UNRWA Gazze Sağlık Şefi ve Filistin Kızılayı Sözcüsü İngiltere Parlamentosunda konuştu
UNRWA Gazze Sağlık Şefi el-Cabda: - "Çoğunlukla yaralılar hakkında konuşuyoruz çünkü kalp krizi, kanser ya da diğer hastalıkları yaşayanların gidecek hiçbir yeri yok" - Filistin Kızılayı Sözcüsü Fersah: - "Sığınaklarda susuz, gıdasız ve tıbbi bakımdan uzak şekilde 50 bin hamile kadın var. Bu insani olmayan olağanüstü koşullar altında her gün 180 kadın doğum yapıyor"
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Gazze Sağlık Şefi Dr. Ghada el-Cabda ile Filistin Kızılayı Sözcüsü Nibal Fersah, Gazze'deki insani duruma ilişkin İngiltere Parlamentosunda yaptıkları açıklamada, bölgede sağlıksız yaşam şartları nedeniyle solunum ve deri hastalıklarının arttığını, her gün yaklaşık 180 kadının bu sağlıksız ortamda doğum yaptığını anlattı.
İngiltere Parlamentosunda Gazze'deki insani durumun görüşüldüğü komite toplantısına görüntülü katılan Dr. Cabda ve Fersah ile şahsen katılan Filistinliler için Tıbbi Yardım (MAP) Yöneticisi Rahon Talbot, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Cabda, yaptığı açıklamada, bazı sağlık çalışanlarının 5 kere bulundukları bölgeden ayrılmaya zorlandığını ve her gün yerinden edilmeyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Bugün Refah Sınır Kapısı çevresinde bulunan yerinden edilenlerin sayısının neredeyse 4 kat artarak 1 milyonu aştığını kaydeden Cabda, çadırın lüks haline geldiğini belirtti.
UNRWA çalışanlarının bile kendileri ve aileleri için yardım malzemesi istediğini vurgulayan Cabda, "Gazze'de yaşanan birçok gerginliği yaşadım ve o dönemlerde çalıştım. Bugünkü gibi bir duruma hiç şahit olmadım." dedi.
Cabda, kendi evinin de İsrail saldırılarında yıkıldığını hatırlatarak "Onlarca çalışanımız evini kaybetti, evi yıkılmayanlar ise yerinden edildi. Bir ekibin yöneticisi olarak onlarla iş konuşmakta bazen zorlanıyorum. Ancak diğer insanlara hayati hizmetleri sunmak ve temel ihtiyaçları ulaştırmak için çalışmaya devam etmeliyiz." diye konuştu.
Gazze'de yaşadıklarını "dayanılması güç ve insanlık dışı" sözleriyle açıklayan Cabda, "Ailemiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız ve her şey için korkuyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Sağlık hizmeti almadan ölüyorlar"
Cabda, sağlık hizmeti veren personelin izinsiz çalıştığı için fiziki olarak, gördükleri nedeniyle de psikolojik olarak durumu kaldıramaz hale geldiğinin altını çizdi.
Sağlık kurumlarında sistemin çöktüğünü söyleyen Cabda, "Çoğunlukla yaralılar hakkında konuşuyoruz çünkü kalp krizi, kanser ya da diğer hastalıkları yaşayanların gidecek hiçbir yeri yok. Hastanelerde ya da evlerde, sağlık hizmeti almadan ölüyorlar." değerlendirmesini yaptı.
Cabda, sağlık hizmetlerinde durumun her gün daha kötüye gittiğine işaret ederek buna en büyük etkiyi yerinden edilenlerin yaptığını söyledi.
Bugün Gazze nüfusunun yüzde 90'ının yerinden edildiğine dikkati çeken Cabda, UNRWA'nın her birinde 2 bin kişinin sığınması için hazırladığı 80 noktada bugün 1,5 milyon kişinin bulunduğu bilgisini paylaştı.
Bu noktalarda bir tuvaletin 500, bir duşun ise 1700 kişi tarafından kullanıldığına vurgu yapan Cabda, burada suda bulunan ve çeşitli deri hastalıklarına sebep olan bakterilerin görüldüğünü anlattı.
Gazzelilerin sığınması için düzenlenen alanlarda hedef alınmamaları için belirli logoları kullandıklarını ancak buna rağmen İsrail saldırılarının hedefi olduklarını belirten Cabda, şunları kaydetti:
"BM bile Gazze halkına koruma sağlayamaz, korunması gereken hastaneler bile sağlayamaz. Avrupa Birliği bayrağı bile insanlara koruma sağlayamaz. UNRWA okulu saldırıya uğradı. İnsanlar okulumuzda öldü ya da yaralandı. UNRWA'ya sığınan insanlar da güvende değil. Gazzeliler bir noktadan başka bir noktaya güvende hissetmek için gitmek istiyor ancak bu da güvenli değil. Sağlık çalışanları da bir noktadan başka bir noktaya gitmek için koruma istiyor ancak korunduklarını düşünmüyorlar."
