Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal, "Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü" etkinliğinde konuştu:

TAKİP ET

"Avrupa'da İslam karşıtı tahrikçiler tarafından Kur'an-ı Kerim'i hedef alan alçak saldırılar, nefret, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın açık göstergeleridir"

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sedat Önal, "Avrupa'da İslam karşıtı tahrikçiler tarafından Kuran-ı Kerim'i hedef alan alçak saldırılar, nefret, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın açık göstergeleridir. Söz konusu nefret uyandırıcı eylemler, ifade özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamaz." dedi.

Önal, BM Genel Kurulu ve Pakistan öncülüğünde 15 Mart Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü dolayısıyla düzenlenen yüksek düzeyli özel etkinlikte konuştu.

İslamofobi'nin gerçek ve artan bir tehdit olduğuna dikkati çeken Önal, Müslümanların, dünya genelinde artarak süren sosyoekonomik katkılarına rağmen İslam karşıtlığı ve nefret suçlarının farklı tezahürleriyle karşılaşmaya devam ettiğini kaydetti.

Bunun birçok ülkede artarak siyasi söyleme hakim gelen popülizm ve kutuplaşmayla el ele yürütüldüğünü belirten Önal, "Müslümanların yanlış temsil edildiği ve gerçekle örtüşmeyen algıların ortaya çıkardığı ayrıştırıcı tutumun giderek daha da yaygınlaştığını görüyoruz." ifadesini kullandı.

Irkçılık ve yabancı düşmanlığı eğilimlerini besleyen İslam karşıtlığının, demokrasiye temel bir tehdit haline geldiğine işaret eden Önal, Kur'an-ı Kerim ve camilere yönelik saldırıların artışta olduğuna dikkati çekti.

Önal, "Avrupa'da İslam karşıtı tahrikçiler tarafından Kur'an-ı Kerim'i hedef alan alçak saldırılar, nefret, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın açık göstergeleridir. Söz konusu nefret uyandırıcı eylemler, ifade özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamaz." diye konuştu.

Söz konusu eylemlerin esasen temel hak ve demokratik özgürlükleri ihlal ettiğini dile getiren Önal, "Kutsal değerler ve semboller, şarlatanlar, fanatikler ve fırsatçıların erimişinden uzak tutulmalı." dedi.

İslamofobi'nin bir tür ırkçılık olduğunu ve bu şekilde ele alınması gerektiğini kaydeden Önal, İslam karşıtı söylemle, birlik içinde ve ortak tutumla mücadele edilmesi gerektiğine işaret etti.

Önal, Müslümanlara yönelik saldırıların cezasız kalmaması, İslam'ı terör ve şiddet içeren aşırılıkla bağdaştırma çabalarına güçlü şekilde karşı çıkılması gerektiğini söyledi.

Büyükelçi Önal, İslamofobi ile mücadele etmek için atılması gereken bazı adımları, "İslamofobik söylem ve eylemlere karşı birlikte karşı gelme, adaletsizliği dile getirme, demokrasi ve insan kaynaklarını savunma, İslami sivil değerleri tanıtma, radikalizmle savaşma ve dini ya da etnik temelli hoşgörüsüzlük, kışkırtma ve tacizi kınama" şeklinde sıraladı.

Özde ve sözde birlikle dayanışma elde edildiğinde fark yaratılabileceğini kaydeden Önal, BM'nin 15 Mart'ı "Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü" ilan etmesinin bu yönde önemli bir adım olduğunu vurguladı.


BM islamofobi Sedat Önal