, altyapı ve inşaat faaliyetlerinde kullanılıyor. Dünyada 2 milyar tona ulaşan ham çelik üretiminde Türkiye 2021 yılında 40,4 milyon ton ile 7. sırada bulunurken, çelik tüketiminde ise 33,4 milyon ton ile 8. sırada.

Çelik sektörü, 25 milyar dolar ihracat değeri ile Türk ekonomisi için önemli bir büyüklüğe sahip olurken, Türkiye’de 3 entegre tesis, 27 elektrik ocaklı ve 11 indüksiyon ocaklı olmak üzere toplam 41 ham çelik üretim tesisi bulunuyor.

Ham çelik üretiminin yüzde 70’inden fazlası elektrik ark ocaklı tesislerde üretilen ve daha çok inşaat sektöründe kullanılan uzun çelik ürünlerinden oluşuyor. Yüksek vasıflı yassı çelik ürünlerinin büyük bir kısmının üretildiği entegre tesislerin üretimdeki payı ise yüzde 30 civarında.

- "Türkiye, yüksek enerji yoğunluklu sanayi ürünlerinin önemli ihracatçısı"

İstanbul Politikalar Merkezi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen İPM Türkiye Çelik Sektörünün Karbonsuzlaşması Projesi’nin Koordinatörü Dursun Baş, iklim, enerji ve çevre mevzuatına uyumun AB ile süre giden çelik ticaretini doğrudan etkileyecek noktaya gelmiş durumda olduğunu belirterek, Türkiye ve AB arasında ticarete konu ürünler arasında önemli bir yer tutan çelik ürünlerinin AB Sınırda Karbon Denkleştirme Mekanizması Tüzüğü kapsamında yer aldığını aktardı..

Baş, "Avrupa pazarını korumak isteyen sektör oyuncularının, enerji verimliliği yatırımları, metalürjik verimliliği iyileştirici proses değişiklikleri, fosil yakıtlardan çıkış ve yenilenebilir enerji yatırımları gibi adımlarını bir üst noktaya taşıması gerekecek." ifadesini kullandı.

Raporun editörü, İPM İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin ise şunları kaydetti:

"Türkiye’de 'Net Sıfır' hedefiyle uyumlu adil bir dönüşümün başarılması, sadece elektrik sektörünün değil, yüksek enerji yoğunluklu sanayi ürünlerinin de karbonsuzlaştırılmasını, döngüsel ekonomi prensiplerine uygun üretilerek hammadde ve enerji tüketiminin azaltılmasını gerektiriyor.

Türkiye, yüksek enerji yoğunluklu sanayi ürünlerinin önemli bir ihracatçısı ve tüketicisi. Taraf olduğumuz Paris Anlaşması’na uygun olarak dünyada düşük karbonlu çelik üretiminin kural haline gelmeye başladığı bir dönemde, Türkiye de anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek ve 2053’te net sıfır hedefini tutturmak için sanayide karbonsuzlaşma yol haritasını mutlaka belirlemeli. Bu aynı zamanda Türkiye sanayiinin rekabetçi konumunu koruması için de zorunlu."

Sabancı Üniversitesi