- "Bugün ateşkes yapılsa da kriz sona ermez"
Gazze'de yerinden edilenlerin yaşam şartları nedeniyle enfeksiyon hastalıklarında artış olduğunu söyleyen Cabda, ishal vakalarının geçen yıla göre 40 kat daha fazla olduğunu ifade etti.
Deri hastalıklarının ve solunum yolu enfeksiyonunun da çok sık görüldüğünü aktaran Cabda, çocuklarda görülen rahatsızlıklar için alınan kan örneklerini Mısır'a göndermeye çalıştıklarını çünkü Gazze'deki laboratuvarların çalışamaz hale geldiğini söyledi.
Cabda, İngiltere dahil tüm dünyadan ateşkes çağrılarına destek istediklerini belirterek "Bugün ateşkes yapılsa da kriz sona ermez. Çocukların şahit oldukları onlara fazlasıyla yeter." dedi.
Gazzelilerin sadece saldırılar nedeniyle değil yakın zamanda çıkacağını tahmin ettiği salgın hastalıklar nedeniyle de öleceğini kaydeden Cabda, Gazze'deki kadınların durumunun da içler acısı olduğunu anlattı.
Sadece Gazzelilerin değil yardım kuruluşlarının çalışanlarının da Gazze'de hayatını kaybettiğini belirten Cabda, "İnsanlar su istiyor, gıda istiyor, her şeyi istiyorlar ancak en önemlisi ateşkes istiyor. Hayatta kaldıklarını hissetmek istiyorlar." ifadelerini kullandı.
- "Doktorlar, hastalarını tedavi için el feneri kullanıyor"
Filistin Kızılayı Sözcüsü Fersah da açıklamasında, bölgedeki 36 hastaneden 30'unun kullanım dışı kaldığını, Gazze'nin kuzeyinde hiçbir sağlık hizmeti yürütülemediğini kaydetti.
Gazze'nin kuzeyinde yaklaşık 800 bin kişinin yaşadığını anlatan Fersah, bu kişilerin tüm sağlık hizmetlerinden mahrum kaldığını ifade ederek bunların arasında yaşlılar, engelliler ve kronik rahatsızlıkları olanlar bulunduğunu ifade etti.
Sağlık hizmetlerinin ise ilaç kıtlığı ve elektrik olmaması nedeniyle kısıtlı şekilde verilmek zorunda olduğunun altını çizen Fersah, "Doktorlar, hastalarını tedavi için el feneri kullanıyor. Hala Gazze'nin kuzeyine insani yardım ulaştırmak konusunda engelleniyoruz. Yalnızca (çatışmalar geçici insani ara verilen) bir hafta boyunca insani yardım gönderebildik." dedi.
Fersah, Gazze'nin güneyinde ise işleyen hastaneler bulunsa da bunların kapasitesinin çok üzerinde sayıda insana hizmet vermek zorunda kaldığını belirterek, her saat onlarca yaralının hastanelere geldiğini ve bunların bir kısmının kanamasına saatlerce müdahale edilemediğini söyledi.
Han Yunus'taki hastanelerin çevresinin İsrail saldırılarının hedefi olduğu için çok fazla yaralıya müdahale etmek zorunda kalındığını kaydeden Fersah, "Üzerinde Kızılay logosu bulunan ve korunması gereken binamızın farklı katlarına üç kere topçu atışı yapıldı. Bu atışlarda en az 7 kişi öldürüldü, 12 kişi yaralandı. Sürekli yapılan insansız hava aracı saldırılarında binamızda bulunan 13 yaşında bir erkek çocuğu öldürüldü." diye konuştu.
- "Sığınaklarda 50 bin hamile kadın bulunuyor"
Fersah, Gazze'ye giren yardım tırlarının, ihtiyacın yüzde 10'unu dahi karşılamadığının altını çizerek 7 Ekim 2023'ten bu yana yaralanan yaklaşık 60 bin kişiye müdahale etmekte yaşanan zorlukları anlattı.
Ampütasyon işlemlerini anestezi vermeden yapmak zorunda kaldıklarını söyleyen Fersah, "Sığınaklarda susuz, gıdasız ve tıbbi bakımdan uzak şekilde 50 bin hamile kadın var. Bu insani olmayan olağanüstü koşullar altında her gün 180 kadın doğum yapıyor." dedi.
Fersah, saldırılar ve iletişimin kesilmesi nedeniyle insanların ambulans servisini dahi arayamadığını belirterek birçok sağlık çalışanının da vurulan ambulanslarda hayatını kaybettiğini sözlerine ekledi